General Ziya
Bilindiği gibi Tanzimat'ın yenilikçi edebiyatçılarından Ziya Paşa, eserleri ve fikirleriyle iz bırakan şair ve yazarlardandır. Nihad Sami Banarlı'nın Kültür Köprüsü kitabında okuduğumuza göre, Cumhuriyet'ten sonra bazı "paşa" unvanlarının kalktığı, yerine general denildiği günlerde genç ve gayretkeş bir edebiyat öğretmeni lise son sınıfa girer. O gün Ziya Paşa'nın şiiri okunacaktır. Hoca ilk defa söz olarak öğrencilerine der ki: "Çocuklar şimdi sizinle General Ziya'yı okuyacağız."
Şah ve mat
Şair Ziya Paşa, Sultan Aziz'in sarayında iken Nevres Paşa ile sık sık santranç oynarlarmış. Padişah da arada bir, bu oyunları seyretmeye gelirmiş. Ziya Paşa, saraydan çıkarılınca Nevres Paşa, şu mısrayı söyler: "Şah evinden mat olup çıktı Ziya..."
Delilere bereket
Şair Deli Nüzhet Bursa'da iken, deliliği ile meşhur bir kişiyi bu şehre vali, bir başka meczubu da kadı yaparlar. Bir gün zaptiyelerin bir adamı sürükleyip götürdüklerini görünce sorar: "Bu adamı nereye götürüyorsunuz?" "Delidir, tımarhaneye götürüyoruz" cevabını alınca gülmeye başlar: "Ayol delinin tımarhanede ne işi var. Devlet kademelerinde hiç mi boş yer kalmadı?"
Kulp takmak
Şair Nüzhet, Sivas'tan geçerken uğradığı bir kahvehanede kendisine kulpu kırık bir fincanla kahve getirirler. Nüzhet kahvesini içtikten sonra fincanı kahveciye gösterir ve, "Bunu İstanbul'a götürün" der. Kahveci, "İstanbul'a götürüp de ne olacak?" diye sorar. Nüzhet, sözünün ardını getirir: "Orada her şeye bir kulp takarlar. Belki ona da bir kulp takan bulunur."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM
Bilindiği gibi Tanzimat'ın yenilikçi edebiyatçılarından Ziya Paşa, eserleri ve fikirleriyle iz bırakan şair ve yazarlardandır. Nihad Sami Banarlı'nın Kültür Köprüsü kitabında okuduğumuza göre, Cumhuriyet'ten sonra bazı "paşa" unvanlarının kalktığı, yerine general denildiği günlerde genç ve gayretkeş bir edebiyat öğretmeni lise son sınıfa girer. O gün Ziya Paşa'nın şiiri okunacaktır. Hoca ilk defa söz olarak öğrencilerine der ki: "Çocuklar şimdi sizinle General Ziya'yı okuyacağız."
Şah ve mat
Şair Ziya Paşa, Sultan Aziz'in sarayında iken Nevres Paşa ile sık sık santranç oynarlarmış. Padişah da arada bir, bu oyunları seyretmeye gelirmiş. Ziya Paşa, saraydan çıkarılınca Nevres Paşa, şu mısrayı söyler: "Şah evinden mat olup çıktı Ziya..."
Delilere bereket
Şair Deli Nüzhet Bursa'da iken, deliliği ile meşhur bir kişiyi bu şehre vali, bir başka meczubu da kadı yaparlar. Bir gün zaptiyelerin bir adamı sürükleyip götürdüklerini görünce sorar: "Bu adamı nereye götürüyorsunuz?" "Delidir, tımarhaneye götürüyoruz" cevabını alınca gülmeye başlar: "Ayol delinin tımarhanede ne işi var. Devlet kademelerinde hiç mi boş yer kalmadı?"
Kulp takmak
Şair Nüzhet, Sivas'tan geçerken uğradığı bir kahvehanede kendisine kulpu kırık bir fincanla kahve getirirler. Nüzhet kahvesini içtikten sonra fincanı kahveciye gösterir ve, "Bunu İstanbul'a götürün" der. Kahveci, "İstanbul'a götürüp de ne olacak?" diye sorar. Nüzhet, sözünün ardını getirir: "Orada her şeye bir kulp takarlar. Belki ona da bir kulp takan bulunur."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.