Diyarbakır'ı ve tüm bölgeyi savaş alanına çeviren olaylar durulmaya başladıktan sonra "hükümet erkânı" bölgeye akın etmeye başladı. Özellikle hükümetin Diyarbakırlı iki bakanı, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Tarım Bakanı Mehdi Eker "Diyarbakır harap olduktan sonra" soluğu memleketlerinde aldılar. Esnafla sohbet ettiler, geçmiş olsun dileklerini ilettiler. PKK'nın Roj TV aracılığıyla duyurduğu kepenkleri kapatma kararına uymadığı için işyerleri yakılan ve tahrip edilen esnafın Aksu ve Eker ile diyalogları gerçekten dikkat çekiciydi. Esnaflar, devletin temsilcilerine dertlerini fısıldayarak, gizli gizli anlatıyorlardı. Kameralar önünde "PKK'yı şikayet edemiyorlardı" çünkü korkuyorlardı. Türkiye'nin iç huzur ve emniyetinin emanet edildiği ve hem de hemşehrileri olan Bakan bile onların korkusunu engelleyemiyordu. Çünkü biliyorlardı ki, bugün kameralar önünde konuşsalar, PKK'yı kötüleseler, yarın yine başları yanacak!Devletin varlığını ve kudretini gösteremeyen siyasi irade, vatandaşına da PKK karşısında güven ve huzur temin edemiyor. Fakat bu hazin gerçeği ne Aksu ne de Eker'in kavradığını sanmıyorum. Çünkü kavramış gibi davranmadılar.Mehdi Eker, Diyarbakır'daki provokasyonda ön safa sürülen çocuklarla konuştuğunu belirterek şunları aktarıyor: "5 YTL ve molotof kokteyli vermişler. Bunlar da gidip sağa sola atmış."Zaten Diyarbakır ve diğer illerdeki olaylarla ilgili fotoğraf ve görüntülere baktığınızda yaşı 20'yi geçen genç bulamazsınız. Geçmişte kundaktaki bebekleri katleden cani terör örgütü PKK'nın, çocukları ön safa süren ve ellerine molotof kokteyli tutuşturan yeni belden aşağı stratejisini anlama güç değil. Burada şaşılacak bir taraf yok. Ancak dikkat etmemiz gereken önemli husus var?Bazı yazarların "Osman Baydemir hapse girmek istiyor" diyerek, kendince Baydemir'in yeni kahramanlık senaryolarını irdelerken, farkında veya olmadan birilerine akıl vermesi gibi, bazıları da, Diyarbakır'da polise ve askere taş atan çocukların oluşturduğu manzaranın dünya kamuoyunda "intifada çağrışımları"na neden olduğunu ifade ederek, PKK'ya akıl vermesi aynı şey aslında. Diyarbakır'daki provokasyonda hayatını kaybeden 4 kişinin yaş ortalaması (biri 6, biri de 9 yaşında olmak üzere) 13!Daha okula başlamamış, birinci veya ikinci sınıftaki sabilerin polisin attığı biber gazından zehirlenmeleri kadar doğal bir şey olamaz. Dükkanları, hastaneleri, devlet kurumlarını ve araçları tahrip etmelerini isteyen "ağabeyler" ortalarda görünmüyor. Polis ve askerler panzerlerle 6 yaşındaki, 9 yaşındaki sabileri kovalamak mecburiyetinde kalıyor. Bataklığı kurutmakla mükellef olan Başbakan da "çocuklarınıza sahip çıkın yoksa?" diyerek aslında PKK'nın hedeflediği stratejiye yağ sürmüş oluyor. Bataklık demişken, başta İstanbul olmak üzere Büyükşehirlerdeki kapkaç ve gasp çetelerinin menbaının Diyarbakır olduğunu biliyor muydunuz?Diyarbakır'da bazı aileler çocuklarını aylık belli bir bedel karşılığında İstanbul'daki ve diğer büyük şehirlerdeki ağababalara kiraya veriyor. Bu çocuklar önce Diyarbakır ve Mardin sokaklarında çıraklık dönemlerini bitiriyorlar ardından da İstanbul'a gruplar halinde gönderiliyorlar. Sonrası malum; sokakta, caddede yürüyemez hale geliyoruz, gece belli bir saatten sonra dışarı çıkamıyoruz, kısacası can ve mal emniyetimizden şüphe duyuyoruz?Bataklığın bilindiği ve çözümünün belli olduğu bir ortamda siyasi iradeden ne beklediğimizi söylemeye gerek var mı?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012