‘Dedikodudan kaçının, o afet getirir’
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Aman dedikodudan kaçınınız, çünkü o, üç afet getirir: 1- Dedikoducunun duası kabul edilmez. 2- İyi ameli kabul edilmez. 3- Kötülükleri birikir”
13.02.2024 12:45:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyurur: "Mü'min kardeşini lekelemek gayesi ile arkadan çekiştiren kimseyi Allah (c.c.) Kıyamet Günü Cehennem köprüsü üzerinde durdurur, sözünü geri almadıkça yoluna devam etmesine müsaade etmez."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Gıybet, Müslüman kardeşini arkasından hoşuna gitmeyecek sözler ile anmadır."
Demek ki, insanın arkasında isterse vücut eksikliğinden, ister soy asaletsizliğinden, ister sözünde ve davranışında var olduğu ileri sürülen bir kusurdan, isterse gerek din ve gerekse dünyası ile ilgili eksikliklerinden bahsedilsin, bunların hepsi dedikodudur. Hatta, birinin elbisesinden, paltosundan veya atından küçümseyen bir edâ ile arkasından konuşmak gıybettir.
Öyle ki, selef-i sâlihinden bazı ileri gelenlerin misal vererek belirttiklerine göre, birinin arkasından, "Elbisesi uzun veya kısa" diye konuşmak bile dedikodudur. Nerede kaldı ki, onun şahsiyeti hakkında rencide edici ifadeler kullanman!
Bildirildiğine göre bir gün bazı konularda bilgi edinmek üzere Peygamberimize kısa boylu bir kadın gelir. Kadın çıkınca Hz. Aişe, "Allah (c.c) kadına ne kadar kısa boy vermiş" deyince, Peygamberimiz, ona, "Gıybet ettin yâ Aişe" diye ihtar buyururlar.
Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyurur: "Aman dedikodudan kaçınınız, çünkü o, üç afet getirir: 1- Dedikoducunun duası kabul edilmez. 2- İyi ameli kabul edilmez. 3- Kötülükleri birikir."
Peygamberimiz (s.a.v.) koğuculuğu kınarken söyle buyurur: "Kıyamet Günü insanların en kötüsü, birine bir yüzü ile, öbürüne başka bir yüzü ile görünen iki yüzlü kimselerdir, dünyada iki yüzlü olanların Kıyamet Günü ateşten iki dili olacaktır."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki: "Koğucular (ondan ona söz taşıyanlar) Cennete giremezler."
Konuşan konuşamayan bütün canlıların dili olduğu halde balığın neden dili yok? Söylendiğine göre meselenin hikmeti sudur: Allah (c.c.) Hz. Âdem'i (a.s.) yaratıp meleklere, O'na secde etsinler diye emredince İblis hariç, bütün melekler O'na secde etmişlerdi. Bunun üzerine Allah (c.c.) onu Cennetten kovmuştur.
Cennetten kovulunca yeryüzüne inen İblis denize gider ve ilk karşılaştığı canlı, balık olur, iblis ona Âdem (a.s.)'ın yaratıldığını haber verir, arkasından Hz. Âdem (a.s.)'ın kara ve denizde yasayan her türlü canlıyı avlayabileceğim bildirir, balık da bu haberi diğer canlılara ulaştırır; bunun üzerine Allah (c.c.) balığın dilini kökünden yok eder.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)
Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyurur: "Mü'min kardeşini lekelemek gayesi ile arkadan çekiştiren kimseyi Allah (c.c.) Kıyamet Günü Cehennem köprüsü üzerinde durdurur, sözünü geri almadıkça yoluna devam etmesine müsaade etmez."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Gıybet, Müslüman kardeşini arkasından hoşuna gitmeyecek sözler ile anmadır."
Demek ki, insanın arkasında isterse vücut eksikliğinden, ister soy asaletsizliğinden, ister sözünde ve davranışında var olduğu ileri sürülen bir kusurdan, isterse gerek din ve gerekse dünyası ile ilgili eksikliklerinden bahsedilsin, bunların hepsi dedikodudur. Hatta, birinin elbisesinden, paltosundan veya atından küçümseyen bir edâ ile arkasından konuşmak gıybettir.
Öyle ki, selef-i sâlihinden bazı ileri gelenlerin misal vererek belirttiklerine göre, birinin arkasından, "Elbisesi uzun veya kısa" diye konuşmak bile dedikodudur. Nerede kaldı ki, onun şahsiyeti hakkında rencide edici ifadeler kullanman!
Bildirildiğine göre bir gün bazı konularda bilgi edinmek üzere Peygamberimize kısa boylu bir kadın gelir. Kadın çıkınca Hz. Aişe, "Allah (c.c) kadına ne kadar kısa boy vermiş" deyince, Peygamberimiz, ona, "Gıybet ettin yâ Aişe" diye ihtar buyururlar.
Peygamberimiz (s.a.v.) söyle buyurur: "Aman dedikodudan kaçınınız, çünkü o, üç afet getirir: 1- Dedikoducunun duası kabul edilmez. 2- İyi ameli kabul edilmez. 3- Kötülükleri birikir."
Peygamberimiz (s.a.v.) koğuculuğu kınarken söyle buyurur: "Kıyamet Günü insanların en kötüsü, birine bir yüzü ile, öbürüne başka bir yüzü ile görünen iki yüzlü kimselerdir, dünyada iki yüzlü olanların Kıyamet Günü ateşten iki dili olacaktır."
Yine Peygamberimiz (s.a.v.) buyurur ki: "Koğucular (ondan ona söz taşıyanlar) Cennete giremezler."
Konuşan konuşamayan bütün canlıların dili olduğu halde balığın neden dili yok? Söylendiğine göre meselenin hikmeti sudur: Allah (c.c.) Hz. Âdem'i (a.s.) yaratıp meleklere, O'na secde etsinler diye emredince İblis hariç, bütün melekler O'na secde etmişlerdi. Bunun üzerine Allah (c.c.) onu Cennetten kovmuştur.
Cennetten kovulunca yeryüzüne inen İblis denize gider ve ilk karşılaştığı canlı, balık olur, iblis ona Âdem (a.s.)'ın yaratıldığını haber verir, arkasından Hz. Âdem (a.s.)'ın kara ve denizde yasayan her türlü canlıyı avlayabileceğim bildirir, balık da bu haberi diğer canlılara ulaştırır; bunun üzerine Allah (c.c.) balığın dilini kökünden yok eder.
(Mükaşefetü'l-Kulüb'den…)