Gecenin birinde Rasululahın torunu Hz. Hüseyin'in hem isim hem de kader adaşı Hüseyin, şirkette çalışıyordu. O sırada telefon çaldı. Hamurkarı, üstadı, ışığı arıyordu.
Hüseyin evladım, neredesin? Neden gelmedin yanıma? Diye sordu.
Hüseyin; "İşlerim uzadı Hocam, bu yüzden gelemedim. Yarın Bursa' da yanınızda olacağım inşaallah." Diye cevap verdi.
Gecenin sabaha kavuşacağı anlarda evine ancak gelebildi Hüseyin. Hüseyin yavrularına baktı, son kez gördüğünü bilemeden belki de. Üçüne de ayrı ayrı baktı, seyretti...
Rabbül alemin' in şehitlik mertebesi lütfuna mazhar olacak Lütfullah ağabey, Trabzondan henüz 3 ay önce gelmişti İstanbul'a. Trabzon'da Üç tane yavrusu vardı evde anneleriyle onu bekleyen. Günlerdir görememişti üç yavrusunu ve eşini, belki de haftalardır. Hasreti içinde çıkmıştı yola.
İsmi gibi Aziz olan Aziz Mete, gönül dostu, can dostu hepimizin. Beyefendiliğiyle, dürüstlüğüyle başta Haydar Bey'in olmak üzere herkesin takdir ettiği Aziz de İki yavrusunu evde bıraktı.
Hepsi bir otomobilde bir araya geldiler. Hüseyin, Lütfullah agabey, Aziz Mete ve İsrafil, vatan için, millet için bizim için kıymetli ne varsa namus, şeref onlar için hepimizin tatil yaptığı bir hafta sonunda yavrularını, eşlerini geride bırakıp yola koyuldular.
Gönül bir, dava bir, gaye bir...
Yalova yakınlarında bir yol üstünde yaşadıkları bu dopdolu ama kısacık çile dolu, hizmet dolu ömürlerinin son nefesini verdiler.
Şehadet şerbeti içtiler...
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" düsturu gereği, hizmete de beraber giderlerdi şehadete de beraber gittiler.
Hep duymak istedikleri ve yaşamlarının, hizmetlerinin ve gayretlerinin sebebi olan sözler, daha mübarek vücutları kabre girmeden onlara yetişti.
"Ben onlardan razıyım Allah da onlardan razı olsun" Amin.
Hepsi birbirinden kıymetli bu aziz şehitlerin ailelerine, yavrularına Cenab-ı Haktan sabır niyaz ediyorum.
Hüseyin evladım, neredesin? Neden gelmedin yanıma? Diye sordu.
Hüseyin; "İşlerim uzadı Hocam, bu yüzden gelemedim. Yarın Bursa' da yanınızda olacağım inşaallah." Diye cevap verdi.
Gecenin sabaha kavuşacağı anlarda evine ancak gelebildi Hüseyin. Hüseyin yavrularına baktı, son kez gördüğünü bilemeden belki de. Üçüne de ayrı ayrı baktı, seyretti...
Rabbül alemin' in şehitlik mertebesi lütfuna mazhar olacak Lütfullah ağabey, Trabzondan henüz 3 ay önce gelmişti İstanbul'a. Trabzon'da Üç tane yavrusu vardı evde anneleriyle onu bekleyen. Günlerdir görememişti üç yavrusunu ve eşini, belki de haftalardır. Hasreti içinde çıkmıştı yola.
İsmi gibi Aziz olan Aziz Mete, gönül dostu, can dostu hepimizin. Beyefendiliğiyle, dürüstlüğüyle başta Haydar Bey'in olmak üzere herkesin takdir ettiği Aziz de İki yavrusunu evde bıraktı.
Hepsi bir otomobilde bir araya geldiler. Hüseyin, Lütfullah agabey, Aziz Mete ve İsrafil, vatan için, millet için bizim için kıymetli ne varsa namus, şeref onlar için hepimizin tatil yaptığı bir hafta sonunda yavrularını, eşlerini geride bırakıp yola koyuldular.
Gönül bir, dava bir, gaye bir...
Yalova yakınlarında bir yol üstünde yaşadıkları bu dopdolu ama kısacık çile dolu, hizmet dolu ömürlerinin son nefesini verdiler.
Şehadet şerbeti içtiler...
"Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz" düsturu gereği, hizmete de beraber giderlerdi şehadete de beraber gittiler.
Hep duymak istedikleri ve yaşamlarının, hizmetlerinin ve gayretlerinin sebebi olan sözler, daha mübarek vücutları kabre girmeden onlara yetişti.
"Ben onlardan razıyım Allah da onlardan razı olsun" Amin.
Hepsi birbirinden kıymetli bu aziz şehitlerin ailelerine, yavrularına Cenab-ı Haktan sabır niyaz ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Enerji masasında Türkiye neden yok? / 08.11.2025
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024

































































































