Bu gidişle sonumuz onlar gibi olacak

AKP'nin harfiyen uyguladığı IMF politikaları, dünyada 850 milyon kişiyi aç bırakan küresel açlığın ana sebebi olarak gösteriliyor. Böyle giderse, Türkiye'nin akıbeti de farklı olmayacak.

 

Dünya üzerinde milyonlarca insan ise en temel hakkı olan gıda maddelerine ulaşamıyor. Artan gıda fiyatları yüzünden de daha fazla insan açlığa sürükleniyor ve kentlerde yeni yoksul kitleler meydana geliyor. Dünyada 2007 ortasından bu yana temel gıda fiyatlarındaki büyük artışın neden olduğu kriz, başta Afrika olmak üzere çeşitli ülkelerde protesto gösterilerine ve isyanlara yol açtı. Uzmanlar, bu isyanların yayılması halinde 30'dan fazla ülkenin istikrarsızlığa sürükleneceğini tahmin ediyor.Gıda fiyatlarındaki artışın temel nedeni ise biyo-yakıt üretimi. Bu nedenle biyo-yakıt üretimini bir insanlık suçu olarak değerlendirmesiyle dikkatleri çeken BM'nin Beslenme Hakkı eski Raportörü Jean Ziegler, şunları söyledi: "Geçen yıl her beş saniyede bir çocuk açlık yüzünden hayatını kaybetti  ve yüz binlerce insan da açlık nedeniyle hastalıkların pençesinde. Bu devam eden bir açlık katliamı. İki aydan bu yana 37 ülkede fiyat patlaması yaşanıyor. Şehirlerde yeni sınıfların oluşmasıyla açlık isyanları ve çaresiz insanlar ortaya çıkıyor."

Biyo-yakıta destek kalksınÜlkelerin biyo-yakıt üretimini durdurma kararı olmasını isteyen Ziegler, karbondioksit oranının başka yöntemlerle azaltılabileceğini dile getiriyor. Ziegler'den görevini devralan BM'nin şimdiki Beslenme Hakkı Raportörü Olivier de Schutter de aynı kanıda. Cenevre'deki toplantıda konuşan Schutter, biyo-yakıt üretimine yönelik sübvansiyonların ve yatırımların askıya alınmasını istedi. Schutter, 2015'e gelindiğinde yakıt üretiminin yüzde 5'ini sağlayabilmek için 100 milyon hektar arazi gerekeceğini belirterek, "Böyle bir şey tahammül sınırlarını aşar" uyarısında bulundu.

Açlığın nedeni IMF politikalarıGeçmişte yapılan hatalardan ders almak gerektiğini söyleyen Jean Ziegler ise gelişmekte olan ülkelerdeki yerel üreticilerin desteklenmesi gerektiğine de işaret ediyor. Dünya ticaretinin libarelleşmesinin açlık sorununu çözmeyeceğini söyleyen Ziegler, şunları söyledi: "Dünya Ticaret Örgütü ve Uluslararası Para Fonu'nun baskısıyla gerçekleşen özelleştirmeler, büyük ilerlemeler sağladı. Ancak ortaya ne çıktı? Gıda fiyatlarının patlaması, gıda borsalarında spekülasyonlar, açlık isyanları, şehirlerde çaresiz ve yoksul bir tabaka, Karaçi'den Kahire'ye, Filipinler'den Honduras'a Kamerun'a dek gecekondular... Bu, korkunç bir sefilliğin yaşandığı ikinci dünya savaşından bu yana ilk kez şahit olunan bir durum."  Ancak uzmanların uyarısına rağmen, gıda krizine kısa vadede çözüm zor görünüyor. Zira BM Gıda ve Tarım Örgütü ile Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü tarafından hazırlanan rapora göre, gıda fiyatlarının gelecek 10 yılda yüksek kalmaya devam edecek.