Ben Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Malum önü en açık bölümlerden bir tanesi.
Geçenlerde Danıştay bir karar aldı:
"İlahiyat mezunları, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenliğine atanamayacak."
Evet karar buydu. Sebebi ise kapatılan DKAB bölümü öğrencilerinin atanamaması. Halbuki sistemimiz KPSS ile işliyordu. Bu sınavdan iyi puan alanlar atanabiliyordu. Alan sınavında iyi olmayan DKAB'lara bu şekilde bir ayrımcılık yapıldı.
Gelelim iki gün önce Sayın Bekir Bozdağ'ın yaptığı açıklamaya? "Yapılacak düzenlemeyle, yargı kararından önce olduğu gibi İlahiyat Fakültesi mezunları, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olabilecektir. İlahiyat Fakültelerimizin değerli öğrencilerine şimdiden hayırlı olsun. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümleri son mezunlarını vermiş ve fiilen kapanmıştır. Kaldı ki, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği mezunlarının öğretmenlik hakkı bakidir. Sınavda başarılı olan herkes öğretmen olabilir. Ayrıca birinin hakkını alıp diğerine vermiyoruz. Fırsat eşitliği getiriyor ve adil bir yarış imkanı veriyoruz. Çalışan, kazanacak."
Zaten sistem başta böyle değil miydi?
Maalesef ama maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da bir boz yap taktiği mevcut. Kendilerinin bozup kendilerinin düzelttiği bu kararla 'bakın biz sizin önünüzü açtık' demektir bu durum.
Anlayamıyorum onlar mı çok zeki olduklarını düşünüyorlar yoksa bizleri mi aptal zannediyorlar.
Gözünüzü seveyim icraat yapın ama bozup tekrar düzelterek bir iş yaptık demeyin.
Geçenlerde Danıştay bir karar aldı:
"İlahiyat mezunları, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (DKAB) öğretmenliğine atanamayacak."
Evet karar buydu. Sebebi ise kapatılan DKAB bölümü öğrencilerinin atanamaması. Halbuki sistemimiz KPSS ile işliyordu. Bu sınavdan iyi puan alanlar atanabiliyordu. Alan sınavında iyi olmayan DKAB'lara bu şekilde bir ayrımcılık yapıldı.
Gelelim iki gün önce Sayın Bekir Bozdağ'ın yaptığı açıklamaya? "Yapılacak düzenlemeyle, yargı kararından önce olduğu gibi İlahiyat Fakültesi mezunları, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olabilecektir. İlahiyat Fakültelerimizin değerli öğrencilerine şimdiden hayırlı olsun. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümleri son mezunlarını vermiş ve fiilen kapanmıştır. Kaldı ki, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği mezunlarının öğretmenlik hakkı bakidir. Sınavda başarılı olan herkes öğretmen olabilir. Ayrıca birinin hakkını alıp diğerine vermiyoruz. Fırsat eşitliği getiriyor ve adil bir yarış imkanı veriyoruz. Çalışan, kazanacak."
Zaten sistem başta böyle değil miydi?
Maalesef ama maalesef her konuda olduğu gibi bu konuda da bir boz yap taktiği mevcut. Kendilerinin bozup kendilerinin düzelttiği bu kararla 'bakın biz sizin önünüzü açtık' demektir bu durum.
Anlayamıyorum onlar mı çok zeki olduklarını düşünüyorlar yoksa bizleri mi aptal zannediyorlar.
Gözünüzü seveyim icraat yapın ama bozup tekrar düzelterek bir iş yaptık demeyin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zeynep TÜRKER / diğer yazıları
- Boz yap / 28.11.2017