Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Robert Pearson'un geçtiğimiz günlerde Başbakan Ecevit'e övgüler yağdırmasına ilk başta anlam verememiştik.
Pearson şöyle diyordu, "İnancımız odur ki, Türkiye Cumhuriyeti, bugünkü hükümetin yönetiminde önündeki siyasi ve ekonomik sınavlarla baş etmeye devam edecek, ABD ve Batı'nın tam bir ortağı olmaya dönük potansiyelini gerçekleştirecektir."
ABD'nin lime lime dökülen koalisyon hükümetine, ayakta zor durabilen Başbakan Ecevit'e bu öpücüğünün nedeni çok geçmeden anlaşıldı.
Ege Ordusu Komutanı Hurşit Tolon Paşa'nın seslendirdiği ve MGK sonuç bildirisine yansıyan Genelkurmay'ın tavrıydı ABD'yi Ecevit'e yaklaştıran.
Türk Ordusu, medyanın dolduruşuna, ABD'nin oldubittisine, hükümetin romantizmine aldırmadan ABD'nin terörle mücadele bahanesi ile girişeceği operasyona anlamlı rezervler koyuyordu.
Tolon Paşa, ABD'nin terörle mücadeleyi savaş gibi göstermesinin yanlışlığına dikkat çekerek, NATO'nun 5. maddesinin uygulanabilmesi için saldırının dışardan geldiğini ispat etmesi gerektiğini belirtiyordu. Ayrıca Afganistan'a düzenlenecek operasyonun doğru olabilmesini için ABD'nin ciddi kanıtlar ortaya koyması gerektiğinin altını çiziyordu.
MGK sonuç bildirisinde ise, ABD'nin kesin kanıt göstermesi isteniyor, Afganistan'a müdahalede sivillere zarar verilmemesi ve sadece bin Ladin'e odaklanılmaması isteniyor. Bu şartların gerçekleştirilmesi halinde Türkiye'nin ölçülü siyasi destek verebileceği asker değil sadece lojistik katkı sağlayabileceği belirtiliyordu.
İşte bu sebeple ABD Türkiye'nin en zayıf karnı olan hükümete sun'i teneffüs uyguluyor, Ecevit'i öpüyordu.
Ancak ABD'nin öpücüğü, hükümete hayat vermekten çok ölüm öpücüğü etkisi uyandırdı.
Ekonomiyi çökerten hükümete hiç beklenmedik bir cenahtan "by by" işareti geldi.
Bugüne kadar tıpkı ABD gibi hükümetin IMF ile eşgüdümlü yürüttüğü yanlış politikalara en büyük desteği veren TÜSİAD, nihayet yollarını ayırıyordu.
Eksi yüzde 13'e varan küçülme, 140 bin işyerinin kapanması, 1 milyon yeni işsiz ordusu, yüzde 70'i aşan enflasyonla maaşları sıfırlanan memur ve işçi kesimi, IMF dayatmaları ile ölüme terk edilen tarım kesimi ürpertici sessizliğini korurken fitili TÜSİAD gibi tuzu kuru patronların çekmesi ilginç.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı ABD elçisine nisbet yaparcasına soruyor: "Bizi gerçekten yöneten biri var mı? Yoksa kaderimize mi terk edildik?"
TÜSİAD "artık yeter" diyor ve seçimi bile göze aldıklarını belirtiyor.
Tam bu ortamda, fail-i meçhul bildiri başkent kulislerini karıştırıyor.
ANAP'lı Işın Çelebi'nin kaleme aldığı bildirinin altına imza koyanlar liderlerinden korktukları için isimlerini saklı tutuyorlar.
Ancak isyancı vekillerin 30'a yakınının ANAP'lı olduğu biliniyor. İktidarda ilk ciddi çözülme ANAP'ta yaşanacağa benziyor. Çelebi'nin TUSİAD'a yakınlığı tesadüf değil. Anlaşılan hükümetin bileti kesiliyor. Bu hükümet Mayısı zor çıkaracak gibi...
Pearson şöyle diyordu, "İnancımız odur ki, Türkiye Cumhuriyeti, bugünkü hükümetin yönetiminde önündeki siyasi ve ekonomik sınavlarla baş etmeye devam edecek, ABD ve Batı'nın tam bir ortağı olmaya dönük potansiyelini gerçekleştirecektir."
ABD'nin lime lime dökülen koalisyon hükümetine, ayakta zor durabilen Başbakan Ecevit'e bu öpücüğünün nedeni çok geçmeden anlaşıldı.
Ege Ordusu Komutanı Hurşit Tolon Paşa'nın seslendirdiği ve MGK sonuç bildirisine yansıyan Genelkurmay'ın tavrıydı ABD'yi Ecevit'e yaklaştıran.
Türk Ordusu, medyanın dolduruşuna, ABD'nin oldubittisine, hükümetin romantizmine aldırmadan ABD'nin terörle mücadele bahanesi ile girişeceği operasyona anlamlı rezervler koyuyordu.
Tolon Paşa, ABD'nin terörle mücadeleyi savaş gibi göstermesinin yanlışlığına dikkat çekerek, NATO'nun 5. maddesinin uygulanabilmesi için saldırının dışardan geldiğini ispat etmesi gerektiğini belirtiyordu. Ayrıca Afganistan'a düzenlenecek operasyonun doğru olabilmesini için ABD'nin ciddi kanıtlar ortaya koyması gerektiğinin altını çiziyordu.
MGK sonuç bildirisinde ise, ABD'nin kesin kanıt göstermesi isteniyor, Afganistan'a müdahalede sivillere zarar verilmemesi ve sadece bin Ladin'e odaklanılmaması isteniyor. Bu şartların gerçekleştirilmesi halinde Türkiye'nin ölçülü siyasi destek verebileceği asker değil sadece lojistik katkı sağlayabileceği belirtiliyordu.
İşte bu sebeple ABD Türkiye'nin en zayıf karnı olan hükümete sun'i teneffüs uyguluyor, Ecevit'i öpüyordu.
Ancak ABD'nin öpücüğü, hükümete hayat vermekten çok ölüm öpücüğü etkisi uyandırdı.
Ekonomiyi çökerten hükümete hiç beklenmedik bir cenahtan "by by" işareti geldi.
Bugüne kadar tıpkı ABD gibi hükümetin IMF ile eşgüdümlü yürüttüğü yanlış politikalara en büyük desteği veren TÜSİAD, nihayet yollarını ayırıyordu.
Eksi yüzde 13'e varan küçülme, 140 bin işyerinin kapanması, 1 milyon yeni işsiz ordusu, yüzde 70'i aşan enflasyonla maaşları sıfırlanan memur ve işçi kesimi, IMF dayatmaları ile ölüme terk edilen tarım kesimi ürpertici sessizliğini korurken fitili TÜSİAD gibi tuzu kuru patronların çekmesi ilginç.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı ABD elçisine nisbet yaparcasına soruyor: "Bizi gerçekten yöneten biri var mı? Yoksa kaderimize mi terk edildik?"
TÜSİAD "artık yeter" diyor ve seçimi bile göze aldıklarını belirtiyor.
Tam bu ortamda, fail-i meçhul bildiri başkent kulislerini karıştırıyor.
ANAP'lı Işın Çelebi'nin kaleme aldığı bildirinin altına imza koyanlar liderlerinden korktukları için isimlerini saklı tutuyorlar.
Ancak isyancı vekillerin 30'a yakınının ANAP'lı olduğu biliniyor. İktidarda ilk ciddi çözülme ANAP'ta yaşanacağa benziyor. Çelebi'nin TUSİAD'a yakınlığı tesadüf değil. Anlaşılan hükümetin bileti kesiliyor. Bu hükümet Mayısı zor çıkaracak gibi...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014