İlk insan ve il peygamber Hz.Adem ile eşi Havva validemizin yaratıldığı günden bu güne ne kadar yıl geçmiştir ve bu güne kadar gelip geçen torunlarının sayıları kaç olmuştur, elbette bilmek mümkün değil. Yaklaşık olarak bildiğimiz bir gerçek var ki; madde ve ruh denilen iki unsurdan yaratılmış olması itibariyle o gün ki insan ile günümüzdekiler arasında fazla bir fark yoktur. Peygamberler aracılığı ile insanlığa iletilen ilahi mesajlar karşısındaki tutum ve davranışları, gelen hakikatleri kabulleniş veya reddedişleri açısından da baktığımızda değişen fazla bir şey olmadığını görüyoruz. Hz. İbrahim peygamber kendi devrinde yaşayan ve mazhar olduğu vahyi hakikatler karşısında inatlaşan, kendi burunları doğrultusunda yaşamakta direnen o gün ki insanlar hakkında bir değerlendirme yapıyor, onların tutum ve davranışları üzerinden bir tanımlama yapıyor. Bu tarifi, bu tanımlamayı salim bir kafa ile okuduğumuz zaman bize çok tanıdık geliyor. Çağlar ötesinden gelen bu sese kulak verip, dikkat kesildiğimizde neredeyse o bilge insanın tarif ettiği insanların oluşturduğu bir toplumda yaşadığımız hissine kapılıyoruz. Çağlar ötesinden bir ses, Hz.İbrahim peygamberin sesi: "İbrahim, onlara dedi ki: "Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkâr edip tanımayacak; kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır." (Ankebut: 25) Evet aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi ve çıkar uğruna putlar edindiniz? Dünya hayatına mahsus sevgi ve çıkar sağlamak için attığınız adımlar, attığınız imzalar, yazdığınız yazılar, yaydığınız haberler sizi ilahi ilkelerden uzaklaştırıyorsa, helal-haram sınırlarını dümdüz ediyorsa kullandığınız bütün bu araçlar sizin için birer put olmuyor mu? Allah'ın kitabında, son peygamberin sünnetinde kesin yasaklanmış olan, yalan, iftira, dedikodu, özel hayatın gizliliklerini araştırıp ifşa etmek ve aile facialarına sebep olmak sizin için bir ekmek kapısı olmuşsa, bütün bunlarda ötürü yüzünüzde zerre kadar kızarma belirmiyorsa sizin Allah ile, peygamber ile ilişkinizden söz edilebilir mi? Kendi aranızda oluşturduğunuz putlarla yaşayıp giderken Allah'ın dinini de ekmek kapısı olarak kullanıyorsunuz demektir. Suç üstüne suç. Çağlar ötesinden gelen bu tanım ne kadar da tanıdık değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025