Ehl-i Beyt’i sevmenin ümmete ne faydası var?
'Biz, Ehl-i Beyt öyle bir topluluğuz ki, Allah (c.c) insanlara, bize itaat etmelerini farz kılmıştır'
30.09.2021 00:10:00





Resulullah (sav) şöyle buyuruyor; "Her kimin gözünde ben, kendisinden daha sevimli olmazsam, Ehl-i Beytim, Ehl-i Beytinden daha sevimli olmazsa ve ailemde ailesinden daha sevimli olmazsa (gerçekten) iman etmiş olmaz."
İmam Cafer (a.s) Ehl-i Beyti sevme konusunda şöyle diyor;
"Biz, Ehl-i Beyt öyle bir topluluğuz ki, Allah (c.c) insanlara, bize itaat etmelerini farz kılmıştır. Bize ganimetten pay verilir. Biz ilimde rasihun (derinleşen) kimseleriz. Bizler kıskanılan kimseleriz ki, bizim hakkımızda şöyle buyurulmuştur; "yoksa Allah'ın lutfundan onlara verdi diye insanlar onları mı kıskanıyorlar?" (Nisa 54) (Prof. Dr. Haydar Baş imam Cafer eseri sh:856)
Ehl-i Beyt'i sevmenin ümmete ne faydası var? Resulullah (sava) ve Ehl-i Beyt'i sevmenin yolu nedir?
Prof. Dr. Haydar Baş; 'İlk soru hakkında hatırlatmak gerekir ki, fazilet ve kemal sahibi bir kişiyi sevmek, bizzat kemale doğru çıkmak için bir merdivendir. İnsan, birini canı gönülden severse, kendisini ona benzetmeye, onun sevdiği şeyleri yapmaya ve onu rahatsız eden şeylerden kaçınmaya çalışır.
İnsanın böyle bir ruha sahip olması değişim kaynağı olup, sürekli itaat yolunu izlemesine ve günahtan sakınmasında neden olur. Dilde sevgisini belirtip, amelde sevgililerine karşı gelenler gerçek sevgiye sahip değildirler. İmam Cafer-i Sadık'a (a.s) isnat edilen iki beyitte bu nokta işaret edilmiştir;
"Seviyorum diyorsun, oysa isyan ediyorsun Allah'a
Hayret vericidir bu iş, ant olsun öz canıma
Çünkü seven bir, itaat edersin O'na
Çünkü seven bir, itaat eder cananına"
…Şimdi sevgiyi nasıl ortaya koymak gerekir ona bakalım; Kesinlikle maksat, amele hiçbir yansıması olmayan kalbi bir sevgi değildir. Aksine maksat, insanın söz ve davranışlarında uygun bir yansıması olan sevgidir.
Şüphesiz Resulullah (sav) ve Ehl-i Beytini sevmenin yansımalarından biri, yukarıda değindiğimiz gibi amelde onları izlemektir. Ancak asıl bahis konusu bu deruni haletin diğer yansımalarındadır ve o da özetle şudur; Halkın gözünde sevgi belirtisi ve kişilere değer verilme vesilesi sayılan her türlü söz ve davranış bu kuralın içine girer. Ancak saygının haram vesilelerle değil, meşru şeylerle olması şarttır.
Dolayısıyla Hz. Resulullah (sav) ve Ehl-i Beytini her zaman (özellikle doğum veya vefat yıl dönümlerinde) anmak, onlara sevgi göstermenin, makam ve mevkilerini yüceltmenin yolarından biridir. İşte bu nedenle Hz. Resulullah (sav)'ı doğum gününde anmak müslümanlar arasında bir sünnet halindedir." (aynı eser sh:856) H: Akın Aydın
İmam Cafer (a.s) Ehl-i Beyti sevme konusunda şöyle diyor;
"Biz, Ehl-i Beyt öyle bir topluluğuz ki, Allah (c.c) insanlara, bize itaat etmelerini farz kılmıştır. Bize ganimetten pay verilir. Biz ilimde rasihun (derinleşen) kimseleriz. Bizler kıskanılan kimseleriz ki, bizim hakkımızda şöyle buyurulmuştur; "yoksa Allah'ın lutfundan onlara verdi diye insanlar onları mı kıskanıyorlar?" (Nisa 54) (Prof. Dr. Haydar Baş imam Cafer eseri sh:856)
Ehl-i Beyt'i sevmenin ümmete ne faydası var? Resulullah (sava) ve Ehl-i Beyt'i sevmenin yolu nedir?
Prof. Dr. Haydar Baş; 'İlk soru hakkında hatırlatmak gerekir ki, fazilet ve kemal sahibi bir kişiyi sevmek, bizzat kemale doğru çıkmak için bir merdivendir. İnsan, birini canı gönülden severse, kendisini ona benzetmeye, onun sevdiği şeyleri yapmaya ve onu rahatsız eden şeylerden kaçınmaya çalışır.
İnsanın böyle bir ruha sahip olması değişim kaynağı olup, sürekli itaat yolunu izlemesine ve günahtan sakınmasında neden olur. Dilde sevgisini belirtip, amelde sevgililerine karşı gelenler gerçek sevgiye sahip değildirler. İmam Cafer-i Sadık'a (a.s) isnat edilen iki beyitte bu nokta işaret edilmiştir;
"Seviyorum diyorsun, oysa isyan ediyorsun Allah'a
Hayret vericidir bu iş, ant olsun öz canıma
Çünkü seven bir, itaat edersin O'na
Çünkü seven bir, itaat eder cananına"
…Şimdi sevgiyi nasıl ortaya koymak gerekir ona bakalım; Kesinlikle maksat, amele hiçbir yansıması olmayan kalbi bir sevgi değildir. Aksine maksat, insanın söz ve davranışlarında uygun bir yansıması olan sevgidir.
Şüphesiz Resulullah (sav) ve Ehl-i Beytini sevmenin yansımalarından biri, yukarıda değindiğimiz gibi amelde onları izlemektir. Ancak asıl bahis konusu bu deruni haletin diğer yansımalarındadır ve o da özetle şudur; Halkın gözünde sevgi belirtisi ve kişilere değer verilme vesilesi sayılan her türlü söz ve davranış bu kuralın içine girer. Ancak saygının haram vesilelerle değil, meşru şeylerle olması şarttır.
Dolayısıyla Hz. Resulullah (sav) ve Ehl-i Beytini her zaman (özellikle doğum veya vefat yıl dönümlerinde) anmak, onlara sevgi göstermenin, makam ve mevkilerini yüceltmenin yolarından biridir. İşte bu nedenle Hz. Resulullah (sav)'ı doğum gününde anmak müslümanlar arasında bir sünnet halindedir." (aynı eser sh:856) H: Akın Aydın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.