Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik yapılan ikinci çuval operasyonu, yani Şemdinli olaylarıyla ilgili görülen duruşma 1.5 ay gibi, Türk yargı sisteminde olağanüstü kısa sayılabilecek bir sürede tamamlandı. Türk kamuoyu tarafından yakından takip edilen ve öncesinde birçok tartışmanın yapıldığı ve hatta iddianameyi hazırlayan savcının görevden alındığı bir davanın, 4 duruşma sonucunda, adeta yangından mal kaçırırcasına sonuçlanması pek hayra alamet değil. Davayı jet hızıyla sonuçlandıran mahkeme heyeti, sanık iki astsubayı 39'ar yıl 5'er ay hapis cezasına çarptırdı. Bu iki astsubaydan birisi hakkında müstakbel Genelkurmay Başkanımız Org. Yaşar Büyükanıt'ın "tanırım iyi çocuktur" demesinin ötesinde, her iki sanığın da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin birer mensubu olması ve Şemdinli'de CIA-MOSSAD ve PKK ortak parmağının ayan beyan orta olması nedeniyle, verilen bu ağır cezanın sorgulanması ve arka planında ne tür baskıların olduğunun ortaya çıkarılması gerekiyor."Şemdinli operasyonu" ile ilgili hazırladığı iddianameden dolayı görevden alınan eski savcı Ferhat Sarıkaya'nın, Büyükanıt Paşa'nın genelkurmay başkanlığını engelleme noktasında birileri tarafından ileri sürülmesinin altında büyük hesaplar dönüyor. O birilerinin Sarıkaya ve bazı medya organları marifetiyle gerçekleştirmek istedikleri iddianame oyunu tutmadı. Şimdi sıra ikinci perdede. Bu kez, Van'da devam eden Şemdinli davasına her türlü müdahalede bulunuldu ve orada günah keçisi olarak tutulan iki astsubay nezdinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni mahkum etme girişimi için büyük mesai harcandı. Sonuç olarak da, Başbakan Erdoğan'ın geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğu PKK'lı Seferi Yılmaz ve taraftarlarının verdiği ifadeler ve CIA-MOSSAD tezgahından çıkma senaryolar dikkate alınarak Türk Silahlı Kuvvetleri bir şekilde 80 yıl hapse mahkum edilmiş oldu. Çünkü oradaki iki astsubayın aldığı 39'ar yıl 5'er aylık cezalar TSK'ya kesilmiş faturalardır. Bu davanın bu hızla yapılmasının ardında, Ağustos ayında yapılacak Genelkurmay Başkanlığı görev değişimi var. Ağustos ayında Hilmi Özkök paşa emekliye ayrılacak, onun yerine ise Org. Yaşar Büyükanıt Paşa geçecek. Ama nedense bazı çevreler Büyükanıt Paşa'nın Genelkurmay başkanlığı koltuğuna oturmaması için büyük çaba sarfediyor. Bu aralar Ankara kulislerinde AKP'li bakanların Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı kararını imzalamayacakları ve Hilmi Özkök'ün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili girişim başlatacakları konuşuluyor. Siyasi çevreler, nasıl askerin kendi işlerine karışmasını istemiyorsa, kendileri de askerin hiyerarşik düzenine müdahale etmemelidirler. Peki Büyükanıt Paşa'nın Genelkurmay Başkanlığı'ndan neden rahatsızlık duyuluyor?Bu soruya Avrupa Birliği'nin Genişlemeden sorum üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Krisztina Nagy'nin Şemdinli davasıyla ilgili yaptığı şu açıklamayla cevap vermeye çalışalım: "Şemdinli'de işlenen suçlar konusunda yargı çok hızlı davrandı. Hiyerarşinin olaydaki rolü ve sorumluluğunun da araştırılması önemli. Hem yargı hem de devlet yetkililerinin bu yönde gerekli adımları atacağına inanıyoruz." Avrupa Birliği, 2 astsubayın 40'ar yıl hapis cezası almasından tatmin olmamış. Çünkü onların hedefinde Büyükanıt paşa var. AB açık açık baskı altındaki Türk yargısından Büyükanıt'ın kellesini istiyor. Sanırım AB'nin bu niyeti, "neden Büyükanıt" sorusunun cevabını net olarak veriyor.Burada en tarihi vazife, mevcut Genelkurmay Başkanımız Hilmi Özkök paşaya düşüyor. TSK ve Genelkurmay makamıyla ilgili böyle planlar, hesaplar ve niyetlerin olduğu, bu niyetlerin açık açık ifade edilmeye başlandığı ve TSK mensubu iki erbaşın 40'ar yıl ceza aldığı bir ortamda sessiz kalmak kadar tehlikeli bir tutum olamaz. Yapılacak samimi ve net bir açıklama, tüm bu olup bitene son noktayı koymaya yetecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012