Başlığa bakarak beni yer çekimini bulan adam filan zannetmeyin. Benim bulduğum, geçenlerde bir ABD kanalında, Gülen hakkında yapılan bir programda, Gülen için İslam âleminin yaşayan 2-3 âliminden biri tabiri kullanılmıştı.
Haliyle bu Hıristiyanların, İslam âlemindeki âlim sayısı ve kimlerin bu sınıfta oldukları konusundaki öngörüleri (!) beni meraklandırdı.
Tamam, (onlara göre) birinci sırada F. Gülen. Ya diğerleri kim? Gece yarısı internette site site gezerken diğerlerini de buldum. Kimler mi (Onlara göre)? Sırayla gidelim…
Birincisi F. Gülen. Çünkü cennet için İslam şartı aramıyor. Kendini papalık konseyi misyonunun bir parçası olarak tanımlıyor. Artı Kur’an ayetleri (Yahudi ve Hıristiyanlar için) çok sert diyor. Milyonlarca Müslüman katledilirken sesi çıkmayan bu şahıs, Irak işgalinden önce ölen birkaç İsrailli çocuğun yasını günlerce tutan, uyku uyuyamayan bu şahıs aynı İsrail’in 9 vatandaşımızı katletmesine; Otoriteye baş kaldırmamak lazım, diyerek bir anlamda vatandaşlarımızı terörist, İsrail’i ise bölgenin tek hâkimi, otoritesi görmesi, haliyle bu, âlimlik yarışında onu birinci sıraya oturtuyor.
İkincisi, malumunuz olan bizdeki tutuklu fetvabazla, şeklen aynı (saç, sakal, sarık vs). Son açıklamasıyla görüşte de aynı olduğu anlaşılan Yusuf el Kardavi.
Kim bu şahıs? Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı. Geçimi Katar hükümeti tarafından karşılanan besleme diyelim. Katar’ın orta doğudaki fonksiyonunu biliyorsunuz.
Amacını bilmediğim ama adı çok güzel olan bu birliğin başkanı olan bu mahlûk ne diyor biliyor musunuz?
“Peygamber yeniden gelse NATO’yla koalisyon kurardı!”
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Mahmut el Habeş ise yaptığı açıklamada Yusuf El Kardavi’ye yönelik olarak şunları söyledi; “Cihat ve İslam kavramlarının kendi tekelinde olduğunu düşünen bu kişi bilmelidir ki yanlış yapmaktadır… Kardavi, her zaman kendi söylediklerini çürütmektedir. “Eğer Peygamber-i Ekrem (s.a.v) yeniden dünyaya gelse NATO’yla koalisyon kurardı.” demişti. Bunu nereden çıkardı?..
Halbuki Kardavi, şu ana kadar İsrail zindanlarında bulunan Filistinli esirler hakkında bir tek kelime etmedi. Onlar hakkında bir girişimde bulunmadı. Hatta işgalci düşman hakkında bile bir şey dememektedir…”
NATO’yu Müslümanlara karşı göreve çağıran zihniyet, Şii’lerin katli için fetva veren zihniyet, Müslüman kanına göz yuman, Yahudi kanına ise kan döken zihniyet ve (sümme haşa) kendine dinden kaynak ve haklılık arayışına giren zihniyet. Aralarında fark gören var mı?
Gelelim üçüncülere. Bunlar dört kişi. 300 bin dolara tefsir yazma işi üslenmişler. Tefsir çok büyük bir ilim isteyen, çok büyük bir iş. Allah’ın ayetlerdeki muradını benim gibi sıradan insanların anlayacağı şekilde anlatma işi. Tabi tefsir ilmi için hemen hemen bütün ilim dallarına da vakıf olmak gerek. Öyle herkesin anladığını anlattığı bir ilim değil. Artı mükellefiyeti (vebali) ağır bir ilim.
İşte 300 bin dolar alarak, benim Kur’an’ımı tefsir etmek isteyen bu dört şahıs (isimlerini internetten bulabilirsiniz) kaynak olarak neyi baz alıyorlar biliyor musunuz? Tevrat’ı.
Ne diyelim? Ben üç nokta koyuyorum; … Ha Yargıtay katillere, bölücü başına “Sayın” denilmesini fikir özgürlüğü saydı. Yargıtay’da şansını denemek isteyen istediğini desin…
Seni gidi ucubeci seni
Geçen yıl Türkiye’nin en doğusunda bir “ucube” polemiği yaşamıştık. 1 milyon 250 bin TL’ye (1 trilyon 250 milyar) yaptırılan, ustasına 350 bin TL (350 milyar) verilerek yaptırılan iki heykel. Sonra başbakan bu heykelleri gördü, beğenmedi. Tez yıkıla, buyurdu. Yıkıldı. Tam 272 bin TL’ye.
Şimdi de öğrendim ki, Türkiye’nin en batısında bir heykel yapılmış. Hem de devlet (AKP) eliyle.
Edirne’ye Papaz 1. Antin’in heykeli dikiliyor. Bu dikme işine Edirne Valisi ve Bulgaristan’ın Yurt Dışında Yaşayan Bulgarlardan Sorumlu Devlet Bakanı Bojidar Dimitrov’un da bulunduğu yaklaşık 750 kişi katıldı.
Kirişhane Semti’ndeki Bulgar Ortodoks Sv. Konstantin ve Elena Kilisesi’deki ayin ve törene katılmak için şehre gelen yaklaşık 750 kişi, tören öncesinde Rahip Aleksandır Çıkırık’ın yönettiği ayine katıldı. Bulgar Bakan Dimitrov, ayinde kiliseye 10 dolar bağış yaparak satın aldığı mumu yakarak, dua etti. (Haberleri olsaydı AKP’den de bu mum yakma işine katılan olurdu. Malum Emine Hanım Mardin’de, Beşir Atalay Kıbrıs’ta kilisede mum yakıp, dua! etmişlerdi) Daha sonra heykelin açılışına geçildi.
Edirne Valisi Gökhan Sözer, burada yaptığı konuşmada, geçmişte yaşanan olumsuz olaylar yerine, geleceğe bakılarak, komşuluk ilişkilerinin daha da geliştirilmesi gerektiğini söylemiş…
Edirne Başkonsolosu Markov, Bulgar kültürünü koruyanlara teşekkür etmeyi ihmal etmemiş.
Sahi yıllar önce Bulgaristan’dan milyonlarca Türk neden göç ettirildi? Şu an bile Bulgaristan’daki Türk İslam eserlerine her gün yapılan saldırıları kim yapıyor? Bulgaristan’a bir Osmanlı sultanı veya Türk aydınının heykelini dikebilecek olan var mı? Peki, bu ve benzeri şahıslar Anadolu’da kimin izniyle cirit atıyor?
Sonra cami üzerinden İsmet İnönü’ye yüklenerek hedeflerine ulaşanlar, Türkiye’nin dört tarafını çan sesine boğdu. Ama benim kardeşim görmüyor, duymuyor, inanmıyor…
Haliyle bu Hıristiyanların, İslam âlemindeki âlim sayısı ve kimlerin bu sınıfta oldukları konusundaki öngörüleri (!) beni meraklandırdı.
Tamam, (onlara göre) birinci sırada F. Gülen. Ya diğerleri kim? Gece yarısı internette site site gezerken diğerlerini de buldum. Kimler mi (Onlara göre)? Sırayla gidelim…
Birincisi F. Gülen. Çünkü cennet için İslam şartı aramıyor. Kendini papalık konseyi misyonunun bir parçası olarak tanımlıyor. Artı Kur’an ayetleri (Yahudi ve Hıristiyanlar için) çok sert diyor. Milyonlarca Müslüman katledilirken sesi çıkmayan bu şahıs, Irak işgalinden önce ölen birkaç İsrailli çocuğun yasını günlerce tutan, uyku uyuyamayan bu şahıs aynı İsrail’in 9 vatandaşımızı katletmesine; Otoriteye baş kaldırmamak lazım, diyerek bir anlamda vatandaşlarımızı terörist, İsrail’i ise bölgenin tek hâkimi, otoritesi görmesi, haliyle bu, âlimlik yarışında onu birinci sıraya oturtuyor.
İkincisi, malumunuz olan bizdeki tutuklu fetvabazla, şeklen aynı (saç, sakal, sarık vs). Son açıklamasıyla görüşte de aynı olduğu anlaşılan Yusuf el Kardavi.
Kim bu şahıs? Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı. Geçimi Katar hükümeti tarafından karşılanan besleme diyelim. Katar’ın orta doğudaki fonksiyonunu biliyorsunuz.
Amacını bilmediğim ama adı çok güzel olan bu birliğin başkanı olan bu mahlûk ne diyor biliyor musunuz?
“Peygamber yeniden gelse NATO’yla koalisyon kurardı!”
Filistin Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Mahmut el Habeş ise yaptığı açıklamada Yusuf El Kardavi’ye yönelik olarak şunları söyledi; “Cihat ve İslam kavramlarının kendi tekelinde olduğunu düşünen bu kişi bilmelidir ki yanlış yapmaktadır… Kardavi, her zaman kendi söylediklerini çürütmektedir. “Eğer Peygamber-i Ekrem (s.a.v) yeniden dünyaya gelse NATO’yla koalisyon kurardı.” demişti. Bunu nereden çıkardı?..
Halbuki Kardavi, şu ana kadar İsrail zindanlarında bulunan Filistinli esirler hakkında bir tek kelime etmedi. Onlar hakkında bir girişimde bulunmadı. Hatta işgalci düşman hakkında bile bir şey dememektedir…”
NATO’yu Müslümanlara karşı göreve çağıran zihniyet, Şii’lerin katli için fetva veren zihniyet, Müslüman kanına göz yuman, Yahudi kanına ise kan döken zihniyet ve (sümme haşa) kendine dinden kaynak ve haklılık arayışına giren zihniyet. Aralarında fark gören var mı?
Gelelim üçüncülere. Bunlar dört kişi. 300 bin dolara tefsir yazma işi üslenmişler. Tefsir çok büyük bir ilim isteyen, çok büyük bir iş. Allah’ın ayetlerdeki muradını benim gibi sıradan insanların anlayacağı şekilde anlatma işi. Tabi tefsir ilmi için hemen hemen bütün ilim dallarına da vakıf olmak gerek. Öyle herkesin anladığını anlattığı bir ilim değil. Artı mükellefiyeti (vebali) ağır bir ilim.
İşte 300 bin dolar alarak, benim Kur’an’ımı tefsir etmek isteyen bu dört şahıs (isimlerini internetten bulabilirsiniz) kaynak olarak neyi baz alıyorlar biliyor musunuz? Tevrat’ı.
Ne diyelim? Ben üç nokta koyuyorum; … Ha Yargıtay katillere, bölücü başına “Sayın” denilmesini fikir özgürlüğü saydı. Yargıtay’da şansını denemek isteyen istediğini desin…
Seni gidi ucubeci seni
Geçen yıl Türkiye’nin en doğusunda bir “ucube” polemiği yaşamıştık. 1 milyon 250 bin TL’ye (1 trilyon 250 milyar) yaptırılan, ustasına 350 bin TL (350 milyar) verilerek yaptırılan iki heykel. Sonra başbakan bu heykelleri gördü, beğenmedi. Tez yıkıla, buyurdu. Yıkıldı. Tam 272 bin TL’ye.
Şimdi de öğrendim ki, Türkiye’nin en batısında bir heykel yapılmış. Hem de devlet (AKP) eliyle.
Edirne’ye Papaz 1. Antin’in heykeli dikiliyor. Bu dikme işine Edirne Valisi ve Bulgaristan’ın Yurt Dışında Yaşayan Bulgarlardan Sorumlu Devlet Bakanı Bojidar Dimitrov’un da bulunduğu yaklaşık 750 kişi katıldı.
Kirişhane Semti’ndeki Bulgar Ortodoks Sv. Konstantin ve Elena Kilisesi’deki ayin ve törene katılmak için şehre gelen yaklaşık 750 kişi, tören öncesinde Rahip Aleksandır Çıkırık’ın yönettiği ayine katıldı. Bulgar Bakan Dimitrov, ayinde kiliseye 10 dolar bağış yaparak satın aldığı mumu yakarak, dua etti. (Haberleri olsaydı AKP’den de bu mum yakma işine katılan olurdu. Malum Emine Hanım Mardin’de, Beşir Atalay Kıbrıs’ta kilisede mum yakıp, dua! etmişlerdi) Daha sonra heykelin açılışına geçildi.
Edirne Valisi Gökhan Sözer, burada yaptığı konuşmada, geçmişte yaşanan olumsuz olaylar yerine, geleceğe bakılarak, komşuluk ilişkilerinin daha da geliştirilmesi gerektiğini söylemiş…
Edirne Başkonsolosu Markov, Bulgar kültürünü koruyanlara teşekkür etmeyi ihmal etmemiş.
Sahi yıllar önce Bulgaristan’dan milyonlarca Türk neden göç ettirildi? Şu an bile Bulgaristan’daki Türk İslam eserlerine her gün yapılan saldırıları kim yapıyor? Bulgaristan’a bir Osmanlı sultanı veya Türk aydınının heykelini dikebilecek olan var mı? Peki, bu ve benzeri şahıslar Anadolu’da kimin izniyle cirit atıyor?
Sonra cami üzerinden İsmet İnönü’ye yüklenerek hedeflerine ulaşanlar, Türkiye’nin dört tarafını çan sesine boğdu. Ama benim kardeşim görmüyor, duymuyor, inanmıyor…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025