Ekranlardan izlediğimiz terör haberleri karşısında her vatandaşımız gibi biz de " ne zaman bitecek bu çile" diye sormadan edemiyoruz.İlk merci olarak çözümü hükümet kanadından ve başbakandan beklerken Eskişehirde konuşan Erdoğan onlarca şehit ailesinin yüreğine bir kez daha ateş düşürdü. Erdoğan, "terörü halledelim deyen vatandaşlara " terörle yaşamaya alışmalıyız" yanıtını verdi.Genelkurmay'ın defalarca yaptığı harekat için izin bekliyoruz çıkışlarına kayıtsız kalan Erdoğan, halkın feryatlarına ise, seçim meydanlarında dahi kulak vermiyor. Bütünlüğümüzü tehdit eden ve milletimizi top yekün ilgilendiren böyle hayati bir meselede , bununla yaşamaya alışmalıyız gibi bir devlet zihniyeti kabul edilemez. Şehitlere kelle diyebilen bir bakış açısından , bu kanın akmasına neden olan meseleyi halletmesinde medet ummak ise boşa kürek çekmektir.
Çünkü, Erdoğanın askere ve şehitlere yönelik açıklamaları karşısında Türkiye'deki terör hareketini meşru bir zemine çeker mahiyetteki çıkışları henüz hafızalardadır. Türkiye'de sorun Kürt meselesidir diyen Erdoğandır, bu işi masa başında halledelim diyen kendisidir, peşmerge ile görüşür müsünüz sorusuna biz herkesle konuşmaya hazırız cevabını veren başbakandır. Ve seçimlerden sonra oluşacak meclis aritmatiğinde DTP ile koalisyon sinyali veren yine Tayyip beydir. Türkiyede bugün en önemli başlık güvenlik konusudur. Asayişin sağlanmadığı bir ülkede aslında tam bağımsızlıkdan dahi bahsedilemez. Terörün bütünlüğümüzü tehdit ettiği ortadadır.
Siyasette ise, bu bakış açısı eksiktir. Hiçbir parti , tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu güvenlik zafiyetine dur deme cesaretini gösterememektedir. Bunun nedeni, tamamı ABD'ci olan partilerin, müdahaleden her bahsedildiğinde okyanus ötesinden gelen göz dağı karşısında ses çıkaramaması olarak değerlendirilebilir. Ama Türkiye, geldiği noktada yani parçalanmanın eşiğinde iken, ABD veya AB değil, yalnızca milli menfaatler dikkate alınarak harekete geçilmelidir. Terör ve güvenlik meselesi ile ilgili projesi olan ve bu hayati meseleyi gündem eden tek lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı görüyoruz. Sayın Erdoğan , "bu konu ile yaşamaya alışmalıyız" derken Sayın Baş, biz bu meseleyi hallederiz" diyerek meydan okumaktadır.
Bağımsız Türkiye Partisi'nin seçim beyannamesinde terör meselesi ilk sırada yer almakta. Ve iki ayaklı bir çözümden bahsedilmekte?1-Meclis derhal toplantıya çağrılmalı ve Genelkurmay'a istediği yetki derhal verilecektir. Ayrıca her türlü destek sağlanacaktır.2- Her Türk vatandaşına " VATANDAŞLIK MAAŞI" verilecektir. Özellikle maddi imkanlarla kandırılan gençlerimiz devlet babadan sağlanacak böyle bir gelir kapısı ile, ekmek yediği devletine silah doğrultmayacaktır.Son derece mantıklı ve netice verebilecek bir proje olan bu yol mutlaka hayata geçmelidir.
Prof. Dr. Haydar Baş her konuşmasında "bir ve beraber olmalıyız " ve "Türk, Kürt, Laz , Çerkez?" birdir demektedir. Bu O'nun, vatanın bölünmezliğine ve milletin birliğine verdiği önemdir. Bir yanda kulağı okyanus ötesinden gelen sesde, milli menfaatlerden uzak cılız siyasete soyunanlar ve bir yanda "vatan bizimdir, bizim kalacaktır, bu millet kardeştir, ayırmaya çalılşanlar kalleştir" diye gürleyen Sayın Baş?Bu seçimde safları mandacılar ve gerçek manada ulusal olan tek parti BTP diye ayırmıştık, ama bir başka saf daha yapabiliriz. Cılız siyaset veya Türk gibi cesaretle gürleyebilmek ?Safınız beliremek için son günler, hatırlatalım?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Abdullah Kibarlı / diğer yazıları
- Ehl-i Beyt'i sevmek, Yüce Allah ve Rasulü'nün emridir / 01.03.2011
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007
- Bu gidişat hayra alamet değil? / 14.08.2009
- Dinlerarası diyalog fitnesine maruz bırakılan millet / 13.08.2009
- AB'ye uyum için Vatikan rıhtımına atılan demir / 12.08.2009
- AKP'nin icraatları, Türk milletini Haçlı rıhtımına sürükledi / 11.08.2009
- Açılım, parçalanmanın habercisi / 06.08.2009
- ABD ile yola devam edilmemelidir, çünkü? / 14.07.2007
- Mevtayı nasıl bilir siniz? / 13.07.2007
- Seçim vaadi değil, dünyaya malolmuş bir iktisat modelinin kuralları / 12.07.2007
- Ne diyor bu liderler? / 11.07.2007