Çocukların dişleri size emanet
Uzmanlar küçük yaşlarda kazandırılan diş bakımı ve beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yaşlarda sağlıklı dişlerin temelini oluşturduğunu belirtiyor
20.08.2017 00:00:00
Dt. Ayça Tenli Kurt, bireylerin ağız ve diş gelişiminin sağlıklı olabilmesi için bebeklikten itibaren anne-babaların konuyla ilgili bilinçli hareket etmeleri gerektiğini belirterek, "Küçük yaşlarda kazandırılan diş bakımı ve beslenme alışkanlıkları, ilerleyen yaşlarda sağlıklı dişlerin temelini oluşturacaktır." uyarısında bulundu.
Kurt, yaptığı yazılı açıklamada, yetişkin bireylerde görülen ağız ve diş sağlığı problemlerinin büyük bir kısmının çocukluk ve ergenlik çağında yeteri kadar özen gösterilmeyen diş bakımı ve beslenmeden kaynaklandığını anlattı.
Bireylerin ağız ve diş gelişiminin sağlıklı olabilmesi için bebeklikten itibaren anne-babaların konuyla ilgili bilinçli hareket etmeleri gerektiğini kaydeden Kurt, küçük yaşlarda kazandırılan diş bakımı ve beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yaşlarda sağlıklı dişlerin temelini oluşturacağını aktardı.
Diş gelişimini olumlu etkileyen besinler
Kurt, anne ve babalara bebeklerin beslenmesinde diş gelişimini olumlu yönde etkileyecek bazı tavsiyelerde bulunarak, kalsiyum deposu dişler için süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Diş çürüklerinin oluşumunu engelleyen yiyecekler dendiğinde akla ilk gelen maddenin kalsiyum olduğunu belirten Kurt, şu ifadeleri kullandı:
"Dişlerde çürümeye neden olan aşınma sürecinde büyük katkı sağlayan kalsiyum, bebeğin daha güçlü dişlere sahip olabilmesi için çok büyük önem taşımaktadır. İlk 6 ay kesinlikle verilmesi gereken anne sütünün dışında sütün, yoğurdun ve ayranın birer kalsiyum deposu olduğu unutulmamalıdır. Yoğurdu ve sütü bal, şeker gibi dişlere yapışabilecek ve çürük oluşumuna sebep olabilecek besinlerle birlikte aldıktan hemen sonra bebeğin dişlerinin fırçalanması gerekmektedir.
Peynir asitlerin düşmanıdır. Ağız içerisindeki asit dengesi korunduğu sürece ağızda bakteri üremesine uygun elverişli ortam sağlanamaz. Bu nedenle ağız içi asit dengesini korumak diş sağlığı için kritik önem taşımaktadır. Ağız içerisindeki asit ortamı dengeleyerek çürük oluşumuna engel olmaya yardımcı olan ve içeriğindeki kalsiyumdan dolayı önem taşıyan besindir peynir."
Sert meyve ve balık
Kurt, sert meyvelerin tükürük artırıcı olduğunu kaydederek, elma, armut, havuç, salatalık gibi sert yapıdaki çiğ meyve ve sebzelerin yüksek oranda su içerdiğini, içerdikleri su tükürük bezlerini uyararak daha fazla tükürük salınımının gerçekleşmesini sağladıklarını anlattı.
Tükürük akışının artmasıyla, ağız içerisinde biriken yiyecek artıklarının uzaklaşmasının kolaylaştığını aktaran Kurt, bu sebze ve meyvelerin dişlerin mekanik olarak temizlenmesine de yardımcı olduğunu anlattı.
Kurt, balığın fosfor kaynağı olduğunu belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
"Dişlere faydalı olduğu bilinen bir diğer besin ise balık. Balığın içeriğindeki fosfor, diş ve kemik dokusunun en önemli yapılarından olmakta ve diş sağlığının korunmasında önem taşımaktadır. Ancak 1 yaşından önce midye, karides, ıstakoz gibi kabuklu besinler ölümcül alerjik reaksiyonlara sebebiyet verdiğinden hekim onayı olmadan bu besinleri yedirmeyin. Aynı zamanda kalkan gibi dip balıkları da içerdikleri ağır metaller sebebiyle küçük çocuklar için tercih edilmemesi gereken balık türlerinden. Yine aynı şekilde büyük balıklarda ağır metaller içerebildiğinden küçük ve taze balıklara yönelmek en iyisi olacaktır."
Biberona şeker, bal, pekmez katmayın
Beslenme çürük oluşumunda birincil derecede öneme sahip bir etkendir. İlk olarak her tür besinin anne sütü de dahil eğer dişler fırçalanmazsa çürük yaptığı unutulmamalıdır. Ancak özellikle bebeklerin gece beslenmesi, biberona şeker, bal, pekmez gibi tatlandırıcıların katılması aynı şekilde emziğin tatlandırılması bebeğinizin dişlerinde çürük oluşma şansını ve bu çürüklerin hızını arttıracak bir durumdur. Kesinlikle bu uygulamalardan kaçınılması gerekmekte ve mümkün olduğunca beslenme sonrası dişler temizlenmelidir.
Okul çağındaki çocuklar nasıl beslenmeli?
Okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda şekerli, yapışkan çikolata benzeri veya asitli yiyecek ve içeceklerin olabildiğince kısıtlanması gerekmektedir. Ancak elbette tamamen bu yiyecekler kısıtlanamayacağından ana öğünlerin hemen ardından verilmesi ve daha sonra dişlerin fırçalanması önemlidir. Ara öğünlerde de daha çok yumurta, et, peynir, süt, taze sebze ve meyve gibi besinlerin tüketilmesi uygundur. Her ara beslenme sonrası dişlerin fırçalanması ideal olandır. Bu konuda çocuğunuzun gittiği kreşle konuşarak fırçalamaya özen göstermelerini isteyebilirsiniz. Ancak eğer fırçalama olanağı yoksa hiç olmazsa çocuğunuzun ağzını çalkalamasını ve şekersiz sakız çiğnemesini öğütleyebilirsiniz.
Kurt, yaptığı yazılı açıklamada, yetişkin bireylerde görülen ağız ve diş sağlığı problemlerinin büyük bir kısmının çocukluk ve ergenlik çağında yeteri kadar özen gösterilmeyen diş bakımı ve beslenmeden kaynaklandığını anlattı.
Bireylerin ağız ve diş gelişiminin sağlıklı olabilmesi için bebeklikten itibaren anne-babaların konuyla ilgili bilinçli hareket etmeleri gerektiğini kaydeden Kurt, küçük yaşlarda kazandırılan diş bakımı ve beslenme alışkanlıklarının ilerleyen yaşlarda sağlıklı dişlerin temelini oluşturacağını aktardı.
Diş gelişimini olumlu etkileyen besinler
Kurt, anne ve babalara bebeklerin beslenmesinde diş gelişimini olumlu yönde etkileyecek bazı tavsiyelerde bulunarak, kalsiyum deposu dişler için süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Diş çürüklerinin oluşumunu engelleyen yiyecekler dendiğinde akla ilk gelen maddenin kalsiyum olduğunu belirten Kurt, şu ifadeleri kullandı:
"Dişlerde çürümeye neden olan aşınma sürecinde büyük katkı sağlayan kalsiyum, bebeğin daha güçlü dişlere sahip olabilmesi için çok büyük önem taşımaktadır. İlk 6 ay kesinlikle verilmesi gereken anne sütünün dışında sütün, yoğurdun ve ayranın birer kalsiyum deposu olduğu unutulmamalıdır. Yoğurdu ve sütü bal, şeker gibi dişlere yapışabilecek ve çürük oluşumuna sebep olabilecek besinlerle birlikte aldıktan hemen sonra bebeğin dişlerinin fırçalanması gerekmektedir.
Peynir asitlerin düşmanıdır. Ağız içerisindeki asit dengesi korunduğu sürece ağızda bakteri üremesine uygun elverişli ortam sağlanamaz. Bu nedenle ağız içi asit dengesini korumak diş sağlığı için kritik önem taşımaktadır. Ağız içerisindeki asit ortamı dengeleyerek çürük oluşumuna engel olmaya yardımcı olan ve içeriğindeki kalsiyumdan dolayı önem taşıyan besindir peynir."
Sert meyve ve balık
Kurt, sert meyvelerin tükürük artırıcı olduğunu kaydederek, elma, armut, havuç, salatalık gibi sert yapıdaki çiğ meyve ve sebzelerin yüksek oranda su içerdiğini, içerdikleri su tükürük bezlerini uyararak daha fazla tükürük salınımının gerçekleşmesini sağladıklarını anlattı.
Tükürük akışının artmasıyla, ağız içerisinde biriken yiyecek artıklarının uzaklaşmasının kolaylaştığını aktaran Kurt, bu sebze ve meyvelerin dişlerin mekanik olarak temizlenmesine de yardımcı olduğunu anlattı.
Kurt, balığın fosfor kaynağı olduğunu belirterek, şu tavsiyelerde bulundu:
"Dişlere faydalı olduğu bilinen bir diğer besin ise balık. Balığın içeriğindeki fosfor, diş ve kemik dokusunun en önemli yapılarından olmakta ve diş sağlığının korunmasında önem taşımaktadır. Ancak 1 yaşından önce midye, karides, ıstakoz gibi kabuklu besinler ölümcül alerjik reaksiyonlara sebebiyet verdiğinden hekim onayı olmadan bu besinleri yedirmeyin. Aynı zamanda kalkan gibi dip balıkları da içerdikleri ağır metaller sebebiyle küçük çocuklar için tercih edilmemesi gereken balık türlerinden. Yine aynı şekilde büyük balıklarda ağır metaller içerebildiğinden küçük ve taze balıklara yönelmek en iyisi olacaktır."
Biberona şeker, bal, pekmez katmayın
Beslenme çürük oluşumunda birincil derecede öneme sahip bir etkendir. İlk olarak her tür besinin anne sütü de dahil eğer dişler fırçalanmazsa çürük yaptığı unutulmamalıdır. Ancak özellikle bebeklerin gece beslenmesi, biberona şeker, bal, pekmez gibi tatlandırıcıların katılması aynı şekilde emziğin tatlandırılması bebeğinizin dişlerinde çürük oluşma şansını ve bu çürüklerin hızını arttıracak bir durumdur. Kesinlikle bu uygulamalardan kaçınılması gerekmekte ve mümkün olduğunca beslenme sonrası dişler temizlenmelidir.
Okul çağındaki çocuklar nasıl beslenmeli?
Okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda şekerli, yapışkan çikolata benzeri veya asitli yiyecek ve içeceklerin olabildiğince kısıtlanması gerekmektedir. Ancak elbette tamamen bu yiyecekler kısıtlanamayacağından ana öğünlerin hemen ardından verilmesi ve daha sonra dişlerin fırçalanması önemlidir. Ara öğünlerde de daha çok yumurta, et, peynir, süt, taze sebze ve meyve gibi besinlerin tüketilmesi uygundur. Her ara beslenme sonrası dişlerin fırçalanması ideal olandır. Bu konuda çocuğunuzun gittiği kreşle konuşarak fırçalamaya özen göstermelerini isteyebilirsiniz. Ancak eğer fırçalama olanağı yoksa hiç olmazsa çocuğunuzun ağzını çalkalamasını ve şekersiz sakız çiğnemesini öğütleyebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.