Bu nasıl stratejik müttefiklik?

İktidar "ABD bizim stratejik müttefikimizdir" sözünü hiç dilinden düşürmüyor. Stratejik müttefikten söz etmek için karşılıklı çıkarların gözetilmesi gerekir. Karşılıklı çıkarların gözetilmediği bir ortamda stratejik müttefiklikten söz etmek mümkün değildir. Geriye dönüp bakacak olursak, yıllardır ABD çıkarlarını gözeten, bir dediğini ikiletmeyen iktidarın ortaya koyduğu mütefiklik tek taraflı olan bir ortaklıktır. Şu ana kadar dünya arenasında ABD'nin Türkiye ile olan ortaklığına bakacak ve gelişen bütün siyasetleri masaya yatıracak olursak, tek taraflı olduğu açık ve seçik ortadadır.  Müttefik dediğiniz zaman sizin de çıkarlarınız doğrultusunda hareket edilmesi gerekir. Ortadoğu, Balkanlar ve Avrupa başta olmak üzere dünya üzerindeki dış siyasetimizin hep ABD'nin çıkarları doğrultusunda şekillendiğini görmekteyiz. İç siyasette de ABD ve AB'nin direktiflerini uygulayan iktidar, ülkemizi içinden çıkılmaz bir badireye sokmuştur.Bütün okuyucularımın şu soruyu kendilerine sormalarını ve cevaplamalarını istiyorum. ABD bir defa dahi olsa Türkiye'nin çıkarları için ne yaptı?Bu soruyu sordunuz mu? Ne yönden incelerseniz inceleyin göreceksiniz ki,  iktidarın stratejik müttefikimiz dediği ABD'nin bir defa dahi olsa Türkiye çıkarlarını koruduğunu ve Türkiye için olumlu düşünceler içinde olduğunu göremeyeceksiniz.Daha sonra da şu soruyu sormanızı rica edeceğim."İktidar, ABD'nin isteklerini kaç defa geri çevirdi?"El cevap, hiçbir zaman?Nasıl stratejik müttefiklik bu!Ülkemizin başına örülen bütün çorapların senaryosunu yazan ABD ve onun stratejik ortağı olan iktidarımız, aleni bir şekilde tiyatro oynamaktadırlar. Son gelişen olaylarda, halkımız geçim sıkıntısı çekerken, ülkemiz ekonomik krizle boğuşurken, baş aktör, oyuncular ve figüranlar ile beraber (taraflı kalemşörler) ülkemizi uçurumun eşiğine getirmişlerdir.PKK terörünü önce "Kürt açılımı", daha sonra da "demokratik açılım" olarak niteleyen iktidar; PKK'lıları dağdan indirerek kahraman yapmıştır. Hem de bu ülke için iki ayağını kaybeden, protez bacakla yaşamını sürdürmek zorunda kalan kahraman Mehmetçiğimizi hiçe sayarak!Diğer taraftan, Ermeni açılımı ile Azerbaycan'ı küstürmekle kalmamış, izlenilen yanlış dış politika ile 3 milyon Ermeni, dünya arenasında kahraman ilan edilmiştir. Ülkemiz, 3 milyonluk aç, sefil Ermenistan'a dünya siyasetinde adeta ezdirilmiştir.Bunların senaristi ABD'dir. Oynayan da iktidar. Dış siyasette atılan bütün adımları belirleyen ABD'nin, iç siyasette de iktidar sayesinde burnunu sokmadığı hiç bir işimiz kalmamıştır. Ülkemizin kimyası bozulmuş, muz cumhuriyetini andıran bir ülke konumuna getirilmiştir.Nasıl stratejik müttefiklik bu!Kimse kendini kandırmasın?Ülkemiz her geçen gün dünü arayan bir konuma gelmektedir. Bu nedenle tutarlı bir siyaset izlenmesi şarttır. Bu iktidarla neler yaşadığımızı, ne hallere düştüğümüzü ortaya koyduk. Tutarlı bir siyaset ancak ve ancak Prof. Dr. Haydar Baş'la mümkündür. Neden diyecek olursanız? 30 sene önce ne diyorsa şimdi de aynısını konuşabilen, 30 sene önceki yaptığı tespitlerde yanılmayan başka bir lider yoktur da ondan. Ne dediyse bire bir çıkan başka bir siyasi lider mevcut mudur? Varsa buyursun çıksın?Halkımızın hem kendi çıkarları için hem de ülke çıkarlarımız için artık reel siyaseti ortaya koyan liderlere prim vermesi, benimsemesi ve şovmen siyasileri nadasa bırakması şarttır. Ne zaman Sayın Prof. Dr. Baş iktidara gelirse ülkemiz sıkıntılarından o zaman kurtulacaktır.