Açıktan söylemeseler de, on iki yıldan beri ülkeyi yöneten AKP yetkililerinin, aklı başında teşkilat mensuplarının "keşke yapmasaydık" dedikleri şeyler bir araya toplansa belki ciltler oluşturacak çapta.Özellikle dış politikada, özellikle meşhur 'Arap Baharı' meselesinde, özellikle BOP eş başkanlığı konusunda, hasetsen Suriye politikasında yapılan ciddi yanlışların, ödenen, ödenmeye devam edilen ağır faturaların ardından "keşkeler" o kadar çoğaldı ki?Yeni kurulan 62. Hükümeti incelendiğinde görüldüğü gibi pek değişen bir şey yok ise de, eski tas eski hamam öz değişini haklı çıkaracak cinsten ise de, çiçeği burnunda Sayın Başbakanı bu "keşkeler" konusunda dostça uyarmak istiyoruz.Geride bıraktığımız on iki yılın ardından, sizin de bizzat içinde bulunduğunuz hükümetlerin bugün, "keşke yapmasaydık" dedikleri konuların listesini yapıp derhal bu yanlışlardan geri dönmelisiniz.Haçlı-siyonist dostlarınızla yol tutmanız, onlarla model ortaklık kurmanız, onlarla stratejik ortak olmanız, onları doğal müttefik ilan etmeniz coğrafyamıza ve ülkemize nelere mal olduğunu siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Sadece Suriye konusunda ABD ve İsrail ile aynı çizgide olduğunuz için, onların aklıyla muhaliflere destek verdiğiniz için işte gelinen nokta tam da uçurumun başıdır.Sayıları iki milyonu aşan Suriyeli mülteci ile uğraşıp duruyorsunuz, uluslararası arenadaki görüntümüz ise kelimenin tam anlamıyla içler acısı.Sizin de içinde bulunduğunuz geçmiş hükümetlerin on iki yıl boyunca yaptıkları yanlışları, attıkları yanlış adımları ve imzaları göz göre göre tekrar etmeyeceğinizi umuyoruz ve de bekliyoruz.On iki yıllık icraatlarınıza şöyle bir bakarak özellikle ekonomik alanla ilgili olarak; "keşke şu kurumları satmasaydık, keşke şunları özelleştirmeseydik, keşke şu madenleri biz işletseydik" dedikleriniz elbette bir hayli.Bir daha "keşke" dememek için, çiçeği burnunda hükümetinizin atacağı her adımda ve imzada, alacağı her kararda ince eleyip sık dokuma yöntemlerini kullanmasını tavsiye ediyoruz.Hep beraber görüyor ve biliyoruz ki, bu gün geriye dönüp "keşke"leri çoğaltmamızın hiçbir anlamı da yararı da olmamaktadır.Buraya kadar söylediğimiz hususlarda bu ülkede yöneticilik yapanların ders alacakları, ibret alacakları, yol-yordam belirleyecekleri üç yazı önermek istiyorum, her üç yazı da aynı gün, 11/09/14 tarihinde Yeni Mesaj gazetesinde yayınlanan Hasan Demir'in, Mehmet Emin Koç'un ve Yusuf Karaca'nın yazıları mutlaka okunmalıdır.Bir daha "keşke" dememek için mutlaka?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Serveti katlamak size, yoksulluğa katlanmak bize / 12.06.2024
- Ey ahali neyiniz noksan? / 10.06.2024
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024
- Ey ahali neyiniz noksan? / 10.06.2024
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024