Bu mantıkla terör bitmez

PKK terör örgütü hain ve sinsi planını devreye koyarak, 10 Mehmetçiğimizi, gencecik fidanımızı yine soldurdu. On ananın yüreği yandı, on evin ocağına ateş düştü. Bütün Türk milleti topyekûn teröre yine lanet okudu. Bu duygularla şehit düşen vatan evlatlarına Allah'tan rahmet, Türk milletine başsağlığı diliyorum. 'Hain tuzak', 'şehitlerimizi uğurluyoruz'?  Haberlerde sürekli duyduğumuz, okuduğumuz iki acı cümle? Yüreklerimizi burkan bu kelimelerin sonunun geleceği yok. Her geçen günde terör belası azdırıldıkça azdırılmaktadır. AB'ye uyum yasaları ile daha çok demokrasi diyerek çıkarılan yasaların terörü azdırıp bu noktaya getirdiği açık ve seçik ortadadır. Diğer taraftan terörü besleyen ABD'yi 'müttefikimiz' olarak değerlendirmek ise meselenin farklı bir boyutunu oluşturmaktadır. İzlenilen dışa bağımlı politikalar yüzünden PKK terörü her geçen gün farklı bir hainliğini ortaya koymaktadır. PKK bir tetikçidir. Terörün kökünün kazınması için ilk etapta tetiği çektiren ellerin tetiğe uzanmasını engellemek gerekmektedir. 40 yıldır devam eden PKK terörü neden çözülemiyor? İsterseniz biraz bunu irdeleyelim. Son anlık istihbarat paylaşımı sürecini hatırlayacak olursak, ABD sözde bize Doğuda kuş uçsa haber verecekti. Bu anlaşmanın hemen akabinde PKK terör örgütü Aktütün'e haince saldırmış ve 17 Mehmetçiğin şehit haberini almıştık. Hemen akabinde, Ekim 2008 tarihinde, Aktütün'e yapılan hain saldırının ardından Genelkurmay bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamada şunlar deniliyordu: "İnsan hakları ve özgürlükler konusunda Avrupa Birliği için yapılan bazı yasal düzenlemelerden geri adım atılmasını istemiştik. PKK ile mücadele bugünkü yasalarla mümkün değildir." Bu hain saldırının ardından Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında çıkarılan yasaların düzenlemesi için Ankara'da 30 uzmanın katıldığı 'terör zirvesi' yapıldı. Bu zirveye Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Adalet Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden temsilciler ile ağır ceza mahkemelerinin başsavcı vekilleri katılmış ve bir netice çıkmamıştı. Yakın zamanları inceleyecek olursak, Obama'nın ülkemize gelmesinin ardından hem Barzani, hem de Ahmet Türk şahlanmaya başlamıştır. Ahmet Türk Londra'da "Kürdisan" haritası önünde konuşmuştu. DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, 29 Mart yerel seçimlerinde "Kürdistan" sınırlarını belirlediklerini söyledi. Bir taraftan diğer DTP'li bir vekil hem de TBMM'de, "Sizin çocuklarınız araziyi iyi bilmiyor" diyerek neyi kastettiğini açık ve seçik ortaya koyuyordu. Bu üç vekile de Türkiye Cumhuriyeti milletvekili olduklarını hatırlatmak istiyorum. Bir kilo tatlı çaldı diye 22 yıl hapis cezası talebiyle yargılanan çocuğu hatırlarsınız. Kendince "Kürdistan" sınırlarını çizdik diyen zihniyet ne bayrağını, ne hukuk kurallarını tanıyor. Devletin bölünmez bütünlüğünü yok sayan açıklamaları savuruyorlar. Bu zihniyete kimse ses çıkarmıyor. Pes doğrusu! Bu şartlarda PKK nasıl bitirilecek! Ben Kürt halkının bu zihniyetle aynı düşünce de olduğunu düşünmüyorum. Çünkü. bu bölgedeki vatandaşlar eğitimsiz bırakılarak, ekonomik sıkıntıya sokularak, fakirliğe itilerek devamlı muhtaç olmaları sağlanmaktadır. Hal böyle olunca bu bölgede farklı emelleri olan zihniyetle bu bölge halkını kendi amaçları uğruna rahatça kullanmaktadırlar. PKK'nın son silahlı hain saldırılarına dikkat edilirse ABD'nin tüm Orta Doğu'da PKK'ya yüklediği yeni misyonla doğrudan alakalıdır. PKK'yı uluslararası operasyonel güç olarak değerlendiren ABD, bu gücü Türkiye, İran ve Suriye'nin üzerine salmıştır. Artan PKK terörünün nedeni, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi, terörü azdıran AB uyum yasaları ve İsrail'in Arz-ı Mevut hedeflerinin parçasıdır. PKK da bu üçlü saç ayağının bir maşası ve tetikçisidir.Bu şartlarda bir 40 yıl daha geçse terörün çözüleceği yoktur. Terör konusunda siyasileri ele alacak olursak hepsi siyasi çıkar için ağız dalaşına girerken!, vatanın birliğini sağlamak, ülkemizi barış içerisinde yaşatmak için bir tek çözüm ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Terörün çözümü için BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Baba Devlet" anlayışını ortaya koyarak Türkiye'de ilk defa farklı ve doğru bir çözüm bilincini hafızalara kazımıştır. Diğer siyasilerden terörün çözümü için bir proje ortaya koyanını duymadım. Baş, terörün çözümü için ortaya koyduğu "Baba Devlet" anlayışını mimarı olduğu "Milli Ekonomi Modeli"ni devreye koyarak gerçekleştireceğini söylüyordu. BTP iktidarında vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş ve çocuk maaşı gibi projelerin devreye koyarak devletin "Devlet Baba" olacağını ve evlatlarını dağa çıkarmayacaktır. Biz inşallah, gücü kuvveti milletimizle beraber elimizde bulundurduğumuz gün göreceğiz ve göreceksiniz ki, bütün bunlar hükümsüz kalacak. Bizim derdimiz vatan, millet ve devlettir. Bunu korumaya mecburuz. Niye? Bak benim oğlum ölüyor. Senin kardeşin ölüyor. Onun torunu şehit oluyor. Biz bunu önümüze koyup tartışmazsak, yapılması gerekenlere yapmaya teşebbüs etmezsek, yeminle konuşuyorum Allah belamızı verir. Bu vatan öyle kolay kolay bize hediye edilmedi" diyerek teröre en isabetli çözümü ortaya koymuştur.