Dost acı söyler
Düşman bekler sevinir.
Dost sebat eyler, uyandırırsa,
Düşman çaresizdir, dövünür.
Garip millet kolay aldanır,
Aldatanla, anlamadan övünür.
Aldatanlar da her nedense aldatılmış görünür.
Beraberce şarkılarla, türkülerle marşlarla,
Bu yollarda yürünür.
Yürünür, yürünür de sonu kötü görünür.
Önceki makalede halkımı uyarmış ve bir kaç ihanet örneği vermiştim. Diğerlerini de sizlerin düşünmesini arz ve rica etmiştim.
Umarım düşündünüz. İhanetin kaynağının yalan olduğunu fark ettiniz. Bir yalanın arkasının bin yalan olması kaçınılmaz bir durumdur. İşte ihanetler bir yalanla başlar. Sonuçta hainler bazılarının kaçınılmaz kahramanıdırlar. Bu durum bir takımın taraftarlarının tutumuna dönüşüverir. Siz hiç kendi takımının karşı oyunculara yaptıkları hataları kabul eden, koyu taraftar gördünüz mü?
"Adalet mülkün temelidir" Atatürk ne kadar güzel bir tanım yapmıştır. Buna benim ilavem olacak lütfen mazur görünüz. "Anayasa adaletin temelidir" çünkü bütün kanunlar anayasaya dayalıdır. Dolaylı mantıkla ANAYASA devletin temeli olarak kabul edilebilir. Zaten böyledir. Anayasal suçlar devlete karşı suçtur. Hele ilk üç maddesi Anayasamızın değişmez kuralları olarak bir asırdır Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını temsil etmektedir. Devlette görev alan her fert, mesleki faaliyetlerinde Anayasa kuralları ile sorumlu olarak çalışmaktadır. Bu kurallara uymayanların yetkileri ellerinden alınır.
Ey millet! Düşünmeye hele bir başlasanız binlerce anayasal suçun kimler tarafından işlendiğini göreceksiniz.
Sıradan bir kimsenin Suçu en azından onun işinden alınması ile sonuçlanır. İşlediği suç anayasaya aykırı olmayacak şekilde mahkemelerce değerlendirilir. Anayasa'dan sorumlu olup da ona aykırı davranışlarda olanların Anayasal suçlarının cezasının çok vahim olacağını bilmeyen var mı?
Anayasa üzerine yemin etmek ve sözünde durmamak ne demektir. Anayasada değişmez kabul edilen ilk 3 maddenin tartışılmasının bile terör suçu olması son derece manidardır. Bırakın değiştirmeyi tartışılması dahi anayasaya göre suç sayılmıştır. Terör suçu sadece teröristleri desteklemek, bir kısmını eğitmek, bir kısmını eğitip donatmak, Haçlılara destek olup Yahudi'yi korumak, Küresel gücün emrini harfiyen uygulayarak Müslüman ülkeleri BOP'lamak değildir. Anayasa'ya uymamaktır.
Bir ülkenin Anayasasına uymayan hangi ülkenin Anayasasını beğenip imzaladı veya imzalayanlara onu okumadan inandıysa, gitsin orada yaşasın. Aksi halde artık çabalamasın. Unutulmamalıdır ki Anayasa değişmiş dahi olsa suç ortadan kalkmaz.
Bazı konuşmalar izliyorum. Konuşmacılar söylediklerinin tamamında suçsuz ve sorumsuz olarak yanlışlarında devam ediyorlar. Böylece daha DA FAZLA BATAĞA SAPLANDIKLARINI DÜŞÜNMÜYORLAR. Arkalarındaki sessiz topluluğun tepkisizliğinden, davranışlarının ve politikalarının doğru olduğu sonucunu çıkartıyorlar. Bu durum son derecede vahimdir. Ağızlardaki hedef 23 ülkenin sonunun tarihidir. Tabii hayal görmenin sınırı olamaz. Yeni Türkiye safsata sına, Gıcır gıcır Türkiye demek daha doğru olacaktır. Türkiye gene aynı Türkiye, gıcırtılar ise halkımızın gelinen noktada dişlerinin gıcırtısı olacaktır.
Halkın uyuması sonucu hala Başkanlık sistemi sayıklayanlar var. Apo'yu hala ön planda düşünenler var. Kandilin dili bir karış, konuşuyor. Barzani azdıkça azdı. Muhalefet neyi bekliyor. Sayın Kılıçdaroğlu bir yetkili savcı yok mu? Diye millete soruyor. Bende ona soruyorum kimden ve neden korkuyorsunuz. Atılan hakim ve savcıların malum akıbetlerinden mi, yoksa, dış kaynakların isteklerinden mi? Partinizde hiç mi taraftar savcınız yok. Elbette fazlası ile var. Yoksa dışarıdan bir yardım mı bekliyorsunuz...
Bizler elhamdülillah Müslümanız. Dinimize yapılacak bir iftira elbette İslam'a ve Allah'a (c.c) karşı bir ihanettir. Haramı helal, helali haram ilan edemezsiniz. Domuz etini kasaplarda satamazsınız, zinayı serbest yapamazsınız, kiliselerde papazla beraber ibadet edemez, kiliseleri onaramaz, imar edemezsiniz. Bazı ayetleri okumayı yasaklayamaz, okuyan imamları işinden edemezsiniz. Ramazan iftarlarında papazlara dua ettirip, halka boş bulunup, ÂMİN dedirtemezsiniz. Papazın duasına âmin demek, imandan olmaktır. Nedenini düşünürseniz amentümüzü hatırlarsınız...
Besmele ile kiliseyi açmak, size normal geliyorsa, sizce İslam'a ihanet değilse, size söylenecek bir sözüm olamaz. Yok, aynı fikirde isek düşünmeye devam edin. Son 15 yılı gözünüzde canlandırın. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin projelerini, vaatlerini inceleyin de, bu kadar yıldır nasıl yalanlarla kandırıldığınızı anlayın. Söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.
Şimdi koskoca Anayasanın temeline dinamit koymaya çalışılıyor. Aslında Anayasada olmayan seçim barajını dahi kaldıramayanlar, aslında kaldırmayanların, şahsi kaprislerle nereye koştuklarını çok yakında göreceğiz. Düşünmeye devamda yarar vardır. Arayan bulur. Bulan uyanır, uyanan, uyandırır. Yeni bir ata sözüne ne dersiniz?
"Devlet Anayasa ile başlar, ihanetlerle biter."
Düşman bekler sevinir.
Dost sebat eyler, uyandırırsa,
Düşman çaresizdir, dövünür.
Garip millet kolay aldanır,
Aldatanla, anlamadan övünür.
Aldatanlar da her nedense aldatılmış görünür.
Beraberce şarkılarla, türkülerle marşlarla,
Bu yollarda yürünür.
Yürünür, yürünür de sonu kötü görünür.
Önceki makalede halkımı uyarmış ve bir kaç ihanet örneği vermiştim. Diğerlerini de sizlerin düşünmesini arz ve rica etmiştim.
Umarım düşündünüz. İhanetin kaynağının yalan olduğunu fark ettiniz. Bir yalanın arkasının bin yalan olması kaçınılmaz bir durumdur. İşte ihanetler bir yalanla başlar. Sonuçta hainler bazılarının kaçınılmaz kahramanıdırlar. Bu durum bir takımın taraftarlarının tutumuna dönüşüverir. Siz hiç kendi takımının karşı oyunculara yaptıkları hataları kabul eden, koyu taraftar gördünüz mü?
"Adalet mülkün temelidir" Atatürk ne kadar güzel bir tanım yapmıştır. Buna benim ilavem olacak lütfen mazur görünüz. "Anayasa adaletin temelidir" çünkü bütün kanunlar anayasaya dayalıdır. Dolaylı mantıkla ANAYASA devletin temeli olarak kabul edilebilir. Zaten böyledir. Anayasal suçlar devlete karşı suçtur. Hele ilk üç maddesi Anayasamızın değişmez kuralları olarak bir asırdır Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını temsil etmektedir. Devlette görev alan her fert, mesleki faaliyetlerinde Anayasa kuralları ile sorumlu olarak çalışmaktadır. Bu kurallara uymayanların yetkileri ellerinden alınır.
Ey millet! Düşünmeye hele bir başlasanız binlerce anayasal suçun kimler tarafından işlendiğini göreceksiniz.
Sıradan bir kimsenin Suçu en azından onun işinden alınması ile sonuçlanır. İşlediği suç anayasaya aykırı olmayacak şekilde mahkemelerce değerlendirilir. Anayasa'dan sorumlu olup da ona aykırı davranışlarda olanların Anayasal suçlarının cezasının çok vahim olacağını bilmeyen var mı?
Anayasa üzerine yemin etmek ve sözünde durmamak ne demektir. Anayasada değişmez kabul edilen ilk 3 maddenin tartışılmasının bile terör suçu olması son derece manidardır. Bırakın değiştirmeyi tartışılması dahi anayasaya göre suç sayılmıştır. Terör suçu sadece teröristleri desteklemek, bir kısmını eğitmek, bir kısmını eğitip donatmak, Haçlılara destek olup Yahudi'yi korumak, Küresel gücün emrini harfiyen uygulayarak Müslüman ülkeleri BOP'lamak değildir. Anayasa'ya uymamaktır.
Bir ülkenin Anayasasına uymayan hangi ülkenin Anayasasını beğenip imzaladı veya imzalayanlara onu okumadan inandıysa, gitsin orada yaşasın. Aksi halde artık çabalamasın. Unutulmamalıdır ki Anayasa değişmiş dahi olsa suç ortadan kalkmaz.
Bazı konuşmalar izliyorum. Konuşmacılar söylediklerinin tamamında suçsuz ve sorumsuz olarak yanlışlarında devam ediyorlar. Böylece daha DA FAZLA BATAĞA SAPLANDIKLARINI DÜŞÜNMÜYORLAR. Arkalarındaki sessiz topluluğun tepkisizliğinden, davranışlarının ve politikalarının doğru olduğu sonucunu çıkartıyorlar. Bu durum son derecede vahimdir. Ağızlardaki hedef 23 ülkenin sonunun tarihidir. Tabii hayal görmenin sınırı olamaz. Yeni Türkiye safsata sına, Gıcır gıcır Türkiye demek daha doğru olacaktır. Türkiye gene aynı Türkiye, gıcırtılar ise halkımızın gelinen noktada dişlerinin gıcırtısı olacaktır.
Halkın uyuması sonucu hala Başkanlık sistemi sayıklayanlar var. Apo'yu hala ön planda düşünenler var. Kandilin dili bir karış, konuşuyor. Barzani azdıkça azdı. Muhalefet neyi bekliyor. Sayın Kılıçdaroğlu bir yetkili savcı yok mu? Diye millete soruyor. Bende ona soruyorum kimden ve neden korkuyorsunuz. Atılan hakim ve savcıların malum akıbetlerinden mi, yoksa, dış kaynakların isteklerinden mi? Partinizde hiç mi taraftar savcınız yok. Elbette fazlası ile var. Yoksa dışarıdan bir yardım mı bekliyorsunuz...
Bizler elhamdülillah Müslümanız. Dinimize yapılacak bir iftira elbette İslam'a ve Allah'a (c.c) karşı bir ihanettir. Haramı helal, helali haram ilan edemezsiniz. Domuz etini kasaplarda satamazsınız, zinayı serbest yapamazsınız, kiliselerde papazla beraber ibadet edemez, kiliseleri onaramaz, imar edemezsiniz. Bazı ayetleri okumayı yasaklayamaz, okuyan imamları işinden edemezsiniz. Ramazan iftarlarında papazlara dua ettirip, halka boş bulunup, ÂMİN dedirtemezsiniz. Papazın duasına âmin demek, imandan olmaktır. Nedenini düşünürseniz amentümüzü hatırlarsınız...
Besmele ile kiliseyi açmak, size normal geliyorsa, sizce İslam'a ihanet değilse, size söylenecek bir sözüm olamaz. Yok, aynı fikirde isek düşünmeye devam edin. Son 15 yılı gözünüzde canlandırın. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve Bağımsız Türkiye Partisi'nin projelerini, vaatlerini inceleyin de, bu kadar yıldır nasıl yalanlarla kandırıldığınızı anlayın. Söylenenlerin ne kadar doğru olduğunu göreceksiniz.
Şimdi koskoca Anayasanın temeline dinamit koymaya çalışılıyor. Aslında Anayasada olmayan seçim barajını dahi kaldıramayanlar, aslında kaldırmayanların, şahsi kaprislerle nereye koştuklarını çok yakında göreceğiz. Düşünmeye devamda yarar vardır. Arayan bulur. Bulan uyanır, uyanan, uyandırır. Yeni bir ata sözüne ne dersiniz?
"Devlet Anayasa ile başlar, ihanetlerle biter."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017