Ehl-i Beyt'in gemisine binen kurtulmus olur
Yeni Mesaj gazetesinin Türkiye'nin tüm illerinde gerçekleştirdiği Ehl-i Beyt panellerinin biri de Uşak'ta yapıldı. Uşak'taki programın konuşmacıları da Yeni Mesaj Gazetesi köşe yazarları İlahiyatçı Sabri Terzi, Dr. Nuri Kaplan ve Murat Çabas oldu
13.10.2014 00:00:00
Türkiye'nin dört bir tarafında Yeni Mesaj Gazetesi tarafından organize edilen Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt ve İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler konulu panel, Yeni Mesaj Gazetesi köşe yazarlarının katılımıyla Uşak'ta da gerçekleşti. Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen etkinlikte AKP hükümetlerinin uyguladığı politikalar, Medeniyetler İttifakı ve Dinlerarası Diyalog başlıklı konu hakkında Meltem TV Programcısı ve Yeni Mesaj Gazetesi Köşe Yazarı Murat Çabas, Nakşibendilik ve Tarihsel Süreçteki Gelişimi başlıklı konu hakkında Dr. Nuri Kaplan ve son olarak Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt başlıklı konu hakkında da Yeni Mesaj Gazetesi Genel Müdürü Sabri Terzi yaptıkları açıklamalarla bilgilendirmede bulundu. Programın ilk konuşmasını Murat Çabas yaptı. Ak Parti hükümetlerinin uyguladığı politikaların Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler İttifakı adındaki iki olgu çerçevesinde yürütüldüğünü ifade eden Çabas; Recep Tayyip Erdoğan'ın farklı dönemlerde yaptığı açıklamalarından oluşan gazete kupürlerinden örnekler vererek, Erdoğan'ın eş başkanlığını yürüttüğü Büyük Ortadoğu Projesi'nin İsrail'in projesi olduğunu ve projenin büyük problemlere yol açtığını belirtti. Dinlerarası Diyalog ve Medeniyetler İttifakı projeleri gereği Türkiye'de farklı yasal düzenlemelere gidildiğini belirten Çabas; onbinlerce kilise evinin Türkiye'de açılarak ve birçok metruk kilisenin tamir edilerek, milyonlarca İncil dağıtılarak, misyonerlik faaliyetlerinin hız kazandığını, Cami-Sinagog ve kilisenin bir avluda bulunduğu Dinler Bahçesi adı altında İslam'da yeri olmayan uygulamalara gidildiğini ve buralarda uygulamalı misyonerlik dersleri verildiğini belirtti.Çakma tarikatlar türediDr. Nuri Kaplan ise Türkiye'nin her tarafını karış karış gezdiklerini, amaçlarının da ülkenin bağrında yakılan ateşe su sıkmak ve ateşe odun taşıyanları da bu davranışından vazgeçirmek olduğunu söyleyerek başladı. Peygamberin sağlığında Müseylemetül Kezzap isminde sahte peygamberin türediğini belirten Kaplan; sahte peygamberlerin türediği gibi sahte tarikatların, mezheplerin ve meşreplerin de türediğini belirterek, Nakşiliğin de bunlardan biri olduğunu söyledi. Kaplan bu tür tarikat, mezhep ve meşrepleri 'çakma' olarak nitelendirdi. Hz. Muhammed'e ve sırasıyla Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve onların sülbünden gelen Ehl-i Beyt imamlarına dayanmayan tarikatların batıl olduğunu ve geçerliliği olmadığını söyleyen Kaplan; irşad vazifesinin nasp yoluyla olduğunu onun haricinde rüya ya da Nakşilikte de geçen 'üveysilik' metoduyla gerçekleşmediğini söyledi. Ehl-i Beyt'i görmezden geldiklerini söyleyen Kaplan, Osmanlı Döneminde verdikleri fetvalarla tek kapatılan tarikatın da Bektaşilik olduğunu söyledi.İnsanlık Ehl-i Beyt sevgisine muhtaçGazeteci-Yazar Sabri Terzi ise yaptığı konuşmada Allah'ın sevdiği ve seçtiği kulları olan Ehl-i Beyt'i sevmenin ve Ehl-i Beyt'i sevmeyenlere buğz etmenin ibadet olduğunu söyledi. Ehl-i Beyt'e beslenen düşmanlığın Hz. Ali'ye, Hz. Muhammed'e ve Allah'a düşmanlık olduğunu söyleyen Terzi; insanlığın Hz. Ali'nin adaletine, Ehl-i Beyt'in sevgisine ve şevkatine ihtiyacı olduğunu, kurtuluşun reçetesinin de yine Ehl-i Beyt olduğunu ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.