Böyle bir şey olabilir mi?!

Tarihi bir derbiyi geride bıraktık!

Bir tarafta 20 yılı aşkın bir süredir Kadıköy'de maç kazanamayan Galatasaray'ın galibiyet sevinci diğer tarafta ise son derece sıkıntılı günler yaşarken aldığı mağlubiyetle enikonu sarsılan Fenerbahçe'nin üzüntüsü!

Maçın teknik analizini yapacak değilim ancak bazı hususları vurgulamakta bazılarına ise dikkat çekmekte fayda olacağını düşünüyorum.

Ali Koç son derece beyefendi bir insan ve iş insanı. Fenerbahçe'nin başına gelirken de bir taraftan eski yönetimi gerilimden beslendiği için eleştirirken diğer yandan kendisinin böyle bir yola tevessül etmeyeceğine dair son derece olumlu ve centilmence mesajlar vermişti. Ancak seçimin ardından eleştirilerinin dozu her geçen gün daha çok arttı ve sonunda taraftara "SENİ DE SENİ SEVENİ DE SEVMİYORUZ" pankartı açtıracak noktaya geldi.

Ancak ne olursa olsun, Sayın Ali Koç'u çileden çıkartacak kadar tribünlerden yapılan hakaretleri tasvip etmek mümkün değil.

Gün, Ali Koç'a sahip çıkıp, sükûnetle düşünüp mantıklı kararlar alma günüdür!

Maçta Belhanda'nın oyuncu değişikliği sırasında yaptığı hareketle kendini attırması sezon sonunda gönderilmesini garanti altına aldırmış oldu.

Galatasaray tercümanı Mert Çetin'in, oyuncu değişikliğinde Feghouli sahayı terk ettikten sonra koşarak sahaya dalıp montuyla Feghouli'ye atılan sulara siper yapmaya çalışması gereksiz ve abartılı bir hareketti ve bu sebeple ceza alacak gibi görünüyor.

Tabii ki maçın unutulmazlarından biri de sosyal medyayı halen sallamaya devam eden, Ozan Tufan'ın "BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?" dolu(!) röportajıydı!

Benim maçtan önceki en büyük temennim, hakem hatalarının damga vurmayacağı bir derbi olmasıydı ve büyük ölçüde bu gerçekleşti. Taraflı tarafsız herkes Galatasaray'ın hak ederek maçı kazandığında hemfikir.

Gelelim maçın en vahim olayına: Fenerbahçeli taraftarların tribünlere "SENİ DE SENİ SEVENİ DE SEVMİYORUZ" yazılı bir pankart açtığından bahsetmiştim ki bunu herkes gördü zaten. Ancak herkesin göremediği veya dikkat etmediği konu, maç başlamadan önce İstiklal Marşımız söylenirken yayıncı kuruluşun, tribündeki "SENİ DE SENİ SEVENİ DE SEVMİYORUZ" pankartının tam altına denk gelecek şekilde Türk Bayrağını koymasıydı. Bu yapılan, Bayrağımıza ve Cumhuriyetimize hakaretten başka bir şey değildir ve bu sebeple yayıncı kuruluşun en ağır şekilde cezalandırılması gerekir!

NERDE HABER / ORDA YORUM

- ABD'nin Avrupa Kuvvetler Komutanı Orgeneral Tod Wolters, Ankara ve Washington'un Rusya'ya karşı koymak amacıyla ikili işbirliklerini ve NATO içindeki etkileşimlerini geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.

- Bence bu etkileşimi sosyal medya ile sınırlı tutmakta fayda var!

*

- Türk-İş'in Şubat ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 257 TL, yoksulluk sınırı ise 7 bin 353 TL oldu.

- Bunda bir yanlışlık var bence! Dört kişilik bir aile günde üç öğün çay-simit yese en az iki ay aç kalmaz bu parayla!

TWITTER'DAN SEÇMELER 

Belki hepsi Büyük İsrail projesinin bir parçasıydı. İsrail'i ilk tanıyan ülkelerin Türkiye ve Mısır olması, asla son bulmayan dostluk, Filistinliler öldürülürken sesini çıkarmayan dindaşlar ve kandaşlar..

Projede emeği geçen tüm müslümanlara İsrail'in teşekkür borcu var!

@__theano

*

Her şeyi sattık ama diyaneti satmıyoruz.

NEDEN?

Düşünün ufacık bir değişiklik ülkeyi ne büyük kâra götürecek!.. Namaz kıldıran robotlardan her mihraba bir tane konsa, Devlet her imama ayda 4000 TL ödeyeceğine, 4000 TL devletin bütçesi kişi başı kâr eder.

@KirazZaman

*

Eğer ışık hızına çıkabilen bir uzay aracına binip uzayda 5 yıl geçirip dünyaya geri dönerseniz 65 yıllık faiz ve yüzlerce icra dosyasıyla karşılaşırsınız.

@abnormal_06