Dünkü yazımda 'neden unutuyoruz' sorusuna kısa bir cevaptan sonra son birkaç ayda başka ülkelerde siyasi krizlere yol açan, iktidarları koltuktan eden, siyasi partilerde acil kongreler aldıran ama Türkiye'de 'normal' karşılanan bazı unuttuklarımızı bir kaçını hatırlatmıştım. Bir kaçını daha hatırlayalım!
'İyi bir ekonomist olan' Sayın Erdoğan'ın, Ekonomi Bakanı yaptığı Nurettin Nebati KKM adında bir formül (!) üretti ve 'Kur Korumalı Mevduat bütçeye yük değil, bir kuruş çıkmayacak' dedi. Dedi mi? Dedi.
Peki, bu KKM'ye hazineden 1 trilyondan fazla aktarıldığı ortaya çıktı mı? Çıktı.
Yine 'iyi bir ekonomist olan' Erdoğan'ın 'ekonomiyi kurtar' diye görev verdiği Mehmet Şimşek, Nebati döneminde "irrasyonel (gerçek dışı) politika izlendiğini" söyledi mi? Söyledi.
Peki, bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? İşte hesap sormaz, bedel istemezsen 12 bin 500 ve 17 bin 2 TL'ye talim edersin!
Devletin malı deniz mi?
TRT'de 2023 yılında, yönetim kurulu 9 üyeye toplam 2.5 milyon lira huzur hakkı ödendiği ortaya çıktı.
Peki, hesap soran oldu mu? Bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? Hayır.
AKP Gaziantep Milletvekili Mehmet Eyup Özkeçeci'nin Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'na ihalesiz doğrudan temin yöntemiyle 1 milyon liralık çuval sattığı, aynı şirketin 2011 ile 2024 yılları arasında kamudan 53 milyon liralık ihale aldığı medyaya yansıdı.
Peki, hesap soran oldu mu? Bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? Hayır.
TOKİ'nin KKTC'de 1 milyar 998 milyon liraya inşa edeceği Cumhurbaşkanlığı Sarayı ihalesini, AKP'li Ahmet Cengiz Özdemir'in sahibi olduğu Siyah Kalem Mühendisliğe verdiği ortaya çıktı.
Olmadı. Neden, hep sana? Hani bana, hani bana, diyen oldu mu? Olmadı.
Esenler Belediyesi'nin AKP'li Başkanı Tevfik Göksu'nun yeğeni Hasan Hüseyin Göksu'nun, AKP'deyken Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde bankamatik memur olarak 6 yıl boyunca maaş aldığı, belediye AKP'den CHP'ye geçince istifa ettiğini medyaya düştü.
Peki, hesap soran oldu mu? Bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? Hayır.
Gazeteci Murat Ağırel: "Gaziantep Şahinbey Belediyesi'nin nüfusu 936 bin, belediye 1 milyon 180 bin ayakkabı dağıtmış. Ayakkabı alınan iki şirketten birinin sahibi Kartal İmam Hatip mezunu. Şirkete 196 milyon TL ödenmiş" açıklamasını yaptı.
Hayır, iftiradır. Biz, yetimin, vatandaşın malını yemeyiz, çarçur etmeyiz, bile demediler.
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız: "Belediyeye fatura geliyor, şehit cenazesinde 10 bin kutu lokum dağıttım diyor, 5 ton lokum ediyor. Cenazede 5 ton lokum mu dağıtılır? 20 bin lahmacun faturası geliyor, 2 milyon TL'lik çerez faturası geliyor. Milli ve manevi değerler yolsuzluklara alet edilmiş."
SGK borçlarının peşine düşenler, lokumun peşine düştü mü? Düşmedi. Bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? Hayır.
Sağlık eski Bakanı Fahrettin Koca'nın sahibi olduğu Medipol Hastanesi'nin, Esenler'de imar planına göre en fazla 6 kat olması gereken yerde 9 katlı hastane inşa ettiği ortaya çıktı.
Peki, hesap soran oldu mu? Bedel ödeyen oldu mu? Ya bedel isteyen oldu mu? Hayır.
MHP
MHP eski İstanbul İl Yöneticisi Güven Adıgüzel'in PKK'lılarla birlikte göçmen kaçakçılığı yapmaktan tutuklanan oğlu Tunahan Adıgüzel'in, göçmenleri çakarlı araçla kaçırdığı ortaya çıktı.
Bırak bedel ödemeyi! Utanan bile olmadı.
Sinan Ateş cinayetinde en çok ismi geçen, tetikçinin evinde yakalandığı MHP eski milletvekili Olcay Kılavuz: "Cinayetten sonra Ayşe Ateş'i aramak istedim ancak 'başsağlığı bile dilemeyin' diye talimat geldi' dedi.
Kimden, diye soran çıkmadı.
Aynı Kılavuz: "Savcılık beni mahkemeye çağırsın. Beni dinlesinler. Bildiklerimi anlatmaya hazırım' dedi. Hiçbir savcı ne bildiğini merak edip, çağırmadı!
Aynı şekilde İçişleri eski Bakanı S. Soylu, hakkında çıkan iddialar için meclis tatile girdikten sonra 'dokunulmazlığının kaldırılması' için dilekçe verdi.
AKP'li TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 'dokunmaya gerek yok' diyerek dilekçeyi işleme koymadı.
Soylu demişken!
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu" dediği 'Bataklık' davasında yargılanan 73 sanıktan 72'si beraat etti.
Türkiye'de son yılların en büyük vurgununun 2011-2020 yılları arasında yapıldığı ortaya çıktı.
Enver H. isimli çete lideri, Endonezya'nın ilk Devlet Başkanı Ahmed Sukarno'nun ev hapsinden kurtulduktan sonra altınlarını İsviçre'ye kaçırdığını ve bu altınlara karşılık Türkiye'ye 300 milyar dolarlık fon geleceğini vaat etti.
Sahte belgeler ve dekontlarla iş insanlarına taahhütname verildi, "10 milyon dolar yatır, 100 milyon dolar al" diye yüksek karlar vaat edildi. Ali Sıtkı Ş. isimli şikâyetçi, para istenirken kurulacak fonla Kanal İstanbul ve 3. köprü yapımına finans sağlanacağı vaadinde bulunulduğunu söyledi. Diğer mağdurlarda benzer ifadeler verdi.
Sahte faturalar ve senetlerle binlerce kişiyi dolandıran çete Bursa 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.
AKP'li bazı isimlerin de mağdur olarak yer aldığı vurgun dosyasında, çete üyelerini iki tanıdık isim savundu. AKP MKYK üyesi Türk İslam Karakoç ile yine MKYK eski üyesi Mücahit Birinci, Bursa'daki dava dosyasında avukatlık yaptılar.
Yargılama sonucu bazı çete üyeleri cezaevine girdi ancak 7 ay sonra serbest kaldılar. (https://www.gercekgundem.com/gundem/is-insanlari-burokratlar-ve-siyasetcilere-kanal-istanbul-tuzagi-fon-vurguncularinin-avukatligini-akpli-isimler-ustlendi-471220)
İnterpol Türkiye'de buldu
4 milyar dolarlık vurgunla dünyanın en büyük dolandırıcılığını yaptığı için Interpol tarafından aranan kripto uygulaması OmegaPro'nun CEO'su Andreas Szakacs'ın Türk vatandaşı olup Emre Avcı adını almış. Emre Avcı yapılan operasyonda İstanbul Acarkent'teki evinde gözaltına alındı.
Bırak hesap sormayı, bedel ödemeyi! Yüzü kızaran bile olmadı!
İmam ali ne demişti?
'Hakkını aramayan hem hakkını hem de asaletini kaybeder'.
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025