Ege Bölgesi Sanayi Odası'na (EBSO) bağlı 5 bin üye ile yapılan analizin sonuçları genel ekonomik tablo ile ilgili pek çok ipucu veriyor.Yüzde 44.5 ciro ve kâr düştü.Yüzde 24.2 ciro arttı, kâr düştü.Yüzde 18 ciro ve kâr düştü.Yüzde 13 ciro ve kâr arttı.Ege Bölgesi Sanayi Odası 2015'in ilk 5 ayında üyelerinin yüzde 46.9 unun küçülme, yüzde 34 ünde değişim olmamış, yüzde 18.8 inin kısmı büyüme gösterdiğini raporladı. İş adamları, siyasi istikrarsızlığı, terör ve dövizdeki kur riskini sebeplerden birkaçı olarak ifade etti.2015 ikinci yarısı ile ilgili yüzde 59.4 sanayicinin umutsuz, yüzde 29.7 sinin değişiklik beklemediğini, yüzde 10.9 olumlu beklenti içinde olduklarını ifade etmiştir.İkinci yarıda işlerin düzelmesi için, hukukun üstünlüğü, dış politikanın yeniden gözden geçirilmesi ve iç talebin artırılması temenni olarak ifade edildi. Yüzde 31.2 maliyetleri düşürme, yüzde 28.1 iç pazar için yenilik, yüzde 14.8 dış pazar arayışı hedeflemiş.Yüzde 57 yatırım planı olmadığını, yüzde 27 modernizasyon ve yüzde 10.9 projelendirme çalışması yaptığını açıklamış.Yüzde 53.9 sanayicinin döviz borcu olduğu, dövizdeki dalgalanmanın engellenmesi, haksız rekabetin engellenmesi, seçim belirsizliğinin giderilmesi halinde normalleşmenin olabileceği raporda ifade edildi.Prof. Dr. Haydar Baş, IMF'nin gönderdiği direktör Kemal Derviş'in uygulamaya soktuğu 18. Stand-by Anlaşmasını değerlendirirken, "Gökten Cebrail (as) inse bir şey yapamaz" demişti. Türkiye'yi 2001 ekonomi krizinden çıkaracak sözde reçete ile deli gömleğine sokulduk ve ameliyat geçirdik. Özerk olma kılıfı ile kurumların yönetimi küresel güçlere devredildi.Kemal Derviş'in "ABD, bizi özelleştirmeye zorladı" ifadesinden anlaşılacağı üzere elimizde avucumuzdaki ekonomik güç alınıp ecnebilere teslim edilmekle kalmadı, özelleşen pahalı hizmet ekmeğimizin küçülmesine de sebep oldu.Usta, ustalığını gösterdi. Elde avuçta ne varsa alıp ecnebiye teslim etti. Şirketlerin, yeraltı madenlerinin teslimatı yetmemiş gibi İslam ülkelerinin teslim edilişine destek verirken; bunları görmeyen, hala onları desteklemeye devam eden millet işbirlikçilik suçu işlemiyor mu? Borçlandırılarak elde edilmiş nesnelerin, mevcut para sistemi sebebiyle asla sıfırlanamayacak borç yüzünden elden çıkma tehlikesi artarak devam ediyor. Bankaların kredi vermeyi sürdürmesi sebebiyle varlık değerleri yüksekliğini koruyor. Kredi musluğu kapanır ise mal para etmeyecek, yarı fiyatına alıcı bulamayacaktır. BDDK verilerine göre toplam kredi hacmi, 11 Temmuz 2014'de 1 trilyon 130 milyar 785 milyondan yüzde 27.4 artışla 14 Temmuz 2015 itibariyle 1 trilyon 440 milyar 483 milyon liraya yükselerek son bir yılda borç 309 milyar 698 milyon artmıştır. Ekonomi yılda yüzde 2.2 büyürken, borç bir yılda yüzde 27.4 büyüyor ise batağın içinde debeleniyor, boğuluyoruz demektir. Bazılarımız inkâr etse de durum budur.Halkın içine düşürüldüğü borç çukurunu görmezlikten gelen tuzu kurular susmaya, bol maaşlı medya kargaları yağcılık yapmaya devam ederken, biz yanlışı ifadeye, Milli Ekonomi Modeli'ni ilaç olarak sunmayı sürdüreceğiz. Nasibi olan faydalanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020