Aşağıdaki hikayede geçen isimlerin gerçek şahıslarla, uzaktan yakından, sağdan soldan, aşağıdan yukarıdan, usûl ve füru' açısından hiçbir ilgi ve alakası yoktur.
Öküz altında düve,
Dağ tepesinde deve,
Kış ortasında güve,
Aranmasın.
Hikaye şöyle başlar ve sonu da az sonra görüleceği şekilde biter.
Padişahın dillere destan,
Salataya bostan,
Kaktüse gülistan bir atı vardır.
Aslında padişah atını, sadece saltanatın uyum ve istikrarı için sevmektedir.
Atın başına gelebilecek en tatsız olay,
Saltanatın bitişini,
Postun gidişini
Cafer'ın dona edişini,
Teb'anın 32 dişini,
İhalenin yiyişini
Olumsuz etkileyeceğini bildiği için, padişahımız efendimiz onu gözü gibi korumaktadır.
Aslında kürre-i arzda at mı yok?
Var. Eşek kadar olmasa da yığınla at var, var ama,
hazır elde varken at
etmek gerek kanaat.
Hem sonra at deyip geçmemek lazım.
Kültürümüzde üç önemli şey var;
At,
Avrat,
Pusat.
Avrat at ile kaçırılır. Pusat da avrat taraftarını korkutup takipten vazgeçirtmek içindir.
Başka şeylere de yarayabilir.
Her at gibi, onun da bir gün sur dibine bırakacağı dört nal ile tarih olacağını çok iyi bilen padişah yine de ferman yayınlar;
"Atımın öldüğünü haber verenin kellesi güllesinden ayrılacaktır."
Müthiş bir caydırıcılık.
Seyisler teyakkuz halinde.
Atın başına gelebilecek bir belanın neye mal olacağını çok iyi bilmektedir.
Ondandır ki, seyisler ellerinden geleni yapıyor,
Neredeyse ata tapıyor.
At ise umurunda değil, inadım inat der gibi önüne konan en iyi yemleri ayağının altına alıyor, midesine dokunacak, böbreğine sokunacak, dizinde gözünde durma ihtimali olan şeyleri bulup yiyor.
Bu yüzden kaç kez,
İshal,
Ve daha bilmem ne hal gelmiş başına.
Seyisler bir yandan aman atın başına bir şey gelmesin diye uğraşırken, bir yandan da,
başa gelen çekilir ,
dudağa değen içilir,
hıyar tezgahtan seçilir,
her ebat don biçilir.
Ve bir gün beklenen, pardon beklenmeyen başa gelir, at ölür.
Herkeste bir telaş,
Seyislerse pür telaş.
At öldü, şimdi işler ne olacak,
Kim gidip kim kalacak?
Üsküdar ya da Salacak,
Sıkışan elbet bir an salacak.
Hangi yiğit kalkıp da padişahımız efendimize atının artık yaşamadığını söyleyecek.
Padişahın icraatlarından rahatsız olanlardan biri atılır;
"Ben söylerim padişaha atının öldüğünü".
Yapma, gitme, sonunu mok etme dedilerse de dinlememiş bu yiğit, varmış huzura;
-Padişahım efendim, sizlere ömür atınız öldü.
-Bire küstah sen ne söylersün, ne dersün!? Nerdesün bizim Dursun.
-Padişahım, kem, küm ibrik ve güğüm.
-Tiz vurun bu namerdin boynunu, ayırın kellesünü, güllesinden.
Civanmerdin haberi tez ulaşır seyislere.
İşin ciddiyetini daha iyi anlarlar.
Etrafa haber,
Kebaba biber,
İster ol ister geber,
Ne yaptıysalar olmaz muteber.
Seyisçi başı buldum der.
Diğerleri koro halinde;
Dur bağırma meyus mesus
Çabuk söyle ne buldun d..us.
Gelin benimle der.
Varırlar huzuru padişaha,
Söze başlar seyisçi başı:
Efendimiz!
Atınıza bir hal oldu,
Birden sarardı soldu,
Görenler saç baş yoldu.
Gözleri yaş ile doldu.
Bacaklarında ödem,
Beyin bölgesinde kıdem,
Görüntüsü aynı dedem,
Dili kurumuş badem,
Bilmezem acep nidem?
Eskisi gibi kişnemiyor,
Ne koysak önüne yemiyor,
Hiçbir şey söylemiyor,
Bağa bahçeye gidemiyor.
Koymuştur sırtını yere,
Güneş vurmaz oldu artık semere,
Sabit bir noktaya dikmiş gözlerini
Birden işitmez oldu seyisin sözlerini.
Şöyle uzatmış da birden dört bacağını
Merakla bekliyoruz ne yapacağını
İşte bu anda kükrer haşmetmeap efendimiz
Aciz kalır artık bütün fendimiz.
Sen ne demek istersün bre seyis.
Açık konuş yoktur beis,
Niye susarsın be adam konuşsana ulan!
Yoksa öldü mü bizim küheylan,
Ben söylemedim siz söylediniz işte
Alır mısınız bir tabak erişte.
Biter burada bu hikaye,
Kimseyi üzmek değildir gaye,
Anlamayana ne desek azdır
Anlayana sivri sinek bile sazdır.
Not: Bu hikaye, Oliver İssin'in "Cinler Macinler" adlı romanından alınmamıştır.
Öküz altında düve,
Dağ tepesinde deve,
Kış ortasında güve,
Aranmasın.
Hikaye şöyle başlar ve sonu da az sonra görüleceği şekilde biter.
Padişahın dillere destan,
Salataya bostan,
Kaktüse gülistan bir atı vardır.
Aslında padişah atını, sadece saltanatın uyum ve istikrarı için sevmektedir.
Atın başına gelebilecek en tatsız olay,
Saltanatın bitişini,
Postun gidişini
Cafer'ın dona edişini,
Teb'anın 32 dişini,
İhalenin yiyişini
Olumsuz etkileyeceğini bildiği için, padişahımız efendimiz onu gözü gibi korumaktadır.
Aslında kürre-i arzda at mı yok?
Var. Eşek kadar olmasa da yığınla at var, var ama,
hazır elde varken at
etmek gerek kanaat.
Hem sonra at deyip geçmemek lazım.
Kültürümüzde üç önemli şey var;
At,
Avrat,
Pusat.
Avrat at ile kaçırılır. Pusat da avrat taraftarını korkutup takipten vazgeçirtmek içindir.
Başka şeylere de yarayabilir.
Her at gibi, onun da bir gün sur dibine bırakacağı dört nal ile tarih olacağını çok iyi bilen padişah yine de ferman yayınlar;
"Atımın öldüğünü haber verenin kellesi güllesinden ayrılacaktır."
Müthiş bir caydırıcılık.
Seyisler teyakkuz halinde.
Atın başına gelebilecek bir belanın neye mal olacağını çok iyi bilmektedir.
Ondandır ki, seyisler ellerinden geleni yapıyor,
Neredeyse ata tapıyor.
At ise umurunda değil, inadım inat der gibi önüne konan en iyi yemleri ayağının altına alıyor, midesine dokunacak, böbreğine sokunacak, dizinde gözünde durma ihtimali olan şeyleri bulup yiyor.
Bu yüzden kaç kez,
İshal,
Ve daha bilmem ne hal gelmiş başına.
Seyisler bir yandan aman atın başına bir şey gelmesin diye uğraşırken, bir yandan da,
başa gelen çekilir ,
dudağa değen içilir,
hıyar tezgahtan seçilir,
her ebat don biçilir.
Ve bir gün beklenen, pardon beklenmeyen başa gelir, at ölür.
Herkeste bir telaş,
Seyislerse pür telaş.
At öldü, şimdi işler ne olacak,
Kim gidip kim kalacak?
Üsküdar ya da Salacak,
Sıkışan elbet bir an salacak.
Hangi yiğit kalkıp da padişahımız efendimize atının artık yaşamadığını söyleyecek.
Padişahın icraatlarından rahatsız olanlardan biri atılır;
"Ben söylerim padişaha atının öldüğünü".
Yapma, gitme, sonunu mok etme dedilerse de dinlememiş bu yiğit, varmış huzura;
-Padişahım efendim, sizlere ömür atınız öldü.
-Bire küstah sen ne söylersün, ne dersün!? Nerdesün bizim Dursun.
-Padişahım, kem, küm ibrik ve güğüm.
-Tiz vurun bu namerdin boynunu, ayırın kellesünü, güllesinden.
Civanmerdin haberi tez ulaşır seyislere.
İşin ciddiyetini daha iyi anlarlar.
Etrafa haber,
Kebaba biber,
İster ol ister geber,
Ne yaptıysalar olmaz muteber.
Seyisçi başı buldum der.
Diğerleri koro halinde;
Dur bağırma meyus mesus
Çabuk söyle ne buldun d..us.
Gelin benimle der.
Varırlar huzuru padişaha,
Söze başlar seyisçi başı:
Efendimiz!
Atınıza bir hal oldu,
Birden sarardı soldu,
Görenler saç baş yoldu.
Gözleri yaş ile doldu.
Bacaklarında ödem,
Beyin bölgesinde kıdem,
Görüntüsü aynı dedem,
Dili kurumuş badem,
Bilmezem acep nidem?
Eskisi gibi kişnemiyor,
Ne koysak önüne yemiyor,
Hiçbir şey söylemiyor,
Bağa bahçeye gidemiyor.
Koymuştur sırtını yere,
Güneş vurmaz oldu artık semere,
Sabit bir noktaya dikmiş gözlerini
Birden işitmez oldu seyisin sözlerini.
Şöyle uzatmış da birden dört bacağını
Merakla bekliyoruz ne yapacağını
İşte bu anda kükrer haşmetmeap efendimiz
Aciz kalır artık bütün fendimiz.
Sen ne demek istersün bre seyis.
Açık konuş yoktur beis,
Niye susarsın be adam konuşsana ulan!
Yoksa öldü mü bizim küheylan,
Ben söylemedim siz söylediniz işte
Alır mısınız bir tabak erişte.
Biter burada bu hikaye,
Kimseyi üzmek değildir gaye,
Anlamayana ne desek azdır
Anlayana sivri sinek bile sazdır.
Not: Bu hikaye, Oliver İssin'in "Cinler Macinler" adlı romanından alınmamıştır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ana-baba hakları-2 / 30.04.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024