Konuyu birkaç farklı başlıkta bir inceleyelim. Örneğin son yıllarda gece yarıları bir 'imdat' sesi duyulur. Bütün mahalleli ayaklanır. Ne olmuş? Sapığın biri kız çocuğunu taciz etmiş!
Milli Savunma Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre Yunanistan, geçen sene Türk hava sahası ve karasularına yönelik toplam bin 616 ihlal ve tacizde bulunmuş. 2022'nin 8 ayında ise taciz sayısı 1.123.
Ama ne milliyetçilerde, ne ulusalcılarda tık yok. İktidar ise günde en az üç veya dört defa gerçekleşen bu tacizlere son birkaç haftadır 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyor.
Yine Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Yunanistan'ın görev uçuşundaki Türk jetlerine son 20 gün içerisinde toplamda 56 dakika radar kilidi attığını açıkladı.
Peki, biz misliyle karşılık verdik mi? Yani onların uçaklarına hava savunma sistemlerimizi kullanarak radar kilidi attık mı? Hayır.
İstanbul'un yarısı kadar nüfusa sahip Yunanistan'ın S-300'leri var. Patriot'ları var. İsrail'den de Arrow yani Demir Kubbe füze sistemini alıyorlar.
Bizim ise 1960'larda üretilen MIM-23 Hawk füzelerimiz var.
S-400'leri ABD-NATO istemediği için kullanamıyoruz. Hisar ve Siper sistemlerini geliştirmeye çalışıyoruz.
Yani bize ait olanı kullanmadığımız gibi hava savunma sanayinde de çok geç kalmışız.
Erdoğan'dan tarihi itiraf
Ege'de bize ait olan adalar ve uluslararası hukuka göre mantar tabancısının bile giremeyeceği adalar 20 yıldır gündemde. Yunanistan adalarımızı işgal ediyor, dedik. Yunanistan uluslararası hukuka rağmen Ege adalarını silahlandırıyor, dedik. Fotoğrafları, açıklamaları gösterdik.
Hiç oralı bile olmadılar. Şimdi Sayın Erdoğan diyor ki: "Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız."
"Adaları işgal etmeniz bizi bağlamaz" ne demek? "Mora'nın hesabı kapanmamıştır" diyen Sayın Bahçeli bu işgali kabule ne diyor? Düşmana karşı tedbir, vakit ve saat hesabı, işgalden önce yapılır.
Bir gece ansızın gidebilir miyiz?
Yunanistan'da seçim senesi, Türkiye'de de… Haliyle iki tarafın iktidar partilerinin söylemleri de seçimlere yönelik. Bir farkla ki, Yunanistan arada fiil de gösteriyor. Sayın Erdoğan'ın itirafıyla, "Türk adalarını işgal ettik" diyorlardır.
Sayın Erdoğan, 'Bir gece ansızın gelebiliriz… İleri gidersen bedeli ağır olur. İzmir'i unutma… Adaları işgal etmeniz filan bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız…
Bize karşı bu tür böyle gayrimeşru tehditler devam ederse sabrın da bir sonu vardır. İşte o sabrın sonu geldiği anda, biz ne diyoruz?'
Adalar işgal edilmiş, taciz ve tehditler devam ediyor. Daha ne kadar ileri gidebilirler ki? Polatlı'ya kadar mı?
Sayın Erdoğan'ın bu sözlerinin hemen ardından, Yunanistan'ın sahipleri devreye girdi. Türkiye, NATO üyesiymiş, Yunan kilit atmış, işgal etmiş vs. gündemlerinde değildi.
'Türkiye'nin siyasi liderliğinin, Yunanistan'a ve Yunan halkına karşı bu düşmanca açıklamalarından haberdarız. Bunlar ciddi endişe kaynağıdır" dediler.
Peki, NAS ne diyordu?
'Onların dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar…" (Maide 51)
Gelelim sorumuza: Bir gece ansızın gidebilir miyiz?
Eğer Türkiye'deki iktidarlar ve AKP, Atatürk stratejisi ve Kuvayı Milliye ruhuyla hareket etselerdi güneş bu devlet ve millet için hiç batmayacağı için gece ile de işimiz olmayacaktı.
Diğer taraftan bugün ekonomimiz bağımsız olsaydı…
Milli paramızı devreye sokmuş olsaydık…
Tarımda kendi kendine yeten ülke vasfımızı koruyor olsaydık…
Enerji kaynaklarımızı devreye koymuş olsaydık…
Kendi silah sanayimizi ve teknolojimizi geliştirmiş olsaydık…
En önemlisi ise 'Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt' itikadı ile içimizdeki mezhep ve ırk tartışmalarını bitirmiş olsaydık…
Geceye filan gerek yok. Gün ortası Mehter Marşıyla, İzmir Marşıyla Selanik'e uğrar Atina'ya giderdik.
Maalesef bunların hiçbirisi olmadığı için 6 yıldır 'kırımızı çizgimizdir' dedikleri, dört aydır 'bir gece ansızın gelebiliriz' dedikleri Fırat'ın doğusundaki PKK-YPG örgütünün üzerine bile gidemiyoruz.
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025