7 Haziran seçimleri çok kritik bir seçim?Milletimiz bu seçimlerde verdikleri oylarla ya birlik ve beraberliğin devamını sağlayacaklar ya da çok tehlikeli bir ayrışmaya, bölünmeye imza atacaklar.Okyanus ötesinden icazet alarak 13 yıldır iktidar koltuğunu işgal eden AKP siyaseti, başkanlık sistemi adı altında, ülkemizin federatif yapılara bölünmesine neden olacak bir projede ısrarcılar?Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı açıklamada, "başkanlık sisteminin Türkiye'yi bölmenin hukuki alt yapısı olacağı" uyarısında bulunmaktadır.CHP, bu 13 yıllık süre zarfında AKP'nin uyguladığı bölünmeye yönelik politikalara karşı etkili bir mücadele ortaya koyamazken, daha da ilginci Atatürk'ün "bağımsızlık benim karakterimdir" ilkesinden sapma göstermiş ve AKP'nin izini takip ederek okyanus ötesinden icazet alma yoluna gitmiştir.Zaten AKP'yi başkanlık sistemine iten okyanus ötesiydi, dolayısıyla CHP'nin, her ne kadar söylem olarak başkanlık sistemine karşı bir duruşu olsa da seçimden sonra okyanus ötesinin talepleri dışında bir duruş ortaya koyması mümkün olmayacaktır.Bu arada ABD neden Türkiye'de başkanlık sistemi istiyor, bunu biraz irdelememiz lazım. Tabii ki Erdoğan daha güçlü olup tek adam olması için değil? Belki de onlar başkanlık sistemini getirdikten sonra Erdoğan'ın başkan olmasına bile müsaade etmeyecekler, ya da o hayali biraz gerçekleştirmesine müsaade ettikten sonra Saddam ve Hüsnü Mübarek'in kaderini yaşatacaklar.Bu manada esasen başkanlık sistemi Erdoğan için bir başlangıç değil, trajik bir son anlamına gelmektedir.MHP, milliyetçi bir söylem kullansa da, konu ABD'nin talepleri olunca her önüne gelen meselede küresel davranmayı tercih etmiş, sürekli eleştirdiklerinin tersine en kritik konularda AKP'nin koltuk değnekliğini yapmıştır.Yani başkanlık sistemini, federatif yapıyı eleştirseler de seçim sonrası Erdoğan'ın talep ettiği 400 milletvekilinden bir bölümü MHP'li vekiller olabilir, buna şaşırmayız elbette?HDP, her ne kadar başkanlık sistemine karşı söylemler kullansa da, onu ilgilendiren kısım bu değil, federatif yapı kısmıdır. Ülkenin güneydoğusunda federatif özerk bir yapı oluşturabilmek ve bu noktada Anayasa'da ifade edilen üniter yapıyı değiştirebilmek için seçim sonrası Erdoğan'ın başkanlık sisteminde kendisine koltuk değneği olacaklardır.Bunları neden sayıyoruz, şu gerçeği görebilmeniz için; AKP'ye, MHP'ye, CHP'ye ve HDP'ye kısaca Meclis içindeki partilere vereceğiniz her bir oy başkanlık sistemi adı altında bölünmeye vereceğiniz bir oydur. Bunun neticesi de iç savaş, kan ve kaostur; milletimiz için büyük bir bedel anlamına gelmektedir.Ülkemizin birlik ve beraberliğini sağlayacak, terörü de sıfır noktasına indirecek çözüme sahip tek lider Prof. Dr. Haydar Baş ve tek parti de Bağımsız Türkiye Partisi'dir.Sayın Baş, "Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan sosyal devlet projeleriyle sunacağımız imkânlar teröristleri dağdan şehre indirecektir" demektedir.Tabii ki, terörist olarak değil, vatanına, bayrağına, devletine bağlı bir vatandaş olarak?Prof. Dr. Baş'ın, Türkiye yaşayan her bir fert için yaşlısına, gencine, ev hanımına, işçisine, işsizine, patronuna, memuruna, askerine, emeklisine birçok projesi var.Güneydoğu özelinde bahsedecek olursak, Güneydoğulu her bir işçi, memur 5000 TL asgari ücret alacak, her bir ev hanımı 1500 TL maaş alacak, her bir çocuk ve genç 250 TL burs alacak, 18 yaşını geçen her bir vatandaş da ayrıca 1000 TL vatandaşlık maaşı alacak, her doğum yapan aile 15000 TL doğum parası alacak, işsiz bir kişi dahi kalmayacak, Güneydoğu illerimiz üretim cenneti olacak, Güneydoğulu çiftçimiz 5 yıl mazotunu, gübresini, tohumunu, ilacını, elektriğini ve diğer maliyet kalemlerini bedava devlet babadan alacak?Ve daha birçok projeler?Böyle cennet bir ülkeden kim ayrılmak ister; hangi anne oğlunu dağa gönderir; hangi genç böyle bir devlete karşı teröre bulaşır, hangi PKK'lı dağda kalmayı tercih eder? Bu millet Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Boşnak'ıyla tek bir millettir, bunun adı Türk milletidir. Üzerimizdeki oyun; bu halkları parça parça yaparak, küçük parçalara ayırarak birbirine düşürmek, tek tek yok etmek ve sonra da Arz-ı Mevut projesini hayata geçirerek bu coğrafyayı elimizden almaktır.Kürt'ün, Türk'ün, Laz'ın, Boşnak'ın, Çerkez'in, hatta Rum'un, Ermeni'nin bu coğrafyada tek başına yaşama şansı yoktur.Bu sebeple Prof. Dr. Haydar Baş şu çağrıyı yapmaktadır: "Gelin Bağımsız Türkiye Partisi'ni tek başına iktidar yapalım, üniter yapımızı devam ettirelim. Bir ve bütün olalım. Hiç kimseye ayrılık konusunda fırsat vermeyelim"Unutmayalım ki "Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır" buyuruyor Cenab-ı Hak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025
- Hz. Fatıma edep, ölçü ve iman abidesidir / 22.01.2025
- ‘Söneriz diye üflediler, alev aldık’ / 21.01.2025
- Türk’ün düşmanı, Kürt’ün katili ile ‘barış süreci’ / 18.01.2025
- Gazze’de ateşkes muamması / 17.01.2025
- Bugün yaşanan süreci 10 yıl önceden öngördü / 15.01.2025
- Birliğimiz ve üniter yapımız tehlikede! / 14.01.2025
- ‘Kevser’, Hz. Fatıma’dır / 11.01.2025