Normal şartlar altında işleyen bir aklın, bir mantığın ve bir muhakemenin ürünü asla olamaz.
Neden söz ediyoruz?
Yüz yıllardan beridir bir düşünce türü, bir mantık ekolü, bir bilgi çeşidi; kılı kırk yararak Ebu Süfyan ve avanesini cennete sokmanın derdinde iken, peşinde iken, diğer taraftan Son Elçinin kıymetli amcası ve son nefesine kadar peygamberin hamisi olan Ebu Talib'i cehenneme koymak için didinip duruyor.
İşin tuhaf tarafı bu tipler, bu zihniyet sahipleri, Bedir savaşında güya gönülleri İslam ordusundan yana, Uhud savaşında güya gönülleri Müslümanlardan yana, Hendek savaşında gönülleri güya son peygamberden yana ama bir taraftan da zihnen Ebu Süfyan'ın tarafında durup bu tarafa diş bileyip duruyorlar.
Bu ekolün, bu okulun adının ne olduğu hiç de önemli değil, değil mi ki; son Peygamber aleyhisselamı en zor günlerinde korumuş, sahip çıkmış, yolunu yol bellemiş olan Hz. Ebu Talib'i cehenneme atmak için hadis uydurmuşlar, bir zamanlar imam-hatip liselerinin müfredatına koymuşlar, güya ayaklarına ateşten nalinler giydirmişler, cehennemin hararetinden beynini kaynatmışlar, üstelik bu iftirayı da Peygambere yamamışlar, adlarının şöhretlerinin hiçbir ehemmiyeti yok.
Değil mi ki bu güruh; Ebu Süfyan'ın faziletlerine dair kitaplarında bablar açmışlar, değil mi ki, oğlu Muaviye'yi vahiy katipleri arasına sokmak için kırk dereden su taşımışlar, değil mi ki yine bu tipler; peygamber evladını kılıçtan geçiren katil Yezid'i temize çıkarmak için kıldan-tüyden fetvalar uydurmuşlar, adlarının, ekollerinin ve okullarının asla bir önemi yoktur.
Bizi üzen durum, hicri 1441 yılını yaşadığımız şu zaman diliminde dahi bu saçmalıklara inanan, bu saçmalıkları savunan, bu batıl çizgide devam eden sözde Müslümanların bulunuyor olması.
Son Peygamberin azılı düşmanı olan ve bu düşmanlığını da hiç gizlememiş ve adeta kurumlaştırarak yüce İslam'ın da içine yerleştiren, her fırsatta Peygamber evladını, Hz. Ali ve Fâtıma evladını kılıçtan geçiren bir sülalenin, bir kabilenin saçmalıklarını ve dayatmalarını din diye satanlara sadece acıyoruz ve doğruyu, doğru yolu, Peygamber yolunu bulmaları için dua ediyoruz.
Hem Müslüman olduğunu iddia etmek hem de Ebu Süfyan ve avanesine cennetten yer beğendirmek, diğer taraftan bu dinin tebliğcisi Hz. Peygamberin amcası Hz. Ebu Talib'i cehennemin derinliklerine atmak hangi fikrin, hangi mantığın, hangi muhakemenin ürünü olabilir?
Gerçekten bu iş kimin işi?
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025