Cibril-i Emin unvanlı vahiy meleği Cebrail Aleyhisselam, alemlerin Rabbi Allah'tan alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhemmed'e (sav) getirdiği "Allah katında tek din olan İslam'ın" bir adı da namustur. Bu yüzdendir ki, namus mefhumu, namusunu kıskanma hissi sadece Müslümanlara has bir ulvi duygudur. Bu ulvi duygusu dumura uğramamış, kirlenmemiş olanlar namuslarını kıskanmak borcunda oldukları gibi, bir adı da namus olan dinlerini de her şeyden, herkesten kıskanmak mecburiyetindedirler.
Milli şairimiz, İstiklal Marşımızda:
"Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli
Deymesin mabedimin göğsüne, namahrem eli"
derken, dini ve dinin mukaddesatını namus kavramı içinde telakki ediyor ve dinin çok önemli bir sembolü olan mabedime namahrem eli deydirmesin diye duada, niyazda bulunuyor, Allah'a yalvarıyor.
Bu gerçeklerden hareketle diyoruz ki, namusunu kıskanan her Müslüman, dinin de en az namusu kadar yadellerden, haramilerden kıskanmak zorundadır. Bizim hilalimizin yanına haç işaretinin iliştirilmesine isyanımız bundandır. Ezanımızın içine çan sesinin karıştırılmasına, öylece milyonlara yayınlanmasına isyanımız, karşı çıkmamız bu yüzdendir. Allah'ın dini, son ve yegane din olan İslam hiç kimsenin, hiç bir kurumun, cemaatin tapulu malı değildir, babasının çiftliği değildir. Hiç kimsenin dini özü ile, söylemleri ile ve sembolleri ile kafasına göre oynama yetkisi ve selahiyeti yoktur.
Deymesin mabedimin göğsüne namahrem eli, şeklindeki yalvarış, yakarış, sayıları iki milyara yaklaşan Müslümanların ortak yalvarışı ve yakarışıdır. İçlerinden birileri hiçbir keyfi tasarrufta bulunamaz. Hiç kimse "Hilal güzel ama, yanında haç işaretini de, siyon yıldızını da asarak daha güzel oluyor" diyemez ve bu bâtıl düşüncesini tatbikata koyamaz.
Haç ile ve haçlılarla özel bir hukuk varsa ve onlara muhabbet duyuyorsa, onların sembollerini kendi evine, kendi iş yerine götürüp asabilir ama bin şu kadar yıllık ilim, irfan yuvası olan Mardin'deki Kasımiye Medresesi'nin duvarına şirk sembollerini getirip monte edemez. İslam'ın sembolü olan hilal ile yanyana koyup bütün dünya ya yayın yapamaz.
Tekrar diyoruz, dinin bir adı da namustur, her Müslüman namusunu kıskandığı kadar dininide yadellerden ve namahrem ellerden kıskanmak mecburiyetindedir.
Milli şairimiz, İstiklal Marşımızda:
"Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli
Deymesin mabedimin göğsüne, namahrem eli"
derken, dini ve dinin mukaddesatını namus kavramı içinde telakki ediyor ve dinin çok önemli bir sembolü olan mabedime namahrem eli deydirmesin diye duada, niyazda bulunuyor, Allah'a yalvarıyor.
Bu gerçeklerden hareketle diyoruz ki, namusunu kıskanan her Müslüman, dinin de en az namusu kadar yadellerden, haramilerden kıskanmak zorundadır. Bizim hilalimizin yanına haç işaretinin iliştirilmesine isyanımız bundandır. Ezanımızın içine çan sesinin karıştırılmasına, öylece milyonlara yayınlanmasına isyanımız, karşı çıkmamız bu yüzdendir. Allah'ın dini, son ve yegane din olan İslam hiç kimsenin, hiç bir kurumun, cemaatin tapulu malı değildir, babasının çiftliği değildir. Hiç kimsenin dini özü ile, söylemleri ile ve sembolleri ile kafasına göre oynama yetkisi ve selahiyeti yoktur.
Deymesin mabedimin göğsüne namahrem eli, şeklindeki yalvarış, yakarış, sayıları iki milyara yaklaşan Müslümanların ortak yalvarışı ve yakarışıdır. İçlerinden birileri hiçbir keyfi tasarrufta bulunamaz. Hiç kimse "Hilal güzel ama, yanında haç işaretini de, siyon yıldızını da asarak daha güzel oluyor" diyemez ve bu bâtıl düşüncesini tatbikata koyamaz.
Haç ile ve haçlılarla özel bir hukuk varsa ve onlara muhabbet duyuyorsa, onların sembollerini kendi evine, kendi iş yerine götürüp asabilir ama bin şu kadar yıllık ilim, irfan yuvası olan Mardin'deki Kasımiye Medresesi'nin duvarına şirk sembollerini getirip monte edemez. İslam'ın sembolü olan hilal ile yanyana koyup bütün dünya ya yayın yapamaz.
Tekrar diyoruz, dinin bir adı da namustur, her Müslüman namusunu kıskandığı kadar dininide yadellerden ve namahrem ellerden kıskanmak mecburiyetindedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025