Daha önce zihinlerde ve gönüllerde yaptıkları tahribatlar ve tahrifatlar bir yana, son on yılda AKP iktidarı ile birlikte özelde Anadolu coğrafyasında genelde ise İslam-Türk coğrafyasında sebep oldukları yıkımlara bakarak bu yargıya rahatlıkla varabiliriz:
Bu saatten sonra artık "hizmetin" diğer adı hezimettir.
Özelde Anadolu coğrafyasını genelde ise İslam-Türk coğrafyasını değiştirmeye, dönüştürmeye ve kaynaklarına oturmaya azmetmiş olan küresel tefecilerin sözü gecen coğrafyalarda taşeronu oldukları noktasında artık hiçbir kuşku kalmamıştır.
Sözü geçen coğrafyalarda sınırların ve rejimlerin değiştirilmesini hedefleyen BOP'un eş başkanlığı ile iftihar eden bir iktidarın fiili ve fikri ortağı durumundaki bu oluşum, bu proje gereği bölgede akan kanlardan ve yapılan talanlardan da direk sorumludur.
Kendi sözde "hizmetleri" aksamasın diye coğrafyamızda nice hezimetleri onaylayan, destekleyen, işgalci tefecilere adeta yol gösteren tavırları ile basiret ve vicdan sahibi tüm Müslümanları derinden yaralamışlardır.
Açtıkları yaralar o kadar derindir ki, göstermelik Türkçe olimpiyatları bu yaralara ancak tuz-biber olabilirler.
Kendi ülkemizde, kendi çevremizde eğitip yetiştirdiklerinden artık rahatlıkla anlıyoruz ki, dünyanın neresinde eğitim-öğretim faaliyetleri varsa hepsinde küresel tefecilere, küresel işgalcilere "hay hay buyurun, emriniz olur" formatında insanlar yetiştiriyorlar.
Böyle bir eğitim, böyle bir "hizmet" açıktır ki küresel tefecilere hizmettir ve fakat genç yetenekleri devşirilen milletler için büyük bir hezimettir.
On yıldan beri "Türkçe olimpiyatları" adı altında yaptıkları, birkaç şarkı, birkaç türkü öğreterek sahneye çıkardıkları yabancı uyruklu çocuklar tam bir göz boyama faaliyeti, sözünü ettiğimiz asıl maksadı gizleme gayretlerinden başka bir şey değildir.
Bu oluşumun etrafında kümelenen insanımızın geldiği, daha doğrusu getirildiği noktaya dikkat edilirse ne demek istediğimiz daha kolay anlaşılacaktır.
Söz konusu kitlenin din anlayışı, kitap-sünnet algılayışı değiştirilmiş ve dönüştürülmüştür.
Söz konusu kitlenin vatan, bayrak, bağımsızlık anlayışı ve algılayışı değiştirilmiş ve dönüştürülmüştür.
Yakın çevremizde, kardeş ve komşu ülkelerden haçlıların tuzağına düşenler, devletlerini, yüz binlerce insanlarını, ırz ve namuslarını kaybedenler bu arkadaşları zerre kadar rahatsız etmemektedir.
Bölgede haçlı işgalcilerin ve küresel tefecilerin taşeronu durumundaki mevcut iktidar bir bakıma bu arkadaşların iktidarıdır.
İktidarın içine o kadar sızmış ve sinmişlerdir ki, yarım asırdır milletin "İmam-Hatip nesli" diyerek nice umutlar beslediği kadroyu da kendilerine benzetmişlerdir.
Dolayısıyla bu saatten sonra artık "hizmet " hezimetin diğer adıdır.
Bu saatten sonra artık "hizmetin" diğer adı hezimettir.
Özelde Anadolu coğrafyasını genelde ise İslam-Türk coğrafyasını değiştirmeye, dönüştürmeye ve kaynaklarına oturmaya azmetmiş olan küresel tefecilerin sözü gecen coğrafyalarda taşeronu oldukları noktasında artık hiçbir kuşku kalmamıştır.
Sözü geçen coğrafyalarda sınırların ve rejimlerin değiştirilmesini hedefleyen BOP'un eş başkanlığı ile iftihar eden bir iktidarın fiili ve fikri ortağı durumundaki bu oluşum, bu proje gereği bölgede akan kanlardan ve yapılan talanlardan da direk sorumludur.
Kendi sözde "hizmetleri" aksamasın diye coğrafyamızda nice hezimetleri onaylayan, destekleyen, işgalci tefecilere adeta yol gösteren tavırları ile basiret ve vicdan sahibi tüm Müslümanları derinden yaralamışlardır.
Açtıkları yaralar o kadar derindir ki, göstermelik Türkçe olimpiyatları bu yaralara ancak tuz-biber olabilirler.
Kendi ülkemizde, kendi çevremizde eğitip yetiştirdiklerinden artık rahatlıkla anlıyoruz ki, dünyanın neresinde eğitim-öğretim faaliyetleri varsa hepsinde küresel tefecilere, küresel işgalcilere "hay hay buyurun, emriniz olur" formatında insanlar yetiştiriyorlar.
Böyle bir eğitim, böyle bir "hizmet" açıktır ki küresel tefecilere hizmettir ve fakat genç yetenekleri devşirilen milletler için büyük bir hezimettir.
On yıldan beri "Türkçe olimpiyatları" adı altında yaptıkları, birkaç şarkı, birkaç türkü öğreterek sahneye çıkardıkları yabancı uyruklu çocuklar tam bir göz boyama faaliyeti, sözünü ettiğimiz asıl maksadı gizleme gayretlerinden başka bir şey değildir.
Bu oluşumun etrafında kümelenen insanımızın geldiği, daha doğrusu getirildiği noktaya dikkat edilirse ne demek istediğimiz daha kolay anlaşılacaktır.
Söz konusu kitlenin din anlayışı, kitap-sünnet algılayışı değiştirilmiş ve dönüştürülmüştür.
Söz konusu kitlenin vatan, bayrak, bağımsızlık anlayışı ve algılayışı değiştirilmiş ve dönüştürülmüştür.
Yakın çevremizde, kardeş ve komşu ülkelerden haçlıların tuzağına düşenler, devletlerini, yüz binlerce insanlarını, ırz ve namuslarını kaybedenler bu arkadaşları zerre kadar rahatsız etmemektedir.
Bölgede haçlı işgalcilerin ve küresel tefecilerin taşeronu durumundaki mevcut iktidar bir bakıma bu arkadaşların iktidarıdır.
İktidarın içine o kadar sızmış ve sinmişlerdir ki, yarım asırdır milletin "İmam-Hatip nesli" diyerek nice umutlar beslediği kadroyu da kendilerine benzetmişlerdir.
Dolayısıyla bu saatten sonra artık "hizmet " hezimetin diğer adıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025