Tarihin her döneminde Kutsal kitapları ve Peygamberleri, dolayısıyla Allah'ın muradını anlamakta sıkıntı çeken kimseler olmuştur. Son kitap Kur'an ve son peygamber Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimizi de anlayamayanlar çıkmıştır.
Tarihte yaşanan badireli dönemlerde, yapılan katliamlar ve tahribatlar sebebiyle özellikle de Ehl-i Beyt'in önemi, faziletleri, Kur'an'da ve Sünnette belirtilmesine rağmen, gözlerden ve gönüllerden uzak tutulmuş, insanların Kur'an'a ve Sünnete bakışları da o derece eksik kalmıştır. Geçtiğimiz çağlarda yaşanan Ehl-i Beyt hakkındaki idraksizlik, yaşadığımız çağda da devam etmektedir. Bu konudaki eksikliği bilerek körükleyen fitne unsurları, çağımızda da Müslüman âlemini mezhep çatışmalarının eşiğine getirmiş, kötü emellerine Müslümanları alet etmeye çalışmaktadırlar.
Yüce Allah bu konunun aydınlığa kavuşması için her çağda Ehl-i Beyt gerçeğini anlayan ve etrafına anlatmaya çalışan kimseleri görevlendirmiş ve nasiplendirmiştir. Bu çağda da Prof. Dr. Haydar Baş'ı vesile kılmış ve Ehl-i Beyt konusundaki kafalarda oluşmuş bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için Ehl-i Beyt Külliyatını yazmayı Ona nasip etmiştir. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız Ehl-i Beyt külliyatını yazmakla kalmayıp, sempozyumlar konferanslar düzenlemekte, bu vesileyle de İslam âlemi doğru bilgiye kavuşmaktadır. Ehl-i Beyt'i tanımak, anlamak, sevmek ve yolundan gitmek büyük bir nasiptir. Her çağda bu nasibe erenlerin olduğu gibi yine her çağda nasipsiz kalanlarda olmuştur. Bu konuda Ehl-i Beyt Külliyatından bir alıntı yaparak maksadımızı anlatmaya çalışalım: Şam'da İmam Zeynelabidin(a.s.) Ehl-i Beyt'e saygısızlık eden bir adamla karşılaştı. Adamın sözü bitince İmam Zeynelabidin (a.s.) ona şöyle buyurdu: "Kuran okumuş musun?" Yaşlı adam, "Evet, okumuşum" dedi. İmam (a.s.) "Acaba bu ayeti okumuş musun: Dedi ki: Ben buna (çektiğim zahmetlere) karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum."(Şûra, 23) Yaşlı adam, "Evet okumuşum." İmam(a.s.) "Peygamberin akrabaları ve Ehl-i Beyt'i biziz. Acaba şu ayeti okumuş musun: Akrabaya hakkını ver…(İsra, 26) Yaşlı adam, "Evet okumuşum." İmam (a.s.) "kendilerine haklarının verilmesiyle emrolunan Peygamberin(s.a.v.) yakın akrabaları bizleriz" dedi. Yaşlı adam, "Gerçekten sizler onlar mısınız?" diye sordu. İmam (a.s.) "Evet onlar bizleriz. Acaba bu ayeti okumuş musun: Ancak ve ancak Allah, siz Ehl-i Beyt'ten bütün çirkinliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister."(Ahzab, 33) Yaşlı adam, "Evet okumuşum" dedi. İmam (a.s.) "Onlar bizleriz" dedi. Yaşlı adam, İmam (a.s.)'ın sözlerini duyduktan sonra ellerini göğe kaldırarak üç kez şöyle dedi: "Allah'ım tevbe ettim. Allah'ım! Ben Muhammed Peygamberin(s.a.v.) Ehl-i Beyt'ini öldürenlerden uzağım. Ben önceden defalarca Kur'an okumama rağmen şimdiye kadar bu gerçekleri bilmiyordum"(İmam Zeynelabidin Es-Seccad/ Prof. Dr. Haydar Baş/Sayfa 251-252) Bu güne kadar Kur'an'ı Kerimi defalarca okumasına rağmen, hala Kur'an'ı Kerimdeki Ehl-i Beyt gerçeğini göremeyenler, anlayamayanlar, bu yaşlı adamdan ibret alıp da tevbe ederler mi acaba?
Tarihte yaşanan badireli dönemlerde, yapılan katliamlar ve tahribatlar sebebiyle özellikle de Ehl-i Beyt'in önemi, faziletleri, Kur'an'da ve Sünnette belirtilmesine rağmen, gözlerden ve gönüllerden uzak tutulmuş, insanların Kur'an'a ve Sünnete bakışları da o derece eksik kalmıştır. Geçtiğimiz çağlarda yaşanan Ehl-i Beyt hakkındaki idraksizlik, yaşadığımız çağda da devam etmektedir. Bu konudaki eksikliği bilerek körükleyen fitne unsurları, çağımızda da Müslüman âlemini mezhep çatışmalarının eşiğine getirmiş, kötü emellerine Müslümanları alet etmeye çalışmaktadırlar.
Yüce Allah bu konunun aydınlığa kavuşması için her çağda Ehl-i Beyt gerçeğini anlayan ve etrafına anlatmaya çalışan kimseleri görevlendirmiş ve nasiplendirmiştir. Bu çağda da Prof. Dr. Haydar Baş'ı vesile kılmış ve Ehl-i Beyt konusundaki kafalarda oluşmuş bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için Ehl-i Beyt Külliyatını yazmayı Ona nasip etmiştir. Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız Ehl-i Beyt külliyatını yazmakla kalmayıp, sempozyumlar konferanslar düzenlemekte, bu vesileyle de İslam âlemi doğru bilgiye kavuşmaktadır. Ehl-i Beyt'i tanımak, anlamak, sevmek ve yolundan gitmek büyük bir nasiptir. Her çağda bu nasibe erenlerin olduğu gibi yine her çağda nasipsiz kalanlarda olmuştur. Bu konuda Ehl-i Beyt Külliyatından bir alıntı yaparak maksadımızı anlatmaya çalışalım: Şam'da İmam Zeynelabidin(a.s.) Ehl-i Beyt'e saygısızlık eden bir adamla karşılaştı. Adamın sözü bitince İmam Zeynelabidin (a.s.) ona şöyle buyurdu: "Kuran okumuş musun?" Yaşlı adam, "Evet, okumuşum" dedi. İmam (a.s.) "Acaba bu ayeti okumuş musun: Dedi ki: Ben buna (çektiğim zahmetlere) karşılık sizden akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum."(Şûra, 23) Yaşlı adam, "Evet okumuşum." İmam(a.s.) "Peygamberin akrabaları ve Ehl-i Beyt'i biziz. Acaba şu ayeti okumuş musun: Akrabaya hakkını ver…(İsra, 26) Yaşlı adam, "Evet okumuşum." İmam (a.s.) "kendilerine haklarının verilmesiyle emrolunan Peygamberin(s.a.v.) yakın akrabaları bizleriz" dedi. Yaşlı adam, "Gerçekten sizler onlar mısınız?" diye sordu. İmam (a.s.) "Evet onlar bizleriz. Acaba bu ayeti okumuş musun: Ancak ve ancak Allah, siz Ehl-i Beyt'ten bütün çirkinliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister."(Ahzab, 33) Yaşlı adam, "Evet okumuşum" dedi. İmam (a.s.) "Onlar bizleriz" dedi. Yaşlı adam, İmam (a.s.)'ın sözlerini duyduktan sonra ellerini göğe kaldırarak üç kez şöyle dedi: "Allah'ım tevbe ettim. Allah'ım! Ben Muhammed Peygamberin(s.a.v.) Ehl-i Beyt'ini öldürenlerden uzağım. Ben önceden defalarca Kur'an okumama rağmen şimdiye kadar bu gerçekleri bilmiyordum"(İmam Zeynelabidin Es-Seccad/ Prof. Dr. Haydar Baş/Sayfa 251-252) Bu güne kadar Kur'an'ı Kerimi defalarca okumasına rağmen, hala Kur'an'ı Kerimdeki Ehl-i Beyt gerçeğini göremeyenler, anlayamayanlar, bu yaşlı adamdan ibret alıp da tevbe ederler mi acaba?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025