Yunan başbakanı Çipras, ülkemize geldi, gitti. Aklımızda ne kaldı? Dostluğumuzu geliştirmeliyiz, karşılıklı iyi ilişkiler kurmalıyız gibi cümleler.
Başka! Yunanistan'da başbakan seçilen kişi, Başpiskopos'un huzurunda inançları üzere yemin eder. Bu yemini etmeyen Çipras ülkemizde kiliseye gidip mum yakıp, dua etti. Yani bizlere mesaj verdi.
Başka? Sayın Erdoğan ile görüşmesi ve medya önünde yapılan açıklamalar…
Burası çok önemli! Çipras, Ruhban Okulu'nun açılmasını istiyor. Sayın Erdoğan, Batı Trakya müftüsünü masaya koyuyor. Siz, o işi çözün, burası kolay diyor.
Burası çok önemli! Çipras, Ruhban Okulu'nun açılmasını istiyor. Sayın Erdoğan, Batı Trakya müftüsünü masaya koyuyor. Siz, o işi çözün, burası kolay diyor.
Ve Çipras ülkesine gidiyor. Akılda kalan bunlar dimi! Ama sahada o kadar hassas konular var ki, bir tane medya mensubu, özgür gazeteci çıkıp da sormadı, soramadı.
Örneğin; "Sayın Çipras! AK Parti hükümeti 17 yıldır onlarca kiliseyi yeniden yaparak faaliyete geçirdi. En son Demir kilise için milyonlarca (trilyonlarca) lira harcama yaptı.
Patriğin, 'ekümenikliğine' ses çıkarmadığı gibi Sensinod Meclisi'ni işlev hale getirmek için yasa çıkardı.
Türk hükümeti, ülkemizdeki Rumlara madden ve manen bu kadar hürmet ve hizmet ederken sizin ülkenizde tarihi camilerin eğlence mekânlarına dönüştürüldüğünü görüyor ve biliyoruz. Neler demek istersiniz?
Patriğin, 'ekümenikliğine' ses çıkarmadığı gibi Sensinod Meclisi'ni işlev hale getirmek için yasa çıkardı.
Türk hükümeti, ülkemizdeki Rumlara madden ve manen bu kadar hürmet ve hizmet ederken sizin ülkenizde tarihi camilerin eğlence mekânlarına dönüştürüldüğünü görüyor ve biliyoruz. Neler demek istersiniz?
Ayrıca tarihi belge ve anlaşmalarla sabittir ki, siz şuan Türkiye'ye ait 18 ada ve yüzden fazla Kayalığı işgal etmiş durumdasınız. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?"
Evet, hiçbir medya mensubu Çipras'a bu soruları sormadı, soramadı. Nedenini siz düşünün!
Gelelim Macron'a
Fransa'da 4 ayı aşkın süredir 'sarı yelekliler' gündemde. Zamları protesto ediyorlar, gelir dağılımını, adaletsizliği, toplumun sınıflandırılmasını vs. protesto ediyorlar.
Dünyanın gözü Fransa'da…
Dünyanın gözü Fransa'da…
Çaresizlerin yaptığı ilk iş nedir? Ya din ya da milli hassasiyetler üzerinden gündemi değiştirmek.
Çaresiz Macron da bu yola başvurdu. 24 Nisan'ı Ermeni soykırım günü olarak tanıdığını açıkladı.
Şimdi buraya virgül koyalım ve bir başka örneğe geçelim.
İtalya Başbakan Yardımcısı, Fransa'daki Sarı Yeleklilere destek verdiğini açıkladı. Sadece destek mi? Hayır!
İtalya Başbakan Yardımcısı açıkça, Fransa'nın Afrika'yı sömürerek fakirleştirdiğini de ilan etti.
Fransa çok bozuldu buna, hemen İtalya'yı uyardı. Ardından elçisini geri çağırdı, İtalya'nın Paris'teki elçisini de Dışişleri Bakanlığına çağırarak tepkilerini belirtti.
İtalya ne yaptı?
"İlk önce Fransa yıllardır ağırladığı teröristleri ve katilleri iade etsin, daha sonra Macron'la konuşuruz" dedi.
Gelelim Macron'un 24 Nisan'ı soykırım günü ilan etmesine. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan bu kararı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
Biz ne yaptık? "Yok hükmündedir, kabul etmiyoruz" dedik.
Fransa, hak arayan sarı yeleklileri destekleyen İtalya'ya tepki için elçisini geri çağırıyor ama biz tarihe iftira atılmasına, milletimizin damgalanmak istenmesine laf dışında bir tepki dahi gösteremiyoruz.
Avrupa bizi tabi kıskanır!
TRT
Konu ile alakalı olarak TRT'ye sormak isterim; Rusların uçağı düşürüldüğünde ve Rusya anında ilişkileri sıfırlayınca ekranlara, Sovyetlerin Türklere yaptığı zulümleri anlatan belgeselleri taşıdınız. Günlerce sürdü.
Peki, dün ve bugün Fransa'nın, İngiltere'nin; Afrika, Asya ve Ortadoğu'daki katliamlarını, hırsızlıklarını anlatan belgeseller neden yayınlamıyorsunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025