Özellikle İslam uleması arasında "Sefine Hadisi" diye meşhur olan; "Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir, binen kurtulur, binmeyen boğulur" mealindeki Nebevi ikaz, her devirde olduğu gibi günümüzde de hayati ehemmiyetini korumaktadır.Son elçi son Peygamber aleyhisselamın, mübarek başını toprağa koyduğu günden beri Ümmet-i Muhammed arasında baş gösteren fitne ve fesat dalgalarının hiç durmaması, hiç dinmemesi, bu Nebevi ikazın kulak ardı edilmesinin bir sonucu olarak önümüzde durmaktadır."Battığı zaman yıldıza ant olsun ki, arkadaşınız Muhammed sapmadı, azmadı. O, arzusuna göre de konuşmuyor. Bildirdikleri, kendisine vahyolunan bir vahiyden ibarettir."(Necm: 1-4) ayetleri ile sözden anlayan her muhataba takdim edilen efendimiz (s.a.a.)'in Ehl-i Beyt'ini Nuh'un gemisine benzetmesi, haşa sıradan bir benzetme değildir ve bu benzetmede sayısız hikmetler aramak gerekmektedir.Bir kere Nuh aleyhisselamın gemisi bir menzilden diğerine yük taşıyan, yolcu taşıyan her hangi bir gemi değildir, olağanüstü şartlar için, tufan için, Allah'ın emri ile ve O'nun gözetiminde inşa edilmiş bir gemidir."Gözetimimiz altında ve sana öğretilen şekilde gemiyi yap ve zâlimler hakkında bana başvurma! Çünkü onlar boğulacaklardır" diye vahyolundu.""Nûh gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanından her geçtiklerinde onunla alay ediyorlardı. O da, "Bizimle alay ediyorsunuz ama biz de sizin alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz." dedi.""Rezil edecek azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kime ineceğini göreceksiniz!" dedi."(Hud: 36-40)Alemlerin Rabbi'nin gözetiminde ve denetiminde inşa edilen gemiyi hangi okyanusların ve hangi olağanüstü şartların beklediğini öğrenmek için Kamer suresine göz atıyoruz:"Biz de seller gibi akan bir su ile göğün kapılarını açtık.Ve yeryüzünün pınarlar halinde fışkırmasını sağladık, göğün ve yerin suları takdir edilmiş bir işin olması için birleşti.Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu." (Kamer: 11-14).Takdir edilmiş bir işin olması için göklerin ve yeryüzünün sularının birleştiği gün, kurtuluşun tek bir yolu vardı, o da Nuh'un gemisine binmek.Binenler kurtuldu, binmeyenler boğulup helak oldular.O günden bu güne, bu günden yarına ve kıyamete kadar gelecek olan insan soyunun tek seçeneği var, o da Ehl-i Beyt gemisine binmek.Nuh peygamberin gemisi nasıl ki Allah'ın gözetiminde ve denetiminde inşa edilen bir gemi ise, Son Peygamberin dilinde Nuh'un gemisine benzetilen Ehl-i Beyt de Allah ve Resulü tarafından ilan edilmiş bir hakikattir ki; Tathir ayeti, Meveddet ayeti ve Mübahale ayeti ilk akla gelen delillerdendir."Allah ve elçisi, bir konuda hüküm verdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, kendi işlerinde tercih hakları yoktur. Ama böyle bir hakkı kendilerinde görerek, Allah'a ve elçisine isyan eden kimse, apaçık bir sapıklıkla sapıtmış olur." (Ahzab: 36).Tekrar Nuh'un gemisine dönecek olursak;"Nuh dedi ki: "Binin artık, yürümesi de, demir atması da, Allah adıyla olan bu gemiye, doğrusu benim Rabbim çok acıyan ve çok bağışlayandır.""(Gemi) onları dağlar gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh yalnız başına bir kenarda duran oğluna: "Ey oğulcağızım! Gel bizimle birlikte bin ve kâfirlerle beraber olma" diye seslendi.""Oğlu:"Beni suda boğulmaktan koruyacak bir dağa çıkacağım, oraya sığınacağım" dedi. Nuh:"Bugün, Allah'ın icra planından, azâbından, Allah'ın rahmeti ve merhametiyle muamele ettiği kimseler korunur" dedi. Aralarına dalgalar girdi. Böylece o da boğulanlardan oldu."(Hud:41-43)O gün dağlar dahi sular altında idi, bu gün de Ehl-i Beyt gemisinin dışında kalan bütün alanlar, bütün mekanlar fitne ve fesat dalgaları altında.Nuh Peygamberin oğlunun yaptığı gibi, "dağa sığınırım kurtulurum" inadını bırakıp Ehl-i Beyt gemisine binmekten başka çare yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025