İstanbul’da iki gün sürecek “Dini Liderler Zirvesi” başlıyor.
200 din adamının katılacağı programda Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki halkların siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları gündem edilecek.
Müslüman din adamlarının yanında, Hıristiyan rahiplerin de toplantıda yer alması bekleniyor.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin de eş başkanı olan Başbakan Erdoğan katılımcılara açılış konuşmasını yapacak.
ABD eski Dışişleri Bakanı Rice’ın ifadesi ile BOP, 22 İslam ülkesinin sınırlarında ve halkının kimyasında değişiklik yapılmak üzere tasarlanmış bir proje…
Yani İslam âlemine yönelik.
Halen devam eden Arap Baharı da Ortadoğu’daki Müslüman coğrafyaya yönelik bir taarruz hareketidir.
Dünya üzerinde nerede fakir ve geri kalmış bir ülke varsa hiç şüpheniz olmasın ki, henüz işlenmemiş yeraltı kaynaklarına, altına, petrole vs. sahiptir.
Bu çizdiğimiz tabloda demek ki, savaşlar ve sömürü özellikle İslam coğrafyasınadır.
Ve müsebbibi bugün bir masa etrafında onların haklarını konuşan, çözüm arayan farklı dinlere mensup ülkelerdir.
İslam âlemine yapılanlara karşı, Hıristiyan batı birleşerek hareket ediyor.
BM insan hakları gözlemcileri timsah gözyaşları dökse de açlık ve sefalet içinde kırılan insanlar ve küçük soykırımlar diyebileceğimiz bombalama eylemleri altında can verenler onları hiç ilgilendirmiyor.
Aksine İslam ve Müslümanlık, farklı din mensupları için yegâne düşmandır.
İlahi ikazlar çok açık:
“Hiç şüphe yok ki, Allah katında yegane din İslam’dır.” (Al-i İmran,19)
Cenab-ı Hakk (cc), Hıristiyan ve Yahudiler hakkında ise şöyle buyurmuştur:
“Şurası muhakkaktır ki, ‘Meryem’in oğlu Mesih, Allah’ın ta kendisidir’ diyenler küfre girmişlerdir.” (Maide, 17)
“Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem’in oğlu Mesih’i kendilerine Rab edinmişlerdir. Hâlbuki onlar da tek ilaha ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı.” (Tevbe, 31)
Allah’ın ayetleri ortada iken, kimse Yahudiler ve Hıristiyanlar için Cenab-ı Hakk’ın kâfir oldukları hakkındaki ölçülerini değiştirerek onları cennete ve kurtuluş çizgisine sokamaz. Unutulmamalıdır ki, insan hakları, demokrasi ve özgürlük Hıristiyan batı tarafından uydurulmuş ve gayeleri için kullanılan süslü kelimelerden başka bir şey değildir.Kurtuluş çizgisinden uzak, İslam’ı ve Müslümanı kendisine yegâne düşman görenler ile bir arada çözüm aramak ise hiçbir meseleyi çözmeyecektir.
200 din adamının katılacağı programda Ortadoğu’daki ve Kuzey Afrika’daki halkların siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları gündem edilecek.
Müslüman din adamlarının yanında, Hıristiyan rahiplerin de toplantıda yer alması bekleniyor.
Büyük Ortadoğu Projesi’nin de eş başkanı olan Başbakan Erdoğan katılımcılara açılış konuşmasını yapacak.
ABD eski Dışişleri Bakanı Rice’ın ifadesi ile BOP, 22 İslam ülkesinin sınırlarında ve halkının kimyasında değişiklik yapılmak üzere tasarlanmış bir proje…
Yani İslam âlemine yönelik.
Halen devam eden Arap Baharı da Ortadoğu’daki Müslüman coğrafyaya yönelik bir taarruz hareketidir.
Dünya üzerinde nerede fakir ve geri kalmış bir ülke varsa hiç şüpheniz olmasın ki, henüz işlenmemiş yeraltı kaynaklarına, altına, petrole vs. sahiptir.
Bu çizdiğimiz tabloda demek ki, savaşlar ve sömürü özellikle İslam coğrafyasınadır.
Ve müsebbibi bugün bir masa etrafında onların haklarını konuşan, çözüm arayan farklı dinlere mensup ülkelerdir.
İslam âlemine yapılanlara karşı, Hıristiyan batı birleşerek hareket ediyor.
BM insan hakları gözlemcileri timsah gözyaşları dökse de açlık ve sefalet içinde kırılan insanlar ve küçük soykırımlar diyebileceğimiz bombalama eylemleri altında can verenler onları hiç ilgilendirmiyor.
Aksine İslam ve Müslümanlık, farklı din mensupları için yegâne düşmandır.
İlahi ikazlar çok açık:
“Hiç şüphe yok ki, Allah katında yegane din İslam’dır.” (Al-i İmran,19)
Cenab-ı Hakk (cc), Hıristiyan ve Yahudiler hakkında ise şöyle buyurmuştur:
“Şurası muhakkaktır ki, ‘Meryem’in oğlu Mesih, Allah’ın ta kendisidir’ diyenler küfre girmişlerdir.” (Maide, 17)
“Onlar Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem’in oğlu Mesih’i kendilerine Rab edinmişlerdir. Hâlbuki onlar da tek ilaha ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmamışlardı.” (Tevbe, 31)
Allah’ın ayetleri ortada iken, kimse Yahudiler ve Hıristiyanlar için Cenab-ı Hakk’ın kâfir oldukları hakkındaki ölçülerini değiştirerek onları cennete ve kurtuluş çizgisine sokamaz. Unutulmamalıdır ki, insan hakları, demokrasi ve özgürlük Hıristiyan batı tarafından uydurulmuş ve gayeleri için kullanılan süslü kelimelerden başka bir şey değildir.Kurtuluş çizgisinden uzak, İslam’ı ve Müslümanı kendisine yegâne düşman görenler ile bir arada çözüm aramak ise hiçbir meseleyi çözmeyecektir.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018