logo
21 ARALIK 2024

Duahan Adıgüzel: Atatürkçü kimdir?

22.05.2020 00:00:00
Atatürkçülük ülkemizde özellikle genç kesim tarafından çok yanlış anlaşılmıştır. Atatürkçü olmak; Atatürk'ün imzasını dövme yaptırmak, milli bayramlarda yakamıza Atatürk rozeti takıp, başımıza "Atam izindeyiz!" bandanaları bağlamak ile olunmuyor.

Gerçek Atatürkçülük bağımsızlık temelinde, ülkemizin refah seviyesini arttırmak onu ileriye taşımaktır. Andımızda da denildiği gibi "... Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir..."

Atatürkçülük; zifiri karanlığın içinde kaybolmuş Türk halkının yolunu aydınlatan meşaledir. Bir ülkenin küllerinden dirilişi, aklın ve bilimin harmanlanarak bize sunulmasıdır. Atatürkçü olmak her yiğidin harcı değildir. İlk önce araştırıp, anlamak gerekir sonrasında ise empati kurmak, kendine; "Acaba Atatürk neden böyle söylemiş?" diye sormak ve doğruyu bulmaktır. Farabi şöyle diyor; "Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz."

Türk halkını Atasından uzaklaştırmak amaçlı ve dışarıdan destek alan hainler tarafından Atatürk hakkında ne yazık ki bir çok iftira atılmıştır. Hatta bu iftiralardan bazıları sözde Atatürkçüler tarafından kabul görmüş, işlerine gelmiştir. Bu nedenle de doğru Atatürk'ü bulamamışlardır. Doğruyu bulmak için aklı kullanmak kadar iyi niyette gerekli.

Atatürk'ün Uludağ Gecesi toplantısına teşrifleri ile Ankara Halkevi'ndeki Bursalı gençler bir sevinç yumağı oluşturarak Atatürk'ün etrafında toplanmışlar ve kendisi ile bir süre eğitim ve tarih konularında sohbet etmişlerdi.

Bu sohbetten sonra Atatürk Bursalı gençlere hitaben diyor ki: "Arkadaşlar! Bu gece buradaki toplantımızı ve benim hakkımdaki derin duygularınızı Celâl Bayar çok güzel ve canlı bir anlatımla bana bildirdi.

Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takibe söz vermişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman bile durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her yaratılmış için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevî bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.

Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız bile beni takip edeceksiniz. Ben bu akşam buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim yüksek idealimize, durmadan yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu görmekle mutlu olacağız. Şimdi çocuklar eğleniniz."

Atatürk, insan doğasında yorulmanın var olduğunu söylerken, yorulsa bile insanı dinçleştirecek olan tek şeyin maneviyat olduğunun altını çiziyor. Bu konu ile ilgili Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in çok sevdiğim bir sözü var: "Biz Türkiye'de maneviyatı unuttuk. Bunlar bize unutturuldu. Şimdi hiç ilgisi olmayan İngiliz ajanları da 'maneviyat ehliyiz' diyor. Şahsen Türkiye'de beni üzen budur. Şimdi ben sizden söz istiyorum, bütün maddi ve manevi değerlere sahip çıkmaya söz veriyor musunuz."

Atatürk, Türk gençliğinden çok ümitlidir. Gençliğe hitabede, vatanımızın muhafızlığını biz Türk gençlerine bıraktığını ve tüm umutsuz şartlara rağmen pes etmeyip bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi kurtarmak için mücadele etmemiz gerektiğini ne bir şekilde ifade ediyor. Gençliği Hitabenin son sözü ise oldukça dikkat çekici: "Muhtaç olduğun  kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"

Gençliğin sığınacağı hiçbir maddi dayanak kalmadığında, Türklüğünde ve maneviyatında bu gücü bulacağını söylüyor. "Asil" sözcüğünün gençliğe özgüven verdiği de bir gerçektir. Maalesef, Atatürkçülüğü dinsizlik ile bağdaştıranlar var. Laiklik yanlış anlaşılmış hatta Atatürk düşmanları tarafından yanlış anlaşılmaya itilmiştir. Atatürkçülük asla dine karşı değildir. Dine karşı olmadığı gibi bizlere din ve vicdan özgürlüğü tanınmış ve dinimizi hür bir şekilde yaşayıp ibadetlerimizi yapmamız için uygun ortamı da sağlamıştır.

"Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir." (Kemal Atatürk).

Peki, neden Laiklik?

Mustafa Kemal Atatürk, dininin İngiliz işgal kuvvetleri tarafından kullanıldığını biliyordu. Osmanlı Devleti'ni çökerten cübbeli sarıklı İngiliz ajanlarını tanımış, dinin emperyalist güçler tarafından kullanıldığını görmüştü. Dinin ve kutsal kavramların üzerindeki siyasi ve ticari amaçları ortadan kaldırmak istedi ve Allah ile kul arasındaki kutsal bağın korunması için laikliği getirdi. Dinin kullanılmasının önüne geçti. Atatürk bununla birlikte hem İslam'a hem de vatanımıza sahip çıkmıştır.

Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün İslam'a sayısız hizmeti olmuştur. Kur'an'ın Türkçe tefsiri için Elmalılı Hamdi Yazır'a vazife verdi. Kimi küçük denemeler dışında, Kur'an'ın Türkçe çevirisi, Atatürk zamanına dek yapılamamıştı. Anadolu halkı Arapça bilmiyordu. İnsanlar dinini anlamadan yaşıyordu. Oysa Kur'an'da "Şüphesiz ki biz size ayetleri anlayasınız diye gönderdik!" denilmiştir.

Sahte din adamları tarafından cahil halk sömürülüyor, din adı altında insanlara dinle alakasız, istedikleri her şeyi yaptırıp, kullanıyorlardı. Dini istismar ediyorlardı. Bu sebeple Atatürk, Kur'an'ın Türkçe çevirisinin yapılmasını istedi. Atatürk Kur'an-ı Kerim'in herkes tarafından okunup anlaşılabildiğinde dinsel yönden gerçek bir aydınlanma olacağını düşünüyordu. Böylece kavrayan, anlayan ve sorgulayan beyinler bir daha istismar edilemeyecekti. Kur'an'ın ve hadislerin o zamana dek çevirilerinin yapılmaması ile İslam dinini halktan bilinçli biçimde uzak tutulduğunu anlayabiliyoruz.

Buhari'nin kayda aldığı hadisler de Kamil Miras tarafından çevrildi. 12 cilt halinde bastırıldı. Bu eserin 1928'deki ilk baskısı 10.000 adetti. Atatürk'ün isteğiyle Kur'an-ı Kerim tefsiri ve Buhari hadisleri Türkiye'nin her yanında bedelsiz olarak dağıtıldı. Camiler, kütüphaneler ve Halkevlerinde raflara konuldu. Artık Türk milleti, her yerde kolayca bu kaynaklara ulaşabiliyor ve ilim öğrenebiliyordu. Atatürk bizleri bâtıl anlayışlardan uzaklaştırıp akla ve bilime yöneltti.

O zamana dek binlerce bâtıl inanış, sanki din kuralı gibi dinin içine sokuşturulmuştu. Maddi zorluklara rağmen, Osmanlı'nın yapmadığı, tarihi değerleri olan camilerin restorasyonuna başladı. Eski ve yıkık dökük durumda kalmış eserler tamir edildi.

Diyanet İşleri Başkanlığını kurdu. Atatürk tarafından Başkent Ankara'da gerçek manada din adamı yetiştirmek için İlahiyat Fakültesi kuruldu. Ülkenin imam gereksinimini karşılamak için eğitim kurumları açıldı. "Bizim dinimiz akla ve bilime aykırı hiçbir konuyu içinde barındırmıyor." (Mustafa Kemal Atatürk).

Atatürkçülük aynı zamanda tam bağımsızlık demektir. Atatürk, vatan toprakları işgal eden düşmanlara karşı özgür ve bağımsız bir duruş sergilemiş; "Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz" demiştir. Ezilmiş milletlere de ilham kaynağı olmuştur. Hindistan'ın, Libya'nın Pakistan'ın, Cezayir'in ve Mısır'ın emperyalizme karşı direnişinin temelinde Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık anlayışı ve başarısı yatmaktadır.

"Gerçek Atatürkçülük; vatandaşa, vatana, bayrağa ve devlete değer vermektir. Emperyalizme karşı çıkmaktır, manda ve himayenin kesin reddidir. Bize verilmiş olan hakları anlayıp araştırarak vazifelerimizin farkına varmak ve hakkımıza sahip çıkmaktır. Sünni, Şii, Alevi ayrımı olmaksızın bir olmaktır, Türk, Kürt, Laz, Çerkez vs. etnik ayrıma gitmeden 'Türk Milleti' diyebilmektir." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk).

Türk gençliğinin gerçek Atatürk'ü tanımasına olanak sağlayan da Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdır. Hepimiz Kendisine borçluyuz. Teşekkürler Muhterem Hocam…
 
Misafir Kalem / diğer yazıları
'Amerika'nın kayığına bindik'
Gündeme damga vuran açıklamalar
10 günde 422 kişi!
İsrail katletmeye devam ediyor
İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi çıktı
Almanya'da araçlı saldırgan şoku
Milli sporculara çığ şoku
Yaralı kurtulanlar olayı anlattı
Hakan Fidan Şam'a gidiyor
HTŞ terör listesinden neden çıkarılmadı?
Palandöken'de çığ düştü
1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı
Yemen, İsrail’i balistik füze ile vurdu
Husiler: 'İsrail ile uzun bir savaşa hazırız'
2025 bütçesi TBMM'de kabul edildi
'Faiz, enflasyon, cari açık, pahalılık bütçesi'
Colani'nin başına konan ödül iptal
ABD'den HTŞ geri adımı
Bahçeli'nin Öcalan ısrarı
'DEM, İmralı'ya gitsin'
Mourinho'lu Fener zirvede irtifa kaybediyor
Eyüpspor bir deve daha çelme taktı
Suriyelilerin geri dönüşü zor!
'Suriye güvenli' diyenler azınlıkta
İsrail Suriye'de işgale devam ediyor
Yermuk'teki köylere girdiler
Fiyatı roket hızıyla artıyor
Balık da alarmlı kaba girdi
Erdoğan Trump'ın övgüsünden memnun
'Doğru söze ne denir, tespitler yerinde'
'Amerika'nın kayığına bindik'
Gündeme damga vuran açıklamalar
10 günde 422 kişi!
İsrail katletmeye devam ediyor
İslam karşıtı ve siyonizm destekçisi çıktı
Almanya'da araçlı saldırgan şoku
Milli sporculara çığ şoku
Yaralı kurtulanlar olayı anlattı
Hakan Fidan Şam'a gidiyor
HTŞ terör listesinden neden çıkarılmadı?
Palandöken'de çığ düştü
1 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı
Yemen, İsrail’i balistik füze ile vurdu
Husiler: 'İsrail ile uzun bir savaşa hazırız'
2025 bütçesi TBMM'de kabul edildi
'Faiz, enflasyon, cari açık, pahalılık bütçesi'
Colani'nin başına konan ödül iptal
ABD'den HTŞ geri adımı
Bahçeli'nin Öcalan ısrarı
'DEM, İmralı'ya gitsin'
Mourinho'lu Fener zirvede irtifa kaybediyor
Eyüpspor bir deve daha çelme taktı
Suriyelilerin geri dönüşü zor!
'Suriye güvenli' diyenler azınlıkta
İsrail Suriye'de işgale devam ediyor
Yermuk'teki köylere girdiler
Fiyatı roket hızıyla artıyor
Balık da alarmlı kaba girdi
Erdoğan Trump'ın övgüsünden memnun
'Doğru söze ne denir, tespitler yerinde'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.