Ege Üniversitesi (EÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Hububat İşleme ve Mühendisliği Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Ünal, Türkiye'de ekmeğin gramajının en az 400 gram olması gerektiğini bildirdi.
Halkımız sulu-salçalı yemek yiyor
Prof. Dr. Ünal, hazırladığı "Ekmek raporu"nda, ekmeğin gramaj olarak düşük üretilmesinin, hem tüketiciye hem de üreticiye zarar verdiğini kaydederek, "Türk halkı, sulu-salçalı yiyecekleri daha çok ekmekle tüketiyor ve iç oranı yüksek ekmeği tercih ediyor" dedi. Ekmeğin halkın temel besini olduğunu, kişi başına ekmek tüketiminin 100-800 gram arasında değiştiğini ifade eden Prof.Dr. Ünal, ortalama ekmek tüketiminin, "günlük 400 gram" olarak kabul edilebileceğini söyledi. Almanya'da ekmekler için kabul edilen en düşük ağırlığın 500 gram olduğunu belirten Prof. Dr. Sezgin Ünal, şu bilgileri verdi: "200 gram ekmek üretilmesi kabul edilemez bir husustur. 600 gramlık bir ekmekte yüzde 60 iç, yüzde 40 kabuk varken, 250 gramlık ekmekte yüzde 60 kabuk ve yüzde 40 iç olmaktadır. Ekmeğin kabuğunda pişme sırasında vitamin kaybı daha fazla olduğundan, besin değeri azalır, bayatlama hızı artar. Kabuğu fazla ve kolayca sertleşen ekmekler, yaşlı insanlar ve çocuklarda tüketimi güçleştirmekte ve ekmek israfına neden olmaktadır." Prof.Dr. Ünal, düşük gramajlı ekmeğin, üreticiye artı maliyet getirdiğini ve kaliteli ekmek üretimini de engellediğini savundu. Türkiye'deki fırın sayısının hijyenik, teknolojik şartlara uygun ve ekonomik kapasitede olacak şekilde azaltılması, eğitimli, sigortalı kalifiye işçi çalıştırılmasıyla, ekmekte fiyat ve kalitenin oturacağını dile getiren Prof.Dr. Ünal, "Özel ekmek hariç, Türkiye'de ekmek en az 400 gram olmalıdır. Ekmeğin fırın çıkış fiyatı belirlenip, halka satış yerlerinde fiyat serbest bırakılabilir" dedi.
Türkiye'nin her
yerinde sabitlenmeli
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Mehmet Ali Susam da, Ege'deki birlik başkanlarının, ekmeğin 300 gram olması yolunda ortak karar aldığını söyledi. Susam, ekmek küçüldükçe iç oranında olumsuz etkilenmeler yaşandığını, vitamin kaybına yol açtığını ve dayanıklılığının azaldığını dile getirdi. "İzmir'den bir ilki daha başlatmak istiyoruz" diyen Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekmeğin daha sağlıklı ve ucuz üretilmesi için ilk etapta 300 gramda anlaştık. Bu gramaj oturursa, daha sonra bunun yükseltilmesine çalışabiliriz. Ekmeği, politik malzeme yapılmaktan kurtarmak istiyoruz. Önerimizi, Türkiye Fırıncılar Federasyonu ile Türkiye Esnafve Sanatkarlar Konfederasyonu'na da sunacağız. Tavsiye kararı alınmasıdurumunda, Türkiye'nin her yerinde ekmek ilk etapta 300 gram olarak sabitlenebilir." Susam, ekmeğin gramajında standarda gidilmesi ile haksız rekabetinönleneceğini, ekmekte kalitenin yakalanacağını ve büyük fiyat farklarıyaşanmayacağını bildirdi.
Halkımız sulu-salçalı yemek yiyor
Prof. Dr. Ünal, hazırladığı "Ekmek raporu"nda, ekmeğin gramaj olarak düşük üretilmesinin, hem tüketiciye hem de üreticiye zarar verdiğini kaydederek, "Türk halkı, sulu-salçalı yiyecekleri daha çok ekmekle tüketiyor ve iç oranı yüksek ekmeği tercih ediyor" dedi. Ekmeğin halkın temel besini olduğunu, kişi başına ekmek tüketiminin 100-800 gram arasında değiştiğini ifade eden Prof.Dr. Ünal, ortalama ekmek tüketiminin, "günlük 400 gram" olarak kabul edilebileceğini söyledi. Almanya'da ekmekler için kabul edilen en düşük ağırlığın 500 gram olduğunu belirten Prof. Dr. Sezgin Ünal, şu bilgileri verdi: "200 gram ekmek üretilmesi kabul edilemez bir husustur. 600 gramlık bir ekmekte yüzde 60 iç, yüzde 40 kabuk varken, 250 gramlık ekmekte yüzde 60 kabuk ve yüzde 40 iç olmaktadır. Ekmeğin kabuğunda pişme sırasında vitamin kaybı daha fazla olduğundan, besin değeri azalır, bayatlama hızı artar. Kabuğu fazla ve kolayca sertleşen ekmekler, yaşlı insanlar ve çocuklarda tüketimi güçleştirmekte ve ekmek israfına neden olmaktadır." Prof.Dr. Ünal, düşük gramajlı ekmeğin, üreticiye artı maliyet getirdiğini ve kaliteli ekmek üretimini de engellediğini savundu. Türkiye'deki fırın sayısının hijyenik, teknolojik şartlara uygun ve ekonomik kapasitede olacak şekilde azaltılması, eğitimli, sigortalı kalifiye işçi çalıştırılmasıyla, ekmekte fiyat ve kalitenin oturacağını dile getiren Prof.Dr. Ünal, "Özel ekmek hariç, Türkiye'de ekmek en az 400 gram olmalıdır. Ekmeğin fırın çıkış fiyatı belirlenip, halka satış yerlerinde fiyat serbest bırakılabilir" dedi.
Türkiye'nin her
yerinde sabitlenmeli
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Mehmet Ali Susam da, Ege'deki birlik başkanlarının, ekmeğin 300 gram olması yolunda ortak karar aldığını söyledi. Susam, ekmek küçüldükçe iç oranında olumsuz etkilenmeler yaşandığını, vitamin kaybına yol açtığını ve dayanıklılığının azaldığını dile getirdi. "İzmir'den bir ilki daha başlatmak istiyoruz" diyen Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ekmeğin daha sağlıklı ve ucuz üretilmesi için ilk etapta 300 gramda anlaştık. Bu gramaj oturursa, daha sonra bunun yükseltilmesine çalışabiliriz. Ekmeği, politik malzeme yapılmaktan kurtarmak istiyoruz. Önerimizi, Türkiye Fırıncılar Federasyonu ile Türkiye Esnafve Sanatkarlar Konfederasyonu'na da sunacağız. Tavsiye kararı alınmasıdurumunda, Türkiye'nin her yerinde ekmek ilk etapta 300 gram olarak sabitlenebilir." Susam, ekmeğin gramajında standarda gidilmesi ile haksız rekabetinönleneceğini, ekmekte kalitenin yakalanacağını ve büyük fiyat farklarıyaşanmayacağını bildirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.