Afganistan'da Taliban rejimi devrildikten sonra hatırlayacak olursanızAmerikan yönlendirmesiyle Avrupa ülkeleri Almanya'da biraraya gelmiş ve bu ülkeye maddi yardımlarda bulunarak abad etmeyi planlamışlardı.Plan masada kaldı, yapılan yardımlardan belli bir sonuç çıkmadı, verilen sözler ayaklar altına alındı, Afgan halkı kaderiyle başbaşa bırakıldı.Irak'ın aynı ülke tarafından işgal edilmesi sonrasında yine aynı Avrupa ülkeleri önceki gün Belçika'da biraraya gelerek Irak için çözüm arayışına tutuştular.Irak'ın ve Iraklı'nın yanında olunduğu teması işlenerek pembe mesajlar verilirken bu mesajların adresine ulaşıp ulaşmayacağı konusunda bizlerin derin endişesi var.Daha önceki uygulamalar bizim bu şekilde bir tepki vermemize ve pozisyon takınmamıza neden oluyor.Amerikan yönetimi şu sıralar Afganistan ve Irak'ı birbiriyle kıyaslamaya başladı.Hangi ülke daha demokratik bir hale getirildi?.Hangi ülkede kaç terörist(!) öldürüldü?. Hangi ülkenin seçimleri daha anlamlı sonuç verdi?. Hangi halk daha müreffeh kılındı? gibi karşılaştırmalarla bu ülkeler istatistik analizlere çekiliyor.CIA'nın son günlerde yaptığı araştırma ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.Yerel alanlarda sürmekte olan direnişin Amerikan askeri gücünü bastırdığı yönündeki tespitler bu bölgenin terör laboratuvarı olmasına neden oluyor.Eskisinden daha fazla saldırının olduğu ve yerel direnişin her geçen gün daha da şiddetlendiği bölgede tutunmanın ne derece güç olduğuna dikkat çekilen istihbarat raporlarında, ne acıdır ki," bu ülkede Amerika olarak fazla asker zayiatı veriyoru buradan biran evvel çekilmemiz gerekir"şeklinde açıklamalar olması gerekirken bölgedeki askerler adeta kobay olarak kullanılıyor.Afganistan'da bir taraftan yeni operasyonlar düzenlenerek sözde Taliban artıkları temizlenmeye çalışılırken verilen sivil kayıpların bilançosu ve ölen Amerikan askerlerinin sayısı gerçek anlamda yansıtılmıyor.Kendi yüzüne ayna tutması ve "ben buralarda ne yapıyorum?"sorgulaması yapması gereken makamların yangının üzerine körükle gitmeleri onların şiddetten medet umduklarını ve beklentilerinin öyle kolay kolay bitmeyeceği düşüncesine de ağırlık kazandırıyor.Almanya'da Afganistan için, Belçika'da Irak için biraraya gelmenin ise hiçbir kıymeti harbiyesi yok.İçeriden sorun çıkaranların dışarıdan çözüm arayışına tutuşmalarına sadece gülmek gerekir.Irak ve Afganistan'da yaranın kabuk bağlaması beklenirken yaranın kaşınmaya çalışılması hangi niyeti temsil edebilir?Afganistan'da olanlar Irak'ta da oluyor.Afganlar gibi Irak da kendi kaderiyle başbaşa.Deja vu; yani daha önce görmüştük.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005