Her gün değişen gündem anlamsız yorumlar, görsel ve yazılı basının akıl almaz yorumcuları iktidarın gönüllü avukatları halkı yanlış yönlendirmekteler. Bunların yanında yararın ve zararın ne olduğunu bile anlamayacak kadar basireti kapalı insanlar topluluğu ülke olarak uçuruma yuvarlandığımızı görmek istememektedirler. Yapılan ve yapılmaya da devam eden yanlışlara dur diyecek millettir. Heyhat ki adeta başka boyutlarda yaşar gibi Ehl-i Beyt anlayışının fersah fersah dışında bir anlayışa sahip bu insanlarla artık her geçen gün karanlığın dibine doğru maalesef yol almaktayız. Hem maddi manada hem manevi anlamda milleti çizgiden saptıran kitle, adeta kurtarıcı gibi görülmektedir. El insaf, el vicdan diyoruz. Allah aşkına halkı refah seviyesinin üstüne çıkarma amaçlı seçilen bir irade daha baştan sınıfta kalmıştır. Siz milletin gelir seviyesini, yaşam standartlarını yükseltmeyi yapacağınız olumlu hamlelerle dibe vuran işsizliği önleyip adeta durma noktasına gelmiş piyasaları canlandıracağınıza, alakasız konularla iştigal ediyorsunuz.Neymiş efendim, "hava sahamız işgal edildi biz de Rus uçağını düşürdük." Hemen şakşakçılar "işte biz buyuz var mı bize yan bakan" gibi kahramanlık rollerine bürünüverdiler.Aslında bize hiçbir konuda düşmanlığı olmayan ve topraklarımız üzerinde hesabı olmayan aynı zamanda ticaret hacmimizin en fazla olduğu ülke olan Rusya'ya karşı yapılan anlamsız saldırı, -ısınma ve enerji konularında bağımlı olduğumuzu da düşünürsek- millete ihanettir. Batı, çıkarları uğruna dinimiz İslam'dan tavizler veren bir anlayışın, milli meselelerde tutarlı davranış sergilemesini beklemek abesle iştigaldir. Ancak aklın da bir yolu vardır. Ülke içinde onlarca sorun bizleri beklerken batı çıkarları ve idealleri için ülke dışındaki yönetimlere demokrasi getireceğiz gibi hayallerle kraldan çok kralcılık yapmak milletin emanetine ihanettir. Ancak bu millet maalesef iyi bir gelecek hak etmediğini defalarca ispat etmiş, aksine körü körüne yürüyüşünü hızlandırmıştır.Sonuç olarak iktidar partisi seçimler için vaad ettiği sözleri yerine getirmemek, hem de BOP uğruna kendisine verilen görevleri yerine getirmek için haçlının parasız askerliğini yapmaktadır. Çin'e gidip Doğu Türkistanlıları terörist olarak niteleyen bir anlayış legal bir ülkede yönetime savaş açmış Türkmenlerin arkasına sığınıp çifte standart sergilemektedirler. Elbette dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir Müslüman'ın hiçbir Türk'ün burnunun kanamasını isteyemeyiz. Ancak bu da gerçek bir milli siyaset ve Bağımsız Türkiye anlayışında yapılabilecek bir siyasettir. Paçalarını ecnebiye kaptırmış bir anlayış ülkeye hiçbir şey veremeyecektir. Çırpındıkça batan, halkı da batıran anlayışın ayıkması dileği ile.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
H. İbrahim TALAY / diğer yazıları
- Kısır politika ve milli siyaset / 31.05.2020
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018
- Asıl zavallı kim? / 22.05.2020
- İstikamet / 08.05.2020
- Sahte kahramanlar / 28.04.2020
- Şehr-i emin ve liyakat / 04.02.2019
- Suç, ceza ve adalet / 20.01.2019
- Çözümün adresi belli / 08.05.2018
- Tren gecikmez raydan çıkar / 05.05.2018
- Kul hakkı ve Milli Ekonomi Modeli / 28.04.2018
- Yağmur duası ve Milli Ekonomi Modeli / 27.02.2018