Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Ankara'da toplanan partisinin başkanlık divanı toplantısında, kendisiyle ilgili iftira ve fitnelere cevap verdi. BTP lideri Prof. Dr. Baş, kendisinin ve partisinin neden hedef gösterildiği konusunda çok çarpıcı ifadeler kullandı. "Maneviyatçı, mukaddesatçı ve dahi milliyetçi" bunlar suç, suçum bu. Onun için bu partin kapanması lazımmış! Gerekçeye bak!" diyen Prof. Dr. Baş, kendisini ve partisini bu ifadelerle suçlayan ve Hrant Dink cinayetiyle irtibatlandırmaya çalışan Sabah gazetesi yazarı Fatih Altaylı'ya şu şekilde cevap verdi:"Ey savcı git bakalım, Atatürkçü, milliyetçi bir parti var, onu kapat!" diyor. Vatan demeyeceksin, millet demeyeceksin, asker demeyeceksin. Şimdi ben bu Fatih Altaylı'nın ismine binaen ona bir soru soracağım, "Sen hangi mektebi bitirdin?"BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, "Kim bu Haydar Baş" diyen Altaylı'ya, "asıl sen kimin adına konuşuyorsun" diye sordu ve şunları söyledi: "Bunlar kendiliğinden konuşmuyorlar, bunların arkasında kim var biliyor musunuz? O okyanusun ötesinden talimat alarak Türkiye'de siyaset yapanlar var. O da konuşmuyor, Okyanus'un ötesi konuşuyor; 'oğlum neden bunu durduramadınız, bizim menfaatlerimiz elimizden gidiyor, biz bu toprağı işgal edemeyeceğiz, madenleri alamayacağız' diyorlar, bütün hesap bu.""Kıbrıs elimizden çıkıyor" demek suç mu?BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, başkanlık divanında bu çevrelerin neden kendisini hedef aldığını çarpıcı ifadelerle anlattı: "Şimdi bunlar Kıbrıs'ta uyguladıkları yanlış politikalar nedeniyle, maalesef Kıbrıs'ı elimizden çıkma noktasına getirdiler. Biz bunu anlattık, bu suç! Niye sen "Kıbrıs elimizden çıkıyor, çıkacak" diyorsun! Niye susacağız, sayın başbakanı memnun etmek, 10 bin şehidi rencide etmek için mi? Biz susmadık, susmayacağız, onlara göre suç işlemeye devam edeceğiz."Şeref madalyası takacaklarına..."Uyum yasaları adı altında çıkarılan yasalar, maalesef ülkenin bütünlüğünü tehdit ediyor, bunu anlattık. Yanlış mı yaptık? Self determinasyonu sen hukuki bir zemine taşıdın, ülkenin bölünmesinin hukuki zeminini hazırladın. Bu suç mu, bu anlatılmasın mı, vatana sahip çıkılmasın mı? Ülkenin birçok bölgesi elimizden çıktı, madenlerimiz elimizden çıktı, Mardin'de, Hatay'da tehdit noktasına geldi, valilik el koydu, 'satış yapamazsınız' dedi. Şimdi biz bunu duyuruyoruz, niye bunu duyuruyorsun diyorlar. Yani bize şeref madalyası verilmesi gereken konularda, bunların kafasına göre suç işliyoruz. Bunların tamamı mandacı da ondan. Bunların dedeleri, merhum Mustafa Kemal Atatürk'e istiklal mücadelesinde aynı hareketi yaptılar. Ülkeyi peşkeş çektiler'İmar yasasında bir değişiklik yaptılar, binlerce kilise evin açılmasına sebep oldular' dedik, 'eee açılsın canım ne olacak, biz de Avrupa'da cami açıyoruz' diye cevap veriyorlar. Ya hu kardeşim Avrupa'da kim var, Müslümanlar var. Bu Müslümanlar elbette ihtiyaçlarını karşılamak için cami açacaklar. Ama soruyorum sana Trabzon lisesinin etrafında 17 tane kilise ev var. Söyler misin bana kaç tane Hıristiyan var orada. Bir tane yok. Bunlar istihbarat kaynaklarında 40 binin üzerinde geçiyor. Ülkede o kadar Hıristiyan yok. Özelleştirme adı altında bakınız neler yaptılar... Stratejik en büyük kurumlarımız elimizden çıktı. Neresi, Petkim, Tüpraş, Telekom, Erdemir, POAŞ vesair. Nedir bunlar biliyor musunuz? Altın yumurtlayan tavuk. Bunları aldılar, bedavaya verdiler. Kime? Global güçlere, onların uzantılarına. Bunları anlatıyoruz, bunları söylüyoruz. Neymiş, bunları söylemek suçmuş."Ne mutlu Türk'üm diyene" milliyetçisiyim"Ben etnik milliyetçilik yapmıyorum. Etnik milliyetçilik yapsam, onlar gibi elime Ermeni sopası alıp yola çıkarım. Benim yaptığım merhum Atatürk'ün cümlesinde ifadesini bulan "ne mutlu Türk'üm diyene" milliyetçiliğidir. Bu şudur; Türküyle, Lazıyla, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla bu vatan topraklarında Misak-ı Milli hudutlarında kim var, bir tek millettir bu. Kültür birliği, medeniyet birliği, siyaset birliği olan Türk milletidir bu. Bu birleştirici vasfımız, bunların yüreğinde korkunç bir alev furyasına döndü, alev bacayı sardı.