Birlikten, beraberlikten, barıştan, huzurdan söz eden çoktur. Ama maalesef birlik olmayı anlayamayanlar ve yaşayamayanlar, birliğe değil ayrılığa sebep olmaktadırlar. Demek ki her söz iddiadır ve mutlaka ispat ister. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız yıllardır birlikten söz etmiş, hayatının bütün zamanlarını ve gayretini milletimizin birlik ve beraberliğine hizmete adayarak, iddiasını da ispat etmiştir. Her işte olduğu gibi birlikte de bir çatı, bir gönül, bir yol belirlemek gerekmekteydi. Bu öyle bir yol olmalıydı ki bütün zamanlarda ve mekânlarda geçerli olmalı ve gerçekten milli ve dini bütünlüğümüzü isteyenler tarafından hüsnü kabul görmeliydi.Prof. Dr. Haydar Baş, dünyanın kan–ı revan, zulüm ve açlık içinde olduğu, savaş rüzgârlarının estirildiği bir zamanda; özellikle İslam dünyasında asırlardır ekilen ayrılık tohumlarının ortadan kaldırılmasına, ülkemizde ve İslam dünyasında hayırlı oluşlara ve dirilişlere sebebiyet verebilecek olan bir adrese ihtiyaç olduğunu da biliyordu. Bu adresin Ehl–i Beyt olduğunu beyan etti ve gayretlerini bu yolda sarf ederek bir çağrıda bulundu. İnsanlığın yolunu ve yönünü kaybettiği, gerçek İslam anlayışından uzaklaştırılmaya çalışıldığı her dönemde Ehl–i Beyt her zaman kurtuluş niteliğini taşımıştır. Asırlar önce, yönünü ve yolunu kaybettiği zamanda ümmetine ve insanlığa kurtuluşun adresini haber veren Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz kurtuluşun Ehl–i Beyt’i sevmek ve yoluna tabi olmakla gerçekleşebileceğini haber vermiştir. Bir hadisi şerifte Ehl–i Beyt’e tabi olmanın gereği şöyle işaret edilmiştir:“Benim Ehl–i Beyt’imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh’un kavmi içerisindeki Hz. Nuh’un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse necat bulur, kim binmezse helak olur.” Buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir–i Hulafa, s.573; Taberani, Mu’cem’ül Kebir, s. 78)Ama ne yazık ki bu ana kadar insanlık Ehl–i Beyt’in ne yoluna, ne fiillerine, ne de temsil edenlerine istenilen önemi veremedi ve onlarla bir türlü bütünleşemedi. Sevmek bir tarafa, onlara insanlık dışı muameleleri reva gördü… Ve bu nedenle de insanlık kurtuluştan uzak kaldı. Allah’ın sevdiği ve seçtiği Ehl–i Beyt’e gereken önem verilemeyince ve onlara gönül planında yer verilmeyince hak edilen ilahi kader gereği özelde Müslümanlar, genelde de insanlık battıkça battı. Yaşananlar ve gelinen netice açıkça bunu teyit etmektedir. Prof. Dr. Haydar Baş, yaşanan bu kadar olumsuzluklara rağmen, kurtuluşun yolunun Ehl–i Beyt’le yeniden bütünleşmek olduğunun altını tekrar tekrar çizdi. Bu yolda hizmet etmek ve bu fikri iktidara taşımak için de milletimizi Bağımsız Türkiye Partisi çatısı altında hizmete davet etti. Milletimiz de Alevi’si Sünni’si Arab’ı Kürt’ü Türk’ü bu davete icabet ediyor. Velhasıl canlar BTP de cem oluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025