Çin modeli hakkında bir inceleme -I-

BTP Lideri Hüseyin Baş'ın uzun zamandır dillendirdiği Çin modeline geçiş sürecini ülkemiz yetkilileri geçen haftalarda doğrudan dile getirdi. Türkiye'yi üretimle büyütmek fikri ile yabancı yatırımcının dikkatini çekeceklerini ifade eden Erdoğan, pazara daha yakın olmamızın daha avantajlı bir durum olduğunu söyledi.

Öncelikle ucuz iş gücü ile üretimi yükseltmeyi ve yabancı yatırımcının dövizi ile ülkeyi kalkındırmayı hedefleyen yönetimin dövizi bile isteye yükselttiğini artık görmekteyiz. Yazımızı kaleme aldığımız şu sıralarda doların 17,74 TL seviyelerinde olduğunu bilmenizi isterim. 

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı'nın asgari ücretin 2022 yılında 4.250 TL olacağını açıklamasıyla doların da hayli yükseldiğini takip ettik. Yani ülkemizde artık doları iki haneli rakamlarda görmek modelin de bir gerekliliği haline geldi. Çünkü üretimi ucuz iş gücü ile meydana getirme hedefi modelin kendisi. Hal böyle olunca 2020 yılında 390, 2021 yılında ise 370 dolar seviyesinde olan asgari ücret 4.250 TL üzerinden yapılan hesapla dahi 2022'ye henüz varamadan 240 dolarların altında yer almaya başladı. 

Çin modeline bakacak olursak Çin gerçekten de ucuz iş gücü ile üretimi ucuza mal ederek mi büyüdü? Modelin çıkış noktası gerçekleri yansıtıyor mu? Üretim ülkeleri kalkındırıyor mu? Çin devlet başkanının açıklamalarına bakalım. 

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping'in deyimiyle tüketim ile beslenmeyen bir büyüme 'gerçek' bir niteliğe kavuşamıyor. Çin ekonomisinin daha çok iç tüketime odaklanmasıyla daha güçlü ve istikrarlı bir büyüme sağlayacağını, dış tüketime daha az bağımlı olacağı için küresel siyasi gelişmelerden daha az etkileneceğini kaleme alıyor.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin 14. Beş Yıllık Planında(2021-2025), parti, 'İkili Dolaşım' denilen yeni bir 'kalkınma modeline' geçtiğini açıkladı. İkili Dolaşım, ekonomik büyümenin itici gücü olarak iç tüketimi hızlandırmaya, kaliteli üretime geçmeye ve kritik üst düzey küresel tedarik zincirleri boyunca kilit teknolojilerde 'atılımlar' yaratmaya odaklanıyor.

İç tüketim faktörünün ülkeye gerçek büyümeyi sağlayacağını söyleyen Jinping, iç tüketim olmadan gerçekleşen büyümeleri sanal büyümeler olarak değerlendiriyor.

Devam edecek…