Bin Ali Yıldırım gibi Ankara'ya gel

Hızlı Tiren, yılların özlemi olduğundan ismi bile çarptı bizi.

Ne demek Ankara ile İstanbul arasının birkaç saate inmesi. Kaç yıl bu mutluluğu tatmak için bekledik.

Nice ham ve mamul hayaller kurduk bu uğurda.

AB uyum yasalarında olmamasına rağmen,

"Kopan Hak" kriterlerinden biri değilken,

Avrupa müktesebatı içinde sayılmazken, AKP kalktı ve bu hızlı işi hızlı bir şekilde halletti.

Ara bir not;

İstanbul metro ve hafif ray projesi sayın Dalan'a aittir.

Sonradan kıskananlar ona talan demiş olsa da.

Avrupa görmüşlerin dışında hızı mukayese etme imkanına sahip olmayanlar bu hızlı lafını bir anda yutmuştu.

Dedim ya, telaffuzu bile çarpıyordu insanı.

Hızlı tiren.

Biz aslında millet olarak bu sihirli kelimeyi çok severiz.

Arabamızı hızlı süreriz.

Radara yakalanınca da bir tespih yemin billah ederiz. Yavaş gidiyordum diye.

Hatta teknolojinin son mamulü radara bile iftira atarız.

Yanlış ölçtü.

İçine toz kaçtı.

Alkol içti...

Hatta hız konusunda tekerüstü panolarımızda tekerlememiz bile var.

"Kes hızını üzme el kızını."

Silahı da hızlı çekeriz.

Bu hız oranına göre magandalığımız derece alır.

A sınıfı maganda.

B sınıfı maganda.

C sınıfı maganda. Sonuç; kodes alabanda.

Biz aşkı da hızlı yaparız.

Kontrolden çıkınca da, ya beynimize son kurşunu sıkarız, yada köprüye çıkarız.

Son çare kızın evini basıp aile boyu katliam.

Biz yolsuzluğu, hortumu, ihaleyi, ishaleyi, krediyi, tilkiyi ve kediyi de hızlı çekeriz.

Hayatımızın önemli bir bölümünü kuşatma altına almış hızın trenlisini yıllarca bekledikten sonra AKP sayesinde elde ettik.

Peki bu hızlının Avrupalısı nasıldır?

Bizde tartışılan konu şu;

37 masum vatandaşımızın canına mal olan trenin hızı ne kadardı?

Olayın olduğu yer maksimum 80 kilometreye uygunmuş.

Yolculardan biri ben ekranda gördüm hızımız 136 kilometreydi diye iddia ediyordu.

Yetkililer son noktalı virgülü koydu.

Trenin hızı 113 km idi.

Kazada ölen insan sayısı uzun süre tutturamadığımız gibi, hız konusunda da havada uçuşan çelişkili rakamlar bir türlü "he has landed/karaya inmek" mümkün olmadı.

Bu da aynı hızlı tren gibi tam bir trajedi.

Bir yetkili 138 ölü var dedi.

Bir başka yetkili 58 ölü var dedi.

Bir diğer bu rakamın 37 öldüğünü söyledi.

Bir arkadaşım olayı yorumladı.

Önce 138 ile milleti derin bir üzüntüye garkettiler, sonra da 37 sayısıyla da vatandaşın; "Oh be! Buna da şükür" demesini sağladılar.

Bir türlü asıl konuya gelemedim.

Konu şu;

Bizde hızı 130 idi, hayır 80 idi, hayır hayır 113 idi şeklinde tartışılan bu hızlı trenin Avrupa'da olanının hızı ne kadar?

300-400 km hız yapıyor, bu konuda en meşhur ülke olan Japonya'daki hızlı tren.

400 nire, 113 nire?

Sonra da kalk bu trene hızlı tren de.

Ölenlere rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dilemekten başka bir tesellimiz yok.

İnşallah böyle bir şarkı söylemek zorunda kalmayız.

Hızlı tren geçikir belki hiç gelmez

Söner de haneler bacalar tütmez

Yayılır haberler cehreler gülmez

Gam dolar yürekler çare ne bilmez.