Çok şey aldınız ama biri var ki

Son günlerde, son haftalarda, son aylarda yetmiş altı milyonun huzurunda bir birlerine laf yetiştirenler, bir birlerinin kirli çamaşırlarını pazara sürenler, "tencere dibin kara seninki benden kara" tarzında yayın yapanlar, yazılar yazanlar ey!Sırtında tepindiğiniz, alın teri üzerinden vurgunlar vurduğunuz,  sonunda da yetmiş sente muhtaç ettiğiniz bu çilekeş milletten bu güne kadar çok şeyler aldınız ama biri var ki hiç birine benzemez.Bu çilekeş milletten çok şeyler aldınız, adam yetiştiriyoruz diyerek eli nasırlı çiftçi mahsulünü daha evine götürmeden tarlasında aldınız, mahallesindeki yetime yoksula vermeye fırsat bırakmadan fitresini aldınız, zekatını aldınız, kurban etini ve derisini aldınız, çeşitli süslü vaatlerde bulunup oy aldınız.Bütün bu aldıklarınızın kuruşuna kadar hesabı sorulacak elbette.Bütün bu aldıklarınızın yanında bilmem farkında mısınız ah aldınız ah?Yetimin yoksulun ahını aldınız.Fakirin fukaranın ahını aldınız.Mazlumun biçarenin ahını aldınız."Terörist ailesi olmayı şehit ailesi olmaktan daha avantajlı hale getirerek" şehit ailelerinin, şehit annelerinin ahını aldınız.Kara toprağın bağrında kefensiz yatan şehitlerin ahını aldınız.Muhtelif organlarını vatan uğruna feda etmiş olan gazilerin ve ailelerinin, ve annelerinin, çocuklarının ahını aldınız.Aldığınız bunca ah, tuttu yakanızdan, yakaladı perçeminizden, desteledi vicdanınızdan ve şimdi çarpıyor bir birinize, ibreti alem için çarpışıyorsunuz.Bu dünyada sırf menfaat için dost olanların, dostluk kuranların yarın ahirette yaman düşmanlar olacağını Kerim Kitabımızdan öğrenmiştik ama siz daha burada iken yaman düşmanlar oldunuz ve ne için bir araya geldiğiniz de böylece açığa çıkmış oldu.En'am suresinin 65. ayetini okumanızı ve uzun uzun tefekkür etmenizi, tezekkür etmenizi tavsiye ediyoruz."De ki o size üstünüzden veya altınızdan bir azâb salıvermeğe, yahud birbirinize katıb ba'zınızın ba'zınızdan hıncını tattırmaya da kadirdir, bak âyetleri nasıl tasrîf ediyoruz, gerek ki fıkhiyle anlasınlar." (Elmalılı Hamdi Yazır)."De ki; 'O, size üstünüzden ya da ayaklarınızın altından azap göndermeye veya düşman gruplara ayırarak size birbirinizin hıncını, birbirinizin terörünü, acısını tattırmaya kadirdir.' Ola ki, anlarlar diye, ayetlerimizi çeşitli açılardan nasıl açıkladığımızı görüyor musun?" (Fizilal)."Allah'ın size, üstünüzdeki zâlim idarecilerden, gökten veya ayak takımınızdan, yerden sizi cezalandıracak birilerini göndermeye, ya da sizi birbirinize savaş ilân edecek kadar bölünmüş, baskıcı, zorba, kapalı toplumlar ve taraftarlar haline getirerek birbirinize düşürüp karşılıklı şiddetin iç savaşın acılarını tattırmaya gücü yeter' de. İbret nazarıyla düşünerek bak, incele. Tahlil ederek iyice anlasınlar diye âyetlerimizi, kudretimizi gösteren delilleri nasıl çok yönlü açıklıyoruz." (Ahmet Tekin).