Bağımsız Türkiye Partisi, eğitimden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu organizatörlüğünde gayet başarılı hizmetlere imza atıyor.
Her bir katılımcının gayet donanımlı ve başarılı olduğu izleyenlerce malumdur.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın maddi manevi eğitim süzgecinden geçen bu kadronun fırsat verilirse Türkiye Cumhuriyeti Devletini Kâinat Devleti yapabileceğine olan güven dalga dalga yayılmaktadır.
Geçenlerde Öğretim Üyesi Dr. Ali Bestami Kepekçi, göç konusunu işledi. Sunumunda yaptığı başarılı bir konuşma ile izleyenlere güzel vakitler geçirtti.
Göç konusunu her cepheden ele alan Dr. Bestami Bey, konuyu sona erdirirken çok etkilendiğim "İcmal Göçü" bölümünü müsaadeleriyle yazılı hale gelmesiyle daha kalıcı olmasını sağlamak amacıyla sizlere aktarmak istedim:
Dr. Ali Bestami Kepekçi yaşanan bir hakikati "İcmal Göçünü" bakınız ne güzel izah ediyor:
"Göçmek hakkında ne kadar söz söylense ne kadar yazılar yazılsa kalemler kifayet eder mi bilinmez.
Hz. Mevlâna göç kavramını öyle bir dile getirmiş ki insanın göçesi geliyor. Önemli olan göçün sırrını kavramaktır.
"Her gün bir yerden göçmek ne iyi /Her gün bir yere konmak ne güzel/ Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş! / Dünle beraber gitti cancağazım, /Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım..."
Hz. Mevlâna çağlara verdiği mesajda göçeceksin ama göçünün bir anlamı bir gayesi olmalı; ama "bulanmadan donmadan akmak lazım" diyerek de sağlam niyet, sağlam karakter şartını ortaya koyuyor.
İnsanlığın kaderi göçle iç içedir aslında…
Hem de olmazsa olmazıdır…
Ruhlar âleminden dünyaya göç olmasaydı yüce Allah'ın bilinmek istemesi gerçekleşir miydi?..
Hicretle göçmeseydi yüce Resul Medine'ye, Kutlu mesaj bize ulaşır mıydı?
Ahirete göç olmasaydı zaman mekân delinip Allah'a vuslat olur muydu?
Öteki dünyaya göçmek olmasaydı Ölümle düğün arasındaki ilişki çözülebilir miydi?
"İcmal Göçü" olmasaydı bugün kandiller gibi etrafını aydınlatan; Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın "Benim yıkılmaz kalem diye taltif ettiği bu gençlik; merkezinden insan olan İman ve İnsan davası dünyayı aydınlatır mıydı?
"İcmal Göçü" deyince burada biraz durmak lazım değerli dostlar!
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız seksenli yıllarda ölçüsünü kaybetmiş bir nesil oluştuğunu, bu sayede geleceğimizin tehlike altında olduğunu, bu gidişe dur denmediği takdirde milli ve dini bütünlüğümüzün bozulması sebebiyle bölünme, parçalanma sürecine girebileceğimizi tespit ediyor.
Yakın arkadaşlarını etrafına toplayıp merkezinde insan olan "İman ve İnsan" davasını güden bir gençliğe olan ihtiyacı dile getiriyor. Kendisine gönül veren dostlarıyla İcmal Dergisiyle yola çıkılıyor ve yakılan ilim, irfan meşalesinin farklı memleketlere taşınmasını istiyor.
Nice yüksek okul mezunu delikanlılar elinde "İcmal Meşalesi" olduğu halde evini barkını terk edip göçüyor. İşte bu göç sayesinde çağın bilgesi Prof. Dr. Haydar hocamızın mana yüklü fikirleri dilden dile gönülden gönüle yayılıyor.
"İcmal Göçü" sayesinde bugün dünya aydınlanıyor…
Hz. Mevlana'nın göç sırrı da böylece tecelli ediyor:
"Her gün bir yerden göçmek ne iyi / Her gün bir yere konmak ne güzel / Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş!
Şimdi bizlerde dostların gittiği ahiretteki dost meclisine göçümüzü bekliyoruz. Ki o göç ne güzeldir!.."
Yüreğinize sağlık! Eğitim seminerlerine emeği geçen herkesi kutluyoruz.
Genç ve donanımlı Av. Hüseyin Baş ile birlikte BTP kadrosu çok güzel işler yapacak, Hz. Mevlana'nın dediği gibi:
"Dünle beraber gitti cancağazım, / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım..." düsturunu icraata koyarak. İnşallah.
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024
- Abese suresinden alınacak dersler / 18.11.2024
- Atatürk sevgisinin önünde kimse duramayacaktır / 16.11.2024
- Atatürk’ün mersiye yazdığını duydunuz mu? / 15.11.2024
- Demokratik Krallık hakkında / 14.11.2024
- Atatürk, Allah’a dua ederek yardım isterdi / 13.11.2024
- Güneş balçıkla sıvanmaz / 12.11.2024