Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyuruyor:"Doğrusu dünya hayatı ancak bir oyun ve eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız Allah size mükâfatınızı verir. Ve sizden mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez." (Muhammed: 47/36)."Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur." (Mü'min: 40/39). "Allah dilediğine rızkını bollaştırır da, daraltır da. Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir." (Ra'd: 13/26). "Size verilen şey, yalnızca dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha iyi ve daha süreklidir. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine dayanıp güvenenler içindir." (Şûra: 42/36). "Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir." (Âl-i İmran: 3/185).Dünya ve mal sevgisinin kötülüğünü Peygamber Efendimiz de birçok hadis-i şerifinde beyan etmiştir:"Dünyayı sevmek her kötülüğün başıdır. Bir şeyi sevmen seni (başka şeylere karşı) kör yapar, sağır eder." (Rezîn). "Eğer dünyanın Allah katında bir sivrisineğin kanadı kadar değeri olsaydı ondan kâfire bir yudum su bile içirmezdi." (Tirmizî, 2320). "Allah bir kulu sevdi mi onu dünyadan korur, tıpkı sizden birinin hastasına suyu yasaklaması gibi." (Tirmizî, 2036).İmam Ali radiyallahu anh'dan, dedi ki: "Dünya arkasını dönmüş gidiyor. Âhiret yüzünü dönmüş geliyor. Her birinin kendine has çocukları vardır. Siz âhiret çocuklarından olun; dünya çocuklarından olmayın! Bugün çalışma günüdür, hesap günü değil. Yarın hesap günüdür, çalışma günü değildir." (Buhârî, rikâk 4, VII, 171)."Allah'ı ananlar ile onları dost edinenler, âlimler ve ilim talep edenler dışında dünya ve içindekiler mel'undur (lanetlenmiştir)." (Tirmizî, 2322 ve İbn Mâce, 4112). "Her ümmetin bir fitnesi vardır, ümmetimin fitnesi de maldır." (Tirmizî, 2336).Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Şeytanın develeri de olur, evleri de. Sizden birinin güzel develeri olur. Hiçbirisine binmeye kıyamaz. Devesi olmayan yorgun bir kardeşine rastlar da onlardan birine bindirmez; işte bu, şeytan devesidir. Şeytanın evlerine gelince; ipek ve benzeri kumaşlarla örtülüp süslenen (develerin yanlarına yükseltilip içine kadınların bindiği) şu kafeslerdir." (Ebû Dâvud, 2568). "Kul, 'malım, malım!' der; oysa onun malından yalnız üç şey vardır: Yiyip tükettiği, giyip eskittiği ve verip biriktirdiği. Bunun dışındakilere gelince kendisi ölür, malını ise insanlara bırakır." (Müslim, zühd 4, s. 2273).İmam Ca'fer-i Sâdık, "Dünyası olan her insan şu üç şeye muhtaçtır: Gevşekliğe varmayacak rahatlık, kanaatla beraber olan cömertlik ve tembelliği olmayan cesaret" buyurdu.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016