Çanakkale cephesinden iki Mehmetçiğin fotoğrafı? Yaşları onbeş onaltı civarı? Biri diğerinden biraz uzunca? Birinin ayakkabıları yok, hatta paltolunun bir parçası dizine kadar yok? Giydikleri elbise, bir ipliğini çekseniz paramparça olacak cinsten?Bu fotoğrafı, her gün olduğu gibi uzun uzun seyrederken, olanca imkânsızlara rağmen haçlı dünyasına meydan okuyan o ruh hallerini anlamaya çalışırken, Tercüman'dan Servet Kabaklı'nın yazısı gözüme ilişti. Köşesine misafir ettiği Tokatlı 16 yaşındaki Sibel Yükler kızımızın "Çanakkale Zaferi" adlı kompozisyon yarışmasında birinci olan; "Şehit Kumandan Anasına" başlıklı çalışması, onlarca dakikadan beri seyrettiğim Mehmetçiklerin fotoğrafı ile öylesine örtüştü ki, sanki kumandan bu fotoğrafı anlatıyordu anasına gönderdiği mektupta. Bu mektup yedi iklim dört bucağa yollanmalıdır.Şehit kumandan anasınaBu sabah da yüzümü, bayrağım yere düşecek korkusuyla ağlayan Mehmetçik'lerden birinin gözyaşlarıyla yıkadım anne... Bilir misin ne zordur, gözyaşlarıyla yıkanmış bir yüzün, toprak oluncaya kadar kirli bile kalsa, bir daha yıkanmamak istemesini? Bilir misin bu yüzün, gözyaşlarıyla yıkandığı her güne kan ağladığını?.. Yüzümü yıkamak istemiyorum anam, varsın kirli kalsın. Bir Türk askerinin, milleti, dini, vatanı ve bayrağı için kan ağlarcasına döktüğü gözyaşlarıyla yıkanmış bir yüzdense, kirli bir yüzü yeğlerim anam. Akmasın Türk askerinin gözünden yaş, razıyım yüzüm kirli kalsın. Ama gel gör ki, ateş hattındayken, ben bu yüzümü gözyaşlarıyla yıkamak zorundayım anne. Ne zaman ki, Allah'ın izni ile damarımızdaki bu yüce kanla zaferi elde edeceğiz, işte anacığım ben o gün, şehadet şerbetiyle hem yüzümü, hem de üzerimde biriken bu kirli savaşın izlerini yıkayacağım.Merak etme anacığım, gördük ölmeden cenneti, lakin cehennemi de... Burası Gelibolu, her yer yemyeşil, önünde deniz... Bu topraklarda yaşamak güzel anne, yaşamalı insan; havasını solumalı, denizinde ferahlamalı, toprağında emek yeşermeli, kaderde varsa ölüm -ki önünde sonunda her fani için ölüm var- ölmeli de. Ancak, şu masmavi denizde Türk kanı gördükçe, şu cennet misali toprağın üzerinde, kolu bir yerde, kafası bir yerde Mehmetler gördükçe, ben de bu cennette cehennemi görmüş gibi oluyorum anne.Erat aç, erat susuz, bitab düştü... İnleyen yaralıları gördükçe, içim yanıyor, paramparça oluyor yüreğim. Ama sen sakın üzülme anam. Biz Mehmetçik değil miyiz, her birimiz Peygamber Ocağı'nda yetişmedik mi?!. Hasmımız bile olsa, yaralıya, düşküne, muhtaca ve esire eziyet etmiyoruz anam. Bütün azıklarımız ak sütün gibi helal olsun. Elimizi bile sürmeden onlara veriyoruz. Resul-i Ekrem de öyle değil miydi? Ne zaman eziyet etmiş hasmına, hangi cihadında esirlerine? İşte bizler de birer Mehmetiz anam, Peygamber ocağında yetişmiş, Allah'ın askerleriyiz. Biz, imanlı Türk askerleriyiz, bizden şüphen olmasın.... Her gün cepheye gelen Mehmetçikler'in sayısı, bir önceki gün gelenlerin neredeyse iki katı. Lakin, bir sor ana; 'Dünkü askerlerini görebiliyor musun oğulcuğum' diye. Bu durum içler acısı olsa da, yine de gurur duyuyorum kanını taşıdığım şu imanlı yüce milletle. Allah'ıma, hiçbir zaman sapkınlığa uğramamış bu milleti, yüce dinimiz, için ölmeye bile gülerek giden imanlı yüreklerle yarattığı için, her gün şükrediyorum, 'Allah Allah' diyerek şehadete eren Mehmetlerimi gördükçe. Şükürler olsun yüce Yaradan'a ki, bu millet, O'nun uğrunda can vermiş, kan akıtmış, sayısı şu güne kadar binleri aşmış Mehmetler'le dolu. Allah bizi bu yoldan ayırmasın.Tahminime göre, yurdun her köşesinden gelen Mehmetçikler'in sayısı 200.000'lere vardı. Zannetme ki bu askerlerin hepsi sağ, cephede. Her gün birçok asker gelse de, cepheye geldiğimiz, süngülere sarıldığımız ilk günden beri, bir gün önceki askerlerimi göremiyorum; hepsi şehid düşüyor ana. Zaferin her zaman, Allah'a inanların olduğunu bildiğim kadar eminim ki, bu 200 bin küsur askerden sağ kalan olmayacak. Hepimiz, Rabbimiz'in izni, damarımızdaki kanın kudreti ile şehadet şerbetine doyacağız anam.Peygamber'e layık MehmetBen, böyle askerler görmedim ana. Bu kadar yürekli, bu kadar korkusuz, bu kadar cesur, yüreği imanla, vatan aşkıyla dolup taşmış başka askerler görmedim... Aslında ben, böyle bir kumandan görmedim desem yeridir anam. Bu askerler, o kumandanın kopyasıdır ana. Öyle bir kumandan, öyle bir Mehmet ki, yok bir benzeri Allah katında. O kumandan, Mustafa Kemal anam. Adı Peygamber (sav)'den geliyor ki O'nun ocağında yetişmiş en güzel Mehmet'dir o. Askerler; bütün güçlerini, imanlı Türk'ün en güzel örneği olan o kumandandan alıyorlar. Dua etki anacığım, o kumandana bir şey olmasın. Allah, düşmanın saldırısından korusun onu. Emin ol ki anam, hani biz galip geleceğiz ya düşmanımıza, ben bilirim ki bu milleti yeniden şahlandıracak o kumandan. Ah ben değil de, sen göreceksin o günleri....O günler yakın anam, sen duanı bu milletten eksik etme. Artık yüzümü, bu milletin güzel askerlerinin gözyaşlarıyla yıkamak istemiyorum. Atalarımızdan kalan bu son toprakları da, eli haçlı, kanı soysuz düşmanlara çiğnetmek istemiyorum. Ben, şu cennet Gelibolu'nun vatan kalbi oluğu yerde, şerefimle ölmek istiyorum, hürce. Yüce Türk Milleti, şanına, ecdadına yakışır şekilde zaferi kazansın istiyorum artık. Esirgeme duanı analar anası. İnşallah, bu mektup eline ulaştığında, şerefimizle zaferi sizlere vermiş olacağız.Son ricam; sağken gözyaşlarıyla çok yıkadım şu gülmeyen yüzümü. N'olursun toprağıma geldiğinde ağlama anacığım, bari toprağımda gözyaşlarıyla yıkanmayım. Mübarek ellerinden öperim. Hasretin yüreğimi yaktı, kavuşmayı bekleyeceğim cennette. Allah'a emanet ol canım anam.Oğlun Mehmet.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025