Cübbeniz kalındır, geniştir, en pahalı kumaşlardan yapılmış rengarenk ve çeşit çeşittir.Nasıl ve ne şekilde olursa olsun sonuç itibariyle bir bez parçasıdır ve altındaki at nalı gibi duran haç işaretini ilanihaye saklamaya muktedir değildir.Cübbenin örttüğü vücut, vücudun üstündeki kafa farklı iklimlerde yetişmiş, farklı rüzgarların taşıdıkları yağmurlarla neşv ü nema bulmuşsa zaten o vücutta ve o kafada içten içe bir haç sevdası bir papaz muhabbeti vardır.Bir adam ne giyerse giysin, hangi renk cübbe altında saklanırsa saklansın; "... Mümünlerin yolundan başka bir yola sapma" hastalığına yakalanmışsa, "... Müminleri bırakıp kafirleri dost edinme" illetine düşmüşse, Allah ve Peygamber düşmanlarına meyl ve muhabbeti varsa, cahil ise haçlılara şövalye, alim ise bel'am olmaya adaydır.Sosyal konumu ve siyasi kaygılar nedeni ile bir süre koynundaki, boynundaki ya da cübbbesinin altındaki haçı saklamayı başarır ama günün birinde çuvaldan fırlayan mızrak gibi at nalı halinde düşer ortaya...Ondan sonra o ekran senin bu televizyon benim dolaşır ve büyük bel'amları müslümanlar nezdinden temize çıkarmak için çırpınır durur.Sen belki farkında değilsin ama cübbenin altından haç sallanıyor, artık senin hiçbir sözüne itibar edilmez bundan sonra."Irak'ta ABD'nin yapacağı bir işi var, direnişçilerin burnunu kırıp onları hizaya getirmek" demişti ya, senin şimdi savunduğun, İslam'a ve ehl-i sünnete aykırı bir beyanına rastlamadık dediğin adam vardı ya, işte şimdi sen tam ona benzemeye başladın, onun formatında fetvalar üretmeye başladın.Elbette öte dünyada layık olduğunuz yerde buluşacaksnınız ama, ondan önce, bu alemde iken müslümanların sizi gerçek çehrenizle tanımak ve tanıtmak gibi bir görevleri var.Ehl-i sünnet inancını, haçlıların yol geçen hanına çevirmenize müsade etmeyeceğiz.Genç okurlarımız, bel'am için ilgili ayetlerin tefsirine lütfen baksınlar, biz mealini vererek yazımızı bitirelim:"Habibim! Onlara, şeytanın peşine taktığı ve kendisine verdiğimiz âyetlerden sıyrılarak azgınlardan olan kişinin olayını anlat. Dileseydik, onu âyetlerimizle üstün kılardık; fakat o, dünyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, üstüne varsan da, kendi haline bıraksan da, dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalan sayan kimselerin hâli böyledir. Sen onlara bu kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler. " (A'raf, 7/175-176).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025