Küresel-kapitalist-liberal ekonomik modelin batıl inançlarını sarsmaya devam eden Prof. Dr. Haydar Baş, Türk Milletini fakirlikten kurtarmak için projelerini açıklamaya devam ediyor. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ni bir siyasi ve ilmi manifesto olarak bilim dünyasına takdim ettikten sonra, tez çerçevesinde yepyeni bir kavram ve kurum daha ortaya koyuyor: VATANDAŞLIK MAAŞI... Deyim yerindeyse son derece ilmi ve matematik aksiyomlara dayalı Milli Ekonomi Tezini uluslararası akademik kongre ile iktisat ilmine kabul ettiren Baş, şimdi de siyaset dünyasına kazandırdığı bu yeni kavramla milletimizin tamamı, Tez'in icra edilmesini sabırsızlıkla bekleyecek. Niçin beklemesin ki! İktidar tarafından alt kimlik-Üst kimlik tartışması ile, içi kof vatandaşlık üst kimliği edebiyatı ile büsbütün bölmeye çalışılırken, Prof. Dr. Haydar Baş çalışmalarıyla milletimizin imdadına yetişiyor. Ekonomiyi milletten alıp yakınlarına vermek olarak belleyen çapsız iktidarların İMF'ye mahkum politikaları ile üst kimliği yolsuzluk ve pişkinlik, alt kimliği yoksulluk ve yoksunluk olan milletimiz için bir can simidi uzatıyor Prof. Dr. Haydar Baş... Türk vatandaşı olan herkese vatandaşlığın sigortası olarak maaş vereceğini söylüyor. Vatandaşlık hakkı kavramının içi de dolduruluyor. Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın buprojesini hayata geçirmesi ile artık Türk vatandaşı yaban ellerde kendisine yurt aramayacak. Sözde Milli Görüşçülerin Almanya'da camilerde yürüttükleri "hala siz Alman vatandaşı olmadınız mı?" propagandasına milletimiz prim vermeyecek. Prof. Dr. Haydar Baş'ın vatandaşlık maaşı ile, Güneydoğuda PKK'nın ağına, Barzani peşmergesinin bursuna ve petrol maaşı propagandasına kapılanlar yeniden kazanılacak. Türk devletinin vatandaşı olmakla gurur duyacak. Hatta, Türk milletine düşman olması için maaşa bağlanan azınlıklar, hatta Rumlar dahi ben Türk'üm diye yarışa girmek isteyecek. Ve Türk Milleti, işgal güçlerine karşı kendi bayrağına, askerine, devletine sımsıkı sarılacak. Ve her yıl 50 bin beyin göçü verdiğimiz pırıl pırıl gençler kendi ülkelerinde gelecek arayacak. Zaten Prof. Dr. Haydar Baş siyasete giriş sebebini ilk günden şöyle deklare etmemiş miydi: "Türk Milleti tarihin kaydettiği en şerefli millettir. Çünkü gittiği her coğrafyada sadece kendi milletine değil insanlığa mal, can, namus, din ve vicdan emniyetini, medeniyet ve refahını getirmiş bir millettir. Bu gün de aynı anlayışla insanlığa bu değerleri doya doya yaşatacak, kainat devleti olacaktır." Ufuk bu olunca, hedef böylesine yüce olunca, o hedefe taşıyacak "model" de, proje de ve bütün bunları ortaya koyan ve hayata geçirecek olan lider de büyük olmalıdır. Ve her olayda, her oluşta böyle olduğunu da görüyoruz. Eh, bu büyük millete de böylesi yakışır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014