Edebiyatımızın Güleryüzü

HARİKA

Atatürk, Yahya Kemal'e masada hazır bulunan Behçet Kemal Çağlar'ı gösterip sorar: "Ne dersin Behçet Kemal için Yahya Kemal Bey!" Şairin değerlendirmesi, "Harika efendim!" şeklinde olur. Çağlar, Yahya Kemal'le birlikte Çankaya'dan çıkar. Yolda, kendisini şairden saymayan Beyatlı'ya hayretle sorar: "Üstat, benim için sofrada 'Harika' dediniz. Nasıl oluyor da bana bu alaka ve iltifatı gösterebiliyorsunuz?" Cevap şöyle: "Ayol, ben senin için 'harika' dedim; ama 'şair' demedim ki..."

VEHİM Mİ İLİM Mİ?

Atatürk dil çalışmalarına Yahya Kemal'i de davet eder. Beyatlı, bu davete "Benim yaşayan Türkçe'ye karşı bir vehmim vardır. Benim dilde ilmim yok, yalnız böyle bir vehmim vardır. Bu vehmimle başbaşa kalmak istiyorum. Beni affetsinler" diyerek icabet etmez. Atatürk başka bir gün Yahya Kemal'den "Ses" ve "Açık Deniz" şiirlerini dinledikten sonra toplantıdakilere, "Beyler! İşte hakiki ve güzel Türkçe budur" der ve Yahya Kemal'e "Siz haklı çıktınız" diye iltifat eder. Ardından yanındakilere döner: "Görüyorsunuz ya beyler, Yahya Kemal Bey'in vehmi sizin ilminizi mağlup etti."

EDEBİYAT Ö?RETMENİ

Yahya Kemal, Halit Fahri Ozansoy'a, "Ne işle meşgulsünüz?" diye sorunca ondan, "Edebiyat öğretmeniyim" cevabını alır. Koca şairin merakı devam eder: "Maaşın ne kadar?" "Seksen lira alıyorum" diyen Ozansoy'a Beyatlı takılır: "Yaa, demek öyle. Desene, bedavadan bu milletin seksen lirasını alıyorsun."

ŞAHESER

Yazdığı her şiirin bir "şaheser" olduğuna inanan biri, Yahya Kemal'e sorar:

-Üstadım, dün yayınlanan şaheserimi nasıl buldunuz?

-Fena değil.

-Pek beğenmemişe benziyorsunuz.

-Estagfirullah! Yalnız şaheser yazmaktan vazgeçsen de, biraz eser yazsan diyecektim.

EN GÜZEL ESER

"Üç İstanbul" romanının yazarı ve şair Midhat Cemal Kuntay, Yahya Kemal için, "Adı var ama eseri yok!" diyerek tenkit eder. Beyatlı, bunu öğrenince dostuna hak verir: "İşte Midhat Cemal'in en güzel eseri budur. Bu sözü saklasın, üst tarafını atsın!"

Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM