Başbakan Erdoğan'ın "Derin Devlet" tartışması açması durduk yerde aklına gelen bir şey değil elbette. Danışmanlarının akıl hocalığında yürütülüyor bu söylem ve Başbakan ikidir bu başlığı, 'derin devlet'i tekrarlıyor.Derin devlet söyleminin zamanlaması önemli. Başbakan;1-Hrant Dink cinayetinin tartışıldığı, 2-Daha da önemlisi söz konusu cinayette ucu kendilerine dokunacak. Gelişmeler açığa çıkmaya başladığı vasatta ve bu andan itibaren malum lafı etmeye başlıyor. Başbakanın derin devletten ne anladığını, kimi adres göstermeye çalıştığını söylemeye gerek yok herhalde. Hrant Dink cinayeti ile de aynı adresi ilişkilendirmeye çalışıyor.Açıkçası Erdoğan için bu bakış açısı yeni bir şey değil.Şemdinli olayları yaşandığında da, bölgede cirit atan yabancı servis elemanlarına dönük en ufacık bir soru sormak yerine, topu yine aynı kaleye şutlamıştı."Failler derindedir ve üstüne gidilecektir!"Sonuç malum:Cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşanacak bir olaya imza atılarak dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'a kadar giden hukuki bir süreç başlatıldı!Başbakan'ın bu taktikden çok mutlu olduğuna hiç şüphe yok! Ne zaman başı dara düşse çünkü bu sihirli lafa sığınıyor. Mesela başörtüsü için alttan alta şunu söylüyorlar: "Çözeceğiz çözmesine de derin müsaade etmiyor ki! Cumhurbaşkanı olarak beni seçin bu iş hallolur!"Ey benim güzel memleketim! Ne diyeyim ben sana...2. Demirel vakası bu! Ve içinden masal dahil her şey geçiyor!Neyse... Biz gelelim işin bir başka bam teli noktasına.Niye "Derin Devlet" bizde sadece asker odaklı olarak algılanıyor?Niye mesela bir "Derin Amerika" , "Derin İsrail" ya da "Derin Mossad" hiç hesaba katılmaz!Oysa Türkiye'nin son yarım asırlık tarihi gerçekte bir ABD-İsrail tarihi değil midir? Şu son 50 yılda bu ülkenin çarkları acaba kimin için döndü durdu?İşte 2 gün önce Metehan Demir yazdı. Saddam'ı kurşun atmadan teslim eden yardımcıları İncirlik'de misafir edilmiş!İncirlik'de Guantanamo benzeri bir sorgu merkezinin kurulduğu raporlara girdi!Son 10 yılımıza damgasını vuran siyasi cinayetlerin hiç birisi aydınlanmadı ve ilginçtir ki bu cinayetler bu ülkenin ne derinine ne de sığına yarıyordu. Cinayetlerin oluşturduğu belirsizlik ortamı ve gerilim, bölünme ne hikmetse hep ABD-İsrail hattına hizmet ediyordu!Sonuç olarak "Derin Devlet" tartışması yapılacaksa adam gibi yapılmalı ve tüm gerçekler tüm gerçekliği ile ortaya çıkmalıdır.Ancak buna kimsenin "evet" diyebileceğini zannetmiyorum. Çünkü güçleri yetmez. Dolayısı ile "Derin" tartışması da yazık ki "En Derin"in çizdiği sınırlar dışına çıkamaz. Bu koşullarda Erdoğan'ın başlattığı tartışma ortaya derini filan çıkarmaz. Elimizdeki sığı da kaybettiğimizle kalırız.Zaten "En Derin"in istediği de bu değil midir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021