Trabzon olaylarının gerçek çıkış sebebini ve Trabzonlunun TAYAD'lılar özelinde aslında kime tepki verdiğini ısrarla anlamak istemeyen "kalın kafalılar" olduğu için bugünkü yazıyı da mecburen bu konuya ayırıyoruz. Ortada ciddi bir sorun var, milli refleks her geçen gün canlılık ve dinamizm kazanıyor. Birileri çıkıp bunu "yükselen milliyetçilik tehlikesi" şeklinde değerlendiriyor ama şöyle düzeltmeliyiz: Yükselen ihanet ve satış tehlikesine karşı yükselen milliyetçilik?
Türkiye'de AKP hükümetinin ortaya koyduğu gayri milli politikalar ve Türkiye'nin sürüklendiği dış politika açmazları milletin sabrını taşırdı. Trabzonlunun verdiği tepki TAYAD'lılara değil. Neye mi? Türkiye'nin satılmasına, Irak'ta ABD ile komşu olmamıza, peşmerge lideri Talabani'nin Irak devlet başkanı olmasına, Kerkük'teki kırmızı çizgilerimizin alt üst edilmesine, Kıbrıs'ın Rum'a, Ege'nin Yunan'a verilmesine, bölücübaşının yeniden yargılanması için girişimlerde bulunulmasına? Trabzonlu bunlara tepki gösteriyor ve mesaj veriyor: Ben patlarsam Türkiye patlar!
Zaten bu gidişle Türkiye'nin patlaması da kaçınılmaz.
Bazı kalın kafalı ve art niyetliler ısrarla Trabzon'daki olaylarda milli tepki ortaya koyan halkı bazı çevrelerin organize ettiğini ve milli değerlere saldıran TAYAD'lıları tekme tokat dövdürttüğünü iddia ediyor. Ve olayın tahrik boyutunu TAYAD'lılara değil de, Trabzon halkına odaklıyor. Allah aşkına Trabzon halkının böyle bir mille tepki ortay koyması için organize edilmeye ihtiyacı var mı? Kurtuluş savaşında Anadolu kendi kendine organize olmadı mı? Bu iddia sahiplerinin Kurtuluş savaşını hazmedemedikleri de anlaşılıyor. Şayet o noktada bir hazım sorunu olmasaydı, bugün Trabzon'da halkın milli konularda nasıl kendi kendine organize olabildiğini kavramakta sıkıntı yaşamazdı. Ama art niyet ve kasıt ön planda olduğu için anlasalar bile anlamamazlıktan geleceklerdir.
Tüm dikkatlerin Trabzon'a yöneldiği bugünlerde 16 Nisan Cumartesi günü BTP'nin Trabzon'da düzenleyeceği "Kıbrıs Türkün vatanıdır" mitingi de ayrı bir anlam kazanıyor.
Türkiye'de milli ve manevi değerlere sahip, satışa, ihanete, AB ve ABD'ye karşı çıkan kadroların yükselen performanslarından birilerinin duyduğu rahatsızlık bugünlerde daha net hissediliyor. Çünkü o birileri ısrarla bazı olaylarla bu kadrolar arasında bağlantı kurmaya çalışıyor. Onlara göre Trabzon'daki olaylarda da bu kadroların parmağı var.
Ama Trabzonlu bağrından kopan yiğidini iyi tanır, dostunu düşmanını iyi bilir.
Cumartesi günü Trabzon'da yapılacak olan Kıbrıs mitingine Trabzonluların büyük bir katılım gösterecekleri kesin. Bu mitingle Trabzonluyu hedef tahtasına koyanlara da önemli bir cevap verilecektir.
Dünkü yazımın sonunda milli değerlere sahip çıkan halkımızın bayrak sevgisini "histeri" olarak değerlendiren sözde aydınlardan bazılarının isimlerini aktarmıştım. Bazı okurlar, Ali Bayramoğlu'nun bu listenin başında yer almasının bir hikmeti olup olmadığını soruyor. Hayır yok, Ali Bayramoğlu ve diğerleri hepsi aynı, yok birbirlerinden farkları.
Türkiye'de AKP hükümetinin ortaya koyduğu gayri milli politikalar ve Türkiye'nin sürüklendiği dış politika açmazları milletin sabrını taşırdı. Trabzonlunun verdiği tepki TAYAD'lılara değil. Neye mi? Türkiye'nin satılmasına, Irak'ta ABD ile komşu olmamıza, peşmerge lideri Talabani'nin Irak devlet başkanı olmasına, Kerkük'teki kırmızı çizgilerimizin alt üst edilmesine, Kıbrıs'ın Rum'a, Ege'nin Yunan'a verilmesine, bölücübaşının yeniden yargılanması için girişimlerde bulunulmasına? Trabzonlu bunlara tepki gösteriyor ve mesaj veriyor: Ben patlarsam Türkiye patlar!
Zaten bu gidişle Türkiye'nin patlaması da kaçınılmaz.
Bazı kalın kafalı ve art niyetliler ısrarla Trabzon'daki olaylarda milli tepki ortaya koyan halkı bazı çevrelerin organize ettiğini ve milli değerlere saldıran TAYAD'lıları tekme tokat dövdürttüğünü iddia ediyor. Ve olayın tahrik boyutunu TAYAD'lılara değil de, Trabzon halkına odaklıyor. Allah aşkına Trabzon halkının böyle bir mille tepki ortay koyması için organize edilmeye ihtiyacı var mı? Kurtuluş savaşında Anadolu kendi kendine organize olmadı mı? Bu iddia sahiplerinin Kurtuluş savaşını hazmedemedikleri de anlaşılıyor. Şayet o noktada bir hazım sorunu olmasaydı, bugün Trabzon'da halkın milli konularda nasıl kendi kendine organize olabildiğini kavramakta sıkıntı yaşamazdı. Ama art niyet ve kasıt ön planda olduğu için anlasalar bile anlamamazlıktan geleceklerdir.
Tüm dikkatlerin Trabzon'a yöneldiği bugünlerde 16 Nisan Cumartesi günü BTP'nin Trabzon'da düzenleyeceği "Kıbrıs Türkün vatanıdır" mitingi de ayrı bir anlam kazanıyor.
Türkiye'de milli ve manevi değerlere sahip, satışa, ihanete, AB ve ABD'ye karşı çıkan kadroların yükselen performanslarından birilerinin duyduğu rahatsızlık bugünlerde daha net hissediliyor. Çünkü o birileri ısrarla bazı olaylarla bu kadrolar arasında bağlantı kurmaya çalışıyor. Onlara göre Trabzon'daki olaylarda da bu kadroların parmağı var.
Ama Trabzonlu bağrından kopan yiğidini iyi tanır, dostunu düşmanını iyi bilir.
Cumartesi günü Trabzon'da yapılacak olan Kıbrıs mitingine Trabzonluların büyük bir katılım gösterecekleri kesin. Bu mitingle Trabzonluyu hedef tahtasına koyanlara da önemli bir cevap verilecektir.
Dünkü yazımın sonunda milli değerlere sahip çıkan halkımızın bayrak sevgisini "histeri" olarak değerlendiren sözde aydınlardan bazılarının isimlerini aktarmıştım. Bazı okurlar, Ali Bayramoğlu'nun bu listenin başında yer almasının bir hikmeti olup olmadığını soruyor. Hayır yok, Ali Bayramoğlu ve diğerleri hepsi aynı, yok birbirlerinden farkları.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012