Delilik külahının altında gizlenenler

Çok yönlü ajanlardan olan Rıza Nur bir dönem Rusya'ya çalışmış, daha sonra batıya yönelmiş ve parlamentoda ve Lozan delegasyonunda iken İngiliz gizli servisi ile çalışan ahlaksızdır, iffetsiz, ve edepsizdir. Onun hatıratına güvenenler de en az onun kadar haindir. Atatürk'e akıl almaz iftiralarla dolu hatıratı, Fransa'da ikamet ettiği yıllarda İngiliz gizli servisinin oryantalist istihbaratçıları tarafından ve Yunanlıların da teşvik ve ısrarı ile hatıratını yazmaya başlamış, bir kısmını kendisi, bir kısmını servis elamanları yazmıştır.
Cihan imparatorluğu rüyası suya düşen İngilizler ve Anadolu'yu ele geçirme emelleri çöken İzmir'de denize dökülün Yunanlılar, bu planlarını yok eden Atatürk'e karşı büyük bir iftira planını hazırlamışlardır. İngiliz Kraliyet Kütüphanesi'nde bulunan İngiliz ajanı Rıza Nur'un hatıratının itiraf dolu nüshalarını Kadir Mısıroğlu'na kim verdi, kim yayınla dedi, kim destek sağladı? Kadir Mısıroğlu'nun Türkiye'de Altındağ yayınevinde yayınladığı hatıratı, 1982 yılında Almanya'da da yayınladı. Mısıroğlu kitabın yazarı olarak Heidi Schmid adını kullandı. Mısıroğlu o zamanlarda Almanya'da yaşıyordu. Almanya'da yaşayan birçok Türk vatandaşı, bu kitapların dağıtımının bizzat Kadir Mısıroğlu tarafından yapıldığını anlattı. Mısırlıoğlu, Atatürk'e sövmek için Schmid oldu. Sen haklı isen hakkı söylüyorsan neden adını gizlersin? Demek ki sen iftiracısın.
Türkiye Cumhuriyetini kurarken İngilizleri mağlup ederek vatan topraklarını İngiliz ve diğer işgal güçlerinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'e karşı ajanlığını yaptığın İngilizler seni saldırttı. Kadir Mısıroğlu delilik adı altında Türk milletinin milli ve manevi değerlerine hakaret ederek saldırmaktadır. İlahiyat üzerine hiçbir ilme sahip değildir. Bizim ülkemizde maalesef gerçek manada din adamı olan insanlara değil de makina mühendisi veya ruh hastalıklarından raporu olanların peşine takılmak adet haline geldi. "Atatürk değil de keşke Yunanlılar gelseydi" diyerek itikadının ne olduğunu açıkça ortaya koymuştur. 
Kadir Mısıroğlu'nun son hezeyanı, "Hz. Ebubekir ile Hz. Muhammed yarışıyordu, atbaşı beraber kalmışlardı, kim geçerse o peygamber olacaktı, Hz. Muhammed Hz. Ebubekir'i son anda geçerek peygamber oldu. Bunu Hz. Peygamber söylemiştir" diyerek Allah'a ve Resûlullah'a hakaret etmiştir. Allah istediğini Peygamberi olarak seçer. At yarışı Veliefendide oluyor, git oraya adın belli püsküllü, diğer ayakta fetö, siz de yarışıyorsunuz. Vay sizlere uyan aldanan insanların haline. 
Allah, ayet?i kerimelerde şöyle buyurmuştur
"Biz seni, ancak alemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya107). 
"Allah, peygamberliğini kime vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık, Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir" 
(Enam 124).
"Senin kalbini açıp genişletmedik mi?" (İnşirah 1).
Bu konuda birçok ayet var, bu ayetler peygamberliğin hipodromda at başı farkla yok, Allah seçmesiyledir. İlk yaratılan ruh Hz. Muhammed'i ruhudur. Hz. Muhammed'in ruhunu yarattıktan sonra O'nun yüzü suyu hürmetine ilk insandan son insana kadar olan tüm insanların ruhlarını yarattı. 
Sonrasında ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem'i yaratmıştır. "Ya Rabbi! Beni Muhammed hürmetine affet." "Ya Âdem! Sen Muhammed'i nasıl bildin? Daha ben O'nu yaratmadım?" "Ya Rabbi! Sen beni yaratıp ruhundan üflediğinde başımı kaldırdım, arşın sütunları üzerinde 'La ilâhe illallah, Muhammedü'r?Resulûllah' yazılı olduğun gördüm. O'nun ismini, yüce isminle beraber andığından yarattıklarından en çok sevdiğin O'dur." "Doğru söyledin ey Âdem! Hakikaten mahlûkatımdan en çok sevdiğim O'dur. O'nun hürmetine af dilediğin için seni affettim. Şayet Muhammed olmasaydı seni yaratmazdım!" (Hakim).
Kendine deli süsü vererek hem dini, hem milli değerlerimize hakaret ederek milletin zihnini ve kalbini bulandırmaktadır. Maksatları dini ne milli bütünlüğümüzü yıkmaktır. İngiliz/Yunan ajanı ve hayranı olan anzaklara şehit diyen Sait Nursi, Yunanlıları Atatürk'e karşı destekleyen İskilipli Atıf, "Lalilaheillallah yeter Muhammeden Resulullah demeye gerek yok, baş örtüşüne teferruattır" diyen Fetullah Gülen ile Kadir Mısıroğlu'nun hiç bir farkı yoktur.
Bütün bu olanlar, İslam dünyasına dini/milli meselelerde gerçek devlet ve Allah adamının Prof. Dr. Haydar Baş olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bugüne kadar ortaya koyduğu milli ve manevi değerlere sahip çıkma duruşuyla ne kadar haklı olduğunu bugünler de daha iyi anlıyoruz. Yazdığı Ehl?i Beyt külliyatı, Milli Ekonomi Modeli, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler eserleri ile, yaptığı sempozyumlarla "bu oyunları görün" diye haykırdı. Fetö hususunda, AB hususunda, BOP hususunda, ABD hususunda dediklerinde hep haklı çıktı. Bunlar hususunda daha bela gelmeden olayı görerek her kesimi ayıktırmaya çalıştı. Bugün gelinen noktada Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın İslam dünyasının eşi benzeri bulunmayan tek alimi olduğunu anlamayan insan kalmamıştır. Bazı hased ve hainlerden başka. İyi ki varsınız hocam Allah sizden razı olsun.