Nevruz kutlamalarında gördüğümüz fotoğraftan çıkan sonuç çok açık: BÖLÜNME. Peki ülke bölünme noktasına nasıl geldi? Biraz yakın geçmişi kurcalayalım bakalım neler çıkacak. Dünden bugüne AKP'nin PKK ile ilişkileri o kadar açık ve net ki ülkeyi bölme projesinin başrol oyuncusu ödülü AKP'nin olur. Peki yardımcı oyuncu ödülleri? İşte bu ödülde Kılıçdaroğlu ile Bahçeli kıyasıya yarışır. Neden mi? Gelin Apo'nun idamının gündem olduğu günleri hatırlayalım. Tarih: 31 Temmuz 2002... Apo'nun idam cezasının kaldırılmasını, anadilde yayın ile eğitim hakkı sağlayan ve azınlık vakıflarına Türkiye'de mülk edinme kolaylığı sağlayan Avrupa Birliği'ne Uyum Yasa Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu'nda 14 saat süren görüşmelerin ardından kabul edildi. Bu yasa ile Apo idamdan kurtarılarak PKK'ya o kritik dönemde büyük taviz verilmiş, yetmezmiş gibi azınlıklara Cumhuriyetin kuruluşundan beri alamadıkları toprak satın alma hakkı verilip anadilde yayın ve eğitim ile de Türkiye'nin milli birliği baltalanmıştır. Burada MHP'nin ne suçu var? Sorusu akla gelir haliyle. Biraz daha deşersek bu sorunun cevabını bulabiliriz sanırım. AB'ye uyum yasa teklifi maskesiyle sunulan bu ihanet teklifleri TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülürken MHP'nin tavrı gerçekten çok acı verici ve ibretliktir. Komisyonda idam cezasını kaldıran birinci maddenin görüşülmesi sırasında Aksaray Milletvekili Ramazan Toprak, idam cezasının kaldırılmasına ilişkin maddenin paketten çıkarılması konusunda önerge verdi. Oturumda konu tartışılırken oturuma ara verildi ve komisyonun MHP'li üyeleri oturum arasında Devlet Bahçeli ile özel bir görüşme yaptı. 1 saat 15 dakikalık görüşmenin ardından oylamaya geçildi. Görüşmeden sonra suratları kıpkırmızı olarak odadan çıkan vekillerin oylamadaki tavrı merakla bekleniyordu. Oylamada MHP'li üyeler çekimser kalarak önergenin 7'ye karşı 10 oy ile reddedilmesine sebep oldular. Hatta MHP Milletvekili Mehmet GÜL oylamaya katılmadı. Eğer MHP'li üyeler çekimser kalmak yerine teklife destek verselerdi 12'ye 10 oy ile önerge kabul edilecekti. Böylece idam cezasının kaldırılma teklifi meclise hiç taşınmamış olacak, Apo kurtarılmayacaktı. MHP'nin bu çekimser tavrı sebebiyle idam cezasının kalkması MHP tarafından örtülü olarak desteklenmiştir. Avrupa Birliği'nin en candan savunucusu MHP, AB'ye uyum yasalarının bazı maddelerine (özellikle de idam maddesine) karşı olduğunu ısrarla vurgulamasına rağmen, komisyonda tam tersi bir tutumu neden sergiledi? AB ve ABD'ye Apo'nun asılmayacağına dair verilen sözler ve atılan imzalar, ülkücü camiadan gelecek tepkiler, Apo'yu asmak için seçim döneminde halka verilen sözler, MHP'li vekiller arasında çıkacak çatlak seslerden oluşan çok bilinmeyenli denklem içerisindeydi Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP.. İşte bu çıkmaz içerisinde MHP, öyle bir taktik geliştirmeliydi ki hem Apo'yu kurtarıp AB ve ABD'ye verdiği sözü tutmalı, hem Devlet Bahçeli'nin Apo'nun asılmayacağına dair attığı imzaya uyulmalı, hem de milliyetçi söylemler ile ülkücü camiadan gelecek tepkiler dindirilerek halk kandırılmalıydı. İşte bu noktada şeytanın dahi aklına gelmeyecek bir oyun sahneye konuldu. Bu oyuna göre TBMM Adalet Komisyonu'nda verecekleri oylarla idamın kalkmasını önleme imkanı olan MHP'liler bunu yapmayıp tamamen tribünlere oynayarak, sonuca tesir etmeyeceklerini bildikleri Genel Kurul'da ret oyu kullandılar. Böylece millete; "Bakın biz Apo'yu asacaktık ancak diğer partiler asmak istemedikleri için asamadık. Bizi tek başımıza iktidar ederseniz Apo'yu asarız. Başka türlü asılmaz" sözleriyle kendilerini temize çıkartmaya çalışacaklardı. Şimdi meydanlara inip bölünme sürecine karşılık "zamanı gelince savaşırız, ölürüz" mealinde hamasi sözler söyleyen Devlet Bahçeli ve MHP yönetimine birkaç soru sormak isteriz. 1. İktidar ortağı olduğu dönemde, AB uyum yasaları ile bölünme sürecinin startı verilirken bu yasaları çıkarmak için destek veren MHP değil miydi? 2. Bölünme sürecinin ilk adımı olan idamın kalkmasına çekimserlik oyunu ile büyük katkısı olan MHP, hangi yüzle meydanlara inerek "gerekirse ölürüz" mesajı vermektedir. Bu mesaj ile ülkemizin iç savaşa sürüklenmesi görevi mi yerine getirilmektedir? 3. 30 yıldan fazladır siyasette olan bir parti neden terörü bitirecek sosyal projeler üretememiştir? 4. Yıllardır MHP'nin ekonomik, sosyal, siyasi konularda çözüm önerisi olabilecek akla, bilme yatkın projeler yerine hamasi sözlerden öte bir politika neden sergilenememiştir? Son iki soruya cevap olabilecek çözüm önerileri ile yazımızı bitirelim. Terörü bitirecek sosyal proje ortaya koyamayan siyasilere, Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın Milli Ekonomi Modeli ile Sosyal Devlet - Milli Devlet eserlerini okumalarını tavsiye ederiz. Prof. Dr. Haydar BAŞ, Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan Vatandaşlık Maaşı projesi ve Sosyal Devlet - Milli Devlet projeleri ile terörün kökünü kazıyacak çözüm önerileri sunmuştur. Bu öneriler laf değil 120 ülkenin kısmen uyguladığı bilimsel icraat uygulamalarıdır. Bu yönüyle bakıldığında terörün bitmesini isteyen herkesin, özellikle ülkücü kardeşlerimizin terörün panzehiri olan Vatandaşlık Maaşı Projesi sahibi Prof. Dr. Haydar BAŞ ile beraber olması beklenmektedir. Aksi takdirde ileride akacak kan - gözyaşı ve yaşanacak tüm acılarda vebalimiz olacağını unutmamalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Fatih Akburak / diğer yazıları
- Derbi beraberlik kokuyor / 21.03.2021
- Kasket düştü sirtaki göründü / 01.03.2021
- Benim defansım senin defansını yener / 20.02.2021
- Kıran kırana derbi / 01.12.2020
- Hakem tartışmaları gölgesinde derbi / 29.11.2020
- Hakem tartışmaları gölgesinde derbi / 28.11.2020
- Hz. Muhammed filmi-II / 18.11.2016
- Hz. Muhammed filmi-I / 17.11.2016
- Çanakkale geçilmez Atatürk silinmez! / 19.03.2015
- Soma'dan Türkiye'ye 19 Mayıs mesajı / 20.05.2014
- Kasket düştü sirtaki göründü / 01.03.2021
- Benim defansım senin defansını yener / 20.02.2021
- Kıran kırana derbi / 01.12.2020
- Hakem tartışmaları gölgesinde derbi / 29.11.2020
- Hakem tartışmaları gölgesinde derbi / 28.11.2020
- Hz. Muhammed filmi-II / 18.11.2016
- Hz. Muhammed filmi-I / 17.11.2016
- Çanakkale geçilmez Atatürk silinmez! / 19.03.2015
- Soma'dan Türkiye'ye 19 Mayıs mesajı / 20.05.2014